60’lı yılların başında dünya ABD’nin Vietnam savaşına tanık olmuştu. Bir “süper güç” yoksul, her bakımdan kendisinden çok geride olan, küçük bir ülkeye karşı Nazi vahşetini gölgede bırakan metotlarla saldırmış, öldürücü gücü çok yüksek napalm bombası ve fosforlu bombalar kullanmış, uçakları ve özel kuvvetleriyle yakıp yıktığı şehirler-köylerle, akıl almaz işkence, tecavüz ve toplu infaz metotlarıyla insanlık onurunu ayaklar altına almıştı.
ABD, Vietnamlıları dize getirmek için her yolu deniyordu. Sivillerin hedef gözeterek öldürüldüğü, yakıldığı, sakat bırakıldığı savaş tüm vahşetiyle sürerken, Amerikan uçakları, kısa bir süre önce bombalayarak çocukları öldürdükleri köylere ‘Vietnam Çocuk Bayramı’ nedeniyle oyuncak attı.
Vietnam savaşı 20. yüzyılın en acımasız savaşıydı. Vietnamlılar süper teknolojiyle donatılmış Amerikan ordusuna karşı yıllarca görülmemiş bir cesaretle savaştı. Büyük acılar yaşadı. Öldürülen iki milyonu aşkın Vietnamlıdan yarıya yakını henüz barışın düşünü kurmaya, oyuncaklarıyla oynamaya fırsat bulamamış çocuklardı. Savaş, 1975 yılında, ABD’nin kesin yenilgisiyle sonuçlandı. Vietnam halkının direnişi, tüm dünyada emperyalizme karşı mücadelenin simgesi oldu. ABD savaş suçlusu sayıldı.
Bağımsızlığının altındaki imza, kurucusu olduğu Viet Minh birlikleriyle önce Fransız sömürgecilerini bozguna uğratan, ardından da Amerikan emperyalizmini dize getiren ordunun önderi olarak 1945-1969 yıları arasında Demokratik Vietnam Cumhuriyeti’nin başkanı olan Ho Chi Minh’e aitti.
Yaşamını anavatanında akan kanı durdurmaya ve barışa adayan Ho Chi Minh, o yıllarda, dünyaya şöyle seslenmişti:
“Bütün dünya şunu bilmektedir ki, Yanki saldırganlar, bombaları ve roketleriyle canice savaşlarını tırmandırmaya hazırlandıklarının her defasında, düzmece “barış müzakereleri”ni de duyuruyor, dünya kamuoyunu aldatmaya çalışarak, Vietnam’ı “barış müzakereleri”ni istememekle suçluyor.
Sayın Başkan Johnson! Şu soruyu, Kuzey Amerika halkı ve bütün dünya halkları huzurunda açıkça bir yanıtlayın bakalım: Vietnam’ın egemenliğini, bağımsızlığını, birliğini ve toprak bütünlüğünü garanti altına alan Cenevre Antlaşması’nı kim baltaladı? Vietnam ordusu Amerika Birleşik Devletleri’ne ne zaman saldırıp Kuzey Amerikalı askerleri katletti ki bu durum sizi Vietnam’a saldırmaya ve Vietnam halkını katletmeye yöneltti? Vietnam halkı barışı, gerçek barışı, bağımsızlık ve özgürlükle el ele vermiş bir barışı, düzmece yani “pax Americana” olmayan bir barışı, içtenlikle arzulamaktadır.”
Vietnam devriminin önderi şair, yazar, politikacı Ho Chi Minh, beş milyona yakın Vietnamlının yaşamını kaybettiği savaşın büyük zaferle sonuçlanışını ve iki Vietnam’ın birleştiğini göremeden, 1969’da öldü.
Bütün dünyada kurtuluş hareketlerinin sembolü haline geldi ve bağımsızlık mücadelesi veren sömürge ülke halkları nezdinde büyük önder sıfatıyla selamlandı.
Gerçek adı Nguyen Sinh Cung’du. Ona göre, yeryüzündeki bütün halklar doğuştan eşitti. Halkının mutlu ve özgür yaşama hakkını savundu. İnanılmaz kötülükler ve işkenceler karşısında bile inancını yitirmedi. Umudun gülümsemesini taşıdı yüzünde. Aile kurmaya hiç zamanı olmadı. Son günlerinde ailesinin bütün bir Vietnam halkı olduğunu söylerken gururluydu. Vietnamcada “aydınlatan, ışığa kavuşturan” anlamına gelen Ho Chi Minh adını, polis takibi ve baskısından kaçınmak için almıştı. Halkı tarafından sevgiyle “Ho Amca” olarak anılan bilge, şiirlerinin yer aldığı defterin kapağına şu dörtlüğü yazmıştı:
Hapishanededir bedenin,
ruhu hapsetmekse ne mümkün.
Güçlü ve soğukkanlı olunmalı
büyük şeyler başarmak için!