Çalışkan: “İtibardan Tasarruf Yap, Eğitimden Asla!”

Saadet Partisi Hatay Milletvekili Doç. Dr. Necmettin Çalışkan, TBMM'de eğitimde yapılan tasarruf uygulamalarını sert bir dille eleştirdi. Çalışkan, özellikle deprem bölgelerinde eğitimcilerin zor şartlar altında çalıştığını vurguladı ve eğitimdeki kesintilerin uzun vadede büyük zararlar doğuracağını ifade etti.

Halk Eğitimi Merkezleri Kapanıyor: Tasarruflar Eğitimi Vuruyor
Saadet Partisi Hatay Milletvekili Doç. Dr. Necmettin Çalışkan, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde gerçekleştirdiği konuşmasında, eğitimde yapılan tasarruf uygulamalarının olumsuz sonuçlarına dikkat çekti. Çalışkan, eğitime yapılacak kesintilerin uzun vadede telafisi zor zararlar vereceğini belirterek, “İtibardan tasarruf yapılmalı ama eğitimden asla” dedi. Eğitim politikaları konusunda alınan kararların genç nesilleri doğrudan etkilediğini vurgulayan Çalışkan, bu tasarrufların sadece kısa vadeli çözümler ürettiğini ancak ülkenin geleceğini tehlikeye attığını ifade etti.

Çalışkan, birçok halk eğitimi merkezinin kapandığını ve bu durumun özellikle gençler ve kadınlar üzerinde olumsuz etkiler yarattığını belirtti. Usta öğreticilere ödenek verilmemesi nedeniyle bu kursların faaliyetlerine son verildiğini dile getiren Çalışkan, Fahri Kur’an kurslarındaki hafızlık hocası eğitiminin de ödenek yetersizliği nedeniyle durdurulduğuna dikkat çekti. Bu durumun toplumun dini ve kültürel eğitimine zarar verdiğini savunan Çalışkan, hükümetin eğitim alanında yeterli bütçeyi ayırması gerektiğini söyledi.

Okullarda Temizlik Krizi
Milletvekili Çalışkan, özellikle deprem bölgelerinde okullarda yaşanan temizlik sorunlarına da değindi. Seçim döneminde TYP adı altında alınan personelin tasarruf gerekçesiyle işten çıkarıldığını belirten Çalışkan, bu durumun okullarda ciddi bir temizlik krizi yarattığını ifade etti. Okullarda temizlik personelinin olmaması nedeniyle öğretmenlerin, öğrencilerin ve velilerin temizlik görevini üstlenmek zorunda kaldığını dile getiren Çalışkan, bu durumun eğitimin kalitesini düşürdüğünü ve öğrenci sağlığını tehlikeye attığını vurguladı.

Deprem Bölgesindeki Eğitim Zorlukları
Çalışkan, deprem bölgelerinde eğitimin ciddi sıkıntılarla karşı karşıya olduğunu belirterek, sınıf mevcutlarının 30’un altında olması durumunda birleştirilmesi kararına tepki gösterdi. Deprem bölgelerinde görev yapan öğretmenlerin zor şartlar altında çalıştığını vurgulayan Çalışkan, “Öğretmenler adeta kahraman gibi konteynerlerde kalıyor, tüm zorlukları göğüsleyerek eğitimi sürdürmeye çalışıyorlar” dedi. Eğitimin bir üretim hattı gibi görülmesinin yanlış olduğunu belirten Çalışkan, her bireyin eğitime eşit şekilde erişebilmesi gerektiğini söyledi.

Mücbir Sebep Uzatılmalı
Mücbir sebep uygulamasının sadece üç ay uzatılmasını eleştiren Çalışkan, depremzedelerin tüm zorluklara rağmen vatanlarını terk etmediklerini, ancak bu sürecