Allah, Dünya Eğitim okuluna Âdem neslinin ilk grubunu yarattığı zaman, bu insanların tek Allah, tek insan nesli ve tek dinî görüş inancında olduklarına ve zamanla farklı görüşler temelinde gruplaştıklarına Kur’an’da Yunus-19, Enbiya-92 ve Bakara-213. ayetlerde değinmiştir.
Yunus-19. Şunu iyice bilin ki,insanlar ilk yaratıldıkları zaman, tek bir ümmet idiler ve hepsi de öncelikle bu konularda tek bir dine bağlıydı ve tek bir Allah’a ibad ediyorlardı. Sonradan anlaşmazlığa düştüler, inanan ve inkâr edenler olarak ayrıldılar. Eğer, cezanın ertelenmesiyle ilgili Rabbinin vermiş olduğu bir sözü olmasaydı, şirk koşup küfre sapanları hemen cezalandırır ve işleri bitirilirdi.
Enbiya-92. Ey insanlar! Gerçekte hepiniz tek bir ümmet /insan neslisiniz. Ben de hepinizin tek ibad /kulluk edeceği, yani bildirdiğim muhkem /değişmez amaç hükümlerle kulluğunuzu ifade edeceğiniz Rabbinizim. 93. Fakat toplumlar onlara bildirdiklerimizi yorumlamada ve uygulamada ayrılığa düştüler ve bölündüler, hizipler ve gruplar oluşturdular. Hâlbuki hepsi yine tek bir toplum olarak huzurumuzda toplanacaklar.
Bakara-213. İlk yaratıldıklarında, inançları bakımındaninsanlar tek bir topluluktu /ümmetti. Tek Allah’a, tek insan nesline ve tek din olan İslâm’a iman ederlerdi. Sonra özellikle inanç konularında farklı yorumları nedeniyle ayrıştılar. Bunun üzerine Allah peygamberleri, bu konularda doğru yol olan Allah ile yapılan anlaşmaya sadık kalma ve muhkem /değişmez amaç hükümlere uygun olumlu ameller gerçekleştirme yolunu göstermek ve uyarsınlar diye kitaplı veya kitapsız elçiler olarak gönderdi. Bu toplumlardan kitap verilenler, kendilerine apaçık buyruklar /deliller /ayetler geldikten sonra da, birbirlerine olan kıskançlıkları yüzünden ayrışmalarını devam ettiriyorlar. Allah, içlerinde iman etmiş olmaları nedeniyle hak edenleri, ayrılığa düştükleri şeylerin gerçek yönüne ulaştırmakta ve doğru yola yöneltmektedir. Çünkü Allah, ancak isteyeni ve bu uğurda çaba göstereni dosdoğru yola /sıratın müstakime iletir.
Din, insanların Dünya Okulundaki eğitim yaşamları sırasında uymaları gereken ve onlar için bir nevi “Yaşam kılavuzu kuralları” demek olan ve Kur’an’da bulunan doğruya yönlendirici muhkem /değişmez ana kurallar bütünü demektir.
Bu kurallara uyulması da, insan vücudunu Dünya Okulu Üniforması olarak kullanmakta olan Öğrenci Ruh’un başarılı olmasını ve Dünya okulundan mezun olmasını sağlayacaktır.
Bu başarılı oluş demek de “Sevgi, Barış, huzur ve Allah’a koşulsuz teslim olmak” demektir. İşte bu aşamaya varış hali “İslâm” kelimesi ile tanımlanmış ve böylece, din denilen kurallar bütününe de “İslâm Dini” denmiştir.
Bu din demek olan ana kuralların muhkem /değişmez ana kuralları başta olmak üzere, sosyo-ekonomik yapılarına yönelik zaman ve zemine göre değişken özellikli hukuksal kuralların ayrıntıları olan üteşabih /değişken mesajlar, vahiy yolu ile ve toplumların anlayış kapasiteleri ve gelişmişliklerine göre peygamberler aracılığı ile önceleri sahifeler şeklinde, daha sonra da kitaplar şeklinde indirilmiştir.
Taha-133. Yine şirk koşup, bildirilenleri inkâr ederek küfre sapanlar; “Muhammed, bizi ikna etmek üzere Rabbinden görünür bir delil getirseydi ya?” diyerek bahaneler arıyorlar. Peki, daha önceki kitaplar olan Tevrat ve İncil ile sahifelerde bildirmiş olduğumuz gerçekleri açıkça destekleyen ve tamamlayıcıları olan Kur’an’ı görmüyorlar mı?
Görüldüğü gibi Kur’an, önceki sahife ve kitapları destekleyen ve tamamlayan bir kitap olarak tanımlanmaktadır. Bu açıklama, bütün vahiy kökenli bilgilerin tek bir ilahî kaynaktan indirilmiş olduğunu vurgulamaktadır. Dolayısıyla da insan nesli yaratıldığından beri tebliğ edilen dinî kurallar da farklı dinler değil de, tek bir din olmakta ve bu dine ait olmak üzere bildirilmesi gereken muhkem /değişmez ana hükümler Kur’an ile tamamlanmış olmaktadır. Böylece dinin de tamamlanmış olduğu ve isminin de İSLÂM olduğu belirtilmiştir (Maide-3).
