Çağdaş Eğitim

Gazi Mustafa Kemal Atatürk kurtuluş mücadelesini verirken, eğitime de çok büyük önem vermişti. Köy enstitüleri, öğretmen okulları, yaşama geçirilirken harf devrimi de yapılmış ve böylece Atatürk devrimi başlatılmıştı. Böylece yapılması gerekenlere başlanmış, atılması gereken adımlar atılmıştı. Çok partili hayata girişten önce yapılabileceklerin bir kısmı yapılmış ve sağlam temeller üzerine oturtulmuştu. Köy enstitü ve öğretmen okullarının […]

Gazi Mustafa Kemal Atatürk kurtuluş mücadelesini verirken, eğitime de çok
büyük önem vermişti.
Köy enstitüleri, öğretmen okulları, yaşama geçirilirken harf devrimi de
yapılmış ve böylece Atatürk devrimi başlatılmıştı.
Böylece yapılması gerekenlere başlanmış, atılması gereken adımlar atılmıştı.
Çok partili hayata girişten önce yapılabileceklerin bir kısmı yapılmış ve
sağlam temeller üzerine oturtulmuştu.
Köy enstitü ve öğretmen okullarının hayata geçirilmesi ile laik eğitimin
temelleri de atılmak suretiyle eğitimin çağdaş bir yolda yürümesinin yolu da
açılmıştı.
Çok partili hayata geçtikten sonra eğitimde geriye sayımın adımları atılmaya
başlandı.
Adım adım geriye dönüş başladı.
Çağdaş eğitimden geriye gidişin ayak sesleri duyulmaya başlandı.
Bunun izleri ileriki zaman dilimi içinde görülmüş ve izlenmiştir.
Köy enstitülerinin adım adım kapatılmasına yönelik kararlar alınmıştır.
Laik eğitimden geriye dönüş başlamıştır.
ÇEDES enine boyuna tartışılsa bile sonunda vazgeçme olmayacak geriye
gidiş tam hızla devam edecektir.
Bugün bir milyon öğretmen atama beliyor.
Ama bekleyecek de ne olacak?
Sırası ne zaman gelecek?
Tahminen 75 yaşında gelecek.
Bunları böylece sıraladıktan sonra ne hallere düştüğümüze şöylece bir
bakalım.
22 yılda bir yapılan atamaların sorumluluğu acaba kimde?
Hata varsa kimdedir?
Yanlış varsa kimdedir?
Sorumluluk varsa kimdedir?
Soruları çoğaltmak mümkündür.
Ama dönüp dolaşıp aynı noktaya geleceğiz.
Eğitim.
Eğer eğitimi çağdaşlaştırmazsak,
Eğer ileri giden bir eğitim yerine geriye giden bir eğitim modelini uygulamaya
kalkışırsak,
Eğer günün koşullarına uygun bir eğitim modelini benimsemezsek,
Eğer çağı ve çağdaşlığı işleyecek bir eğitim modelini takip etmezsek,
Sonumuz hiç de hayır olmayacak gibi görünüyor.
Bir zamanlar İsveç ile Finlandiya bir yaşardı.
Ancak Finliler eğitimde geri kalmışlardı.
Bu sebepten dolayı da geri kalmaya devam ettiler. Ta ki eğitimin değerini
bilene ve anlayana kadar.
Geri kalmış Finlandiya eğitimin değerini öğrenince çağı yakaladı.
Bu örneği görmeli, bilmeli ve anlamalıyız.
Bunun için eğitimin değerini bilerek adımlarımızı atmalıyız.
Çağdaş eğitime önem vermeli ve modern bir ülke olmanın önemini anlayarak
ona göre hareket etmeliyiz.
Böyle yaparsak yolumuz aydınlık olur, gelecek günler bize ışık saçar.
Bu yüzden üzerine basarak EĞİTİM, ÇAĞDAŞ EĞİTİM diyoruz.

Exit mobile version