Maide-3. Ey iman edenler! Leş eti, kan, domuzun eti (veya kanlı et, bozulmuş et) ve Allah’tan başkası adına kesilenler, boğulmuş, vurulmuş, düşmüş, boynuzlanmış ve yırtıcı bir hayvan tarafından parçalanmış hayvanlar, eğer canları çıkmadan kesmemişseniz ve Allah dışında putlar adına ve başkası adına adanmış hayvanlar için belirlenmiş kesim taşlarında kesilen hayvanlar ve gelecekle ilgili fal okları atmanız /fal bakmanız size haram kılınmıştır. Bunlar birer fısktır /yoldan çıkış nedenidir. Bildirilenleri inkâr ederek küfre sapmış olanlar, bugün dininizi yok etmekten artık ümitlerini kesmişlerdir. Bu nedenle de onlardan çekinmeyin, Ben’den çekinin. Çünkü Ben bugün dininize son şeklini verdim, böylece din ile ilgili nimetimi artık sonlandırdım ve şimdiye kadar din olarak göndermiş olduğum İslâm’ı sizin için de tamamlayıp onayladım. Şu da var ki, kim açlıktan dolayı zorda kalır da, sırf sağlık nedeniyle ve günah işleme kasdı olmaksızın haram edilenlerden yerse, kendilerine bir ism suçu /haram veya günah işleme riski olmaz. Çünkü Allah bağışlayandır ve sevgisi ile merhameti bol olandır.
Aynı tamamlanmanın Kur’an ismi altında da gerçekleştirilmiş olduğuna Tövbe-32-33. ayetlerde de değinilmiştir.
Tövbe-32. Onlar, Allah’ın ışığını /Nur’unu /Kur‘an‘ı laflar üretip, bu laf kalabalıklığı ile söndürmek /etkisiz kılmak istiyorlar. Allah‘ın ışığı Kur‘an‘ı etkisizleştirmeye /söndürmeye çabalasalar da, Allah ışığını /Nur’unu /Kur‘an‘ı tamamlamıştır. Küfre sapmış olanlar hoşlanmasalar da! 33. Allah, elçisini hidayetle /kesin hükümlere uygun olumlu amelleri gerçekleştirip örnek olsun ve hak olan (İslâm) diniyle gönderdi ki, onların kendi uydurdukları ve din diye söylediklerine üstün kılsın. Müşrikler hoşlanmasalar da!
Din denilen muhkem /değişmez ana kurallar bütününün her bir peygambere vahyedilmesi ile başlamak üzere doğmaya başlayan bütün Dünya insanlarının Ruhları, önce sayfalar, sonra sıra ile Tevrat, Zebur ve İncil’de bulunan muhkem /değişmez ana kurallar hafızalarında kayıtlı olmak üzere yaratılmışlardır.
Son olarak da Kur’an’ın tebliğinden itibaren doğmaya başlayan bütün öğrenci Ruhların hafızalarında Kur’an’daki muhkem /değişmez ana kurallar bulunmaktadır.
Demek ki 1400 yıldır doğan ve bundan sonra da doğacak olan bütün insanlar İslâm fıtratındadırlar ve bu durum Rum-30. ayette vurgulanmıştır.
Rum-30. Ya Muhammed! Sen hiç kimse veya şeyi Allah’a şirk koşmadan ve atalarının yanlışlarına karşı çıkıp onların yanlışlarına bulaşmamış hanif bir kişi olarak kendisinden başka ilah olmayan Allah’ın tek olan dinine, bütün gayretinle yönel. Çünkü Allah, tüm insanları tek dini olan İslâm’a /hanif dine uyumlu /fıtratlı ve onu seçebilme özelliğinde yaratmıştır. Allah’ın yarattığı insanın bu özelliğinde /fıtratında bir değişiklik, bir bozulma olmaz. Çünkü tüm zamanların dosdoğru tek dini budur. Fakat insanların çoğu bu gerçekleri bilmezler.
Bu duruma göre, gerek Hz. Musa, gerek Hz. Davut, gerek Hz. İsa ve gerekse Hz. Muhammed, tek din olan İslâm dininin kurallarını tebliğ etmişlerdir. Fakat biz insanlar kendimiz her bir peygamberi sadece kendi toplumumuza gönderilmiş gibi kabul etmiş ve Yahudilik, Hıristiyanlık ve Müslümanlık ismi altında farklı dinlermiş gibi ayrıştırmış, diğer peygamber ve vahiy kitaplarına iman edenleri de ötekileştirmişiz. Hatta oluşturulmuş her bir dinî görüşte olanları, düşman gruplar görmüş ve din kisvesi altında karşılıklı katliam ve savaşlar yapmışız. Halbuki sahifeler de dahil, vahiy kaynaklı hiçbir belgeye herhangi bir olumsuzluğun karışmadığına dikkat de çekilmiştir.
Beyyine-2. Hâlbuki elçilerimize gelen sahifeler, hiçbir olumsuzluk karışmamış tertemiz sahifelerdir. 3. Ve onlarda, doğruları belirleyenler /doğruya yönlendirici deliller, işaretler yazılıdır.
Kaldığım yerden haftaya inşallah devam etmek üzere kalın sağlıcakla.
NOT- NÖVAK Vakfımızın kitaplarının gelirleri ile Eskişehir Tıp Öğrencilerine burs veriyoruz. Özel günlerinizde kitaplardan alır veya hediye ederseniz bize destek olur ve öğrenci sayımız artar: “DİN VE BEYİN”, “SON DAVET KUR’AN Tercümesi”, “KUR’AN KADINI KORUYOR”, “OKU! Konularına göre Kur’an ayetleri”, “KUR’AN’IN KULU KÖLESİ MEVLȂNA”, “TEVRAT VE İNCİL’DE ÖNCEKİ İSLAM”, “KUR’AN VE SON İSLAM”, “ALLAH İLE 7 KONUDA ANLAŞMAMIZ VAR”, “ALLAH’TAN ALACAKLI OL” ve “ÖZDE DİNDAR, SÖZDE DİNDAR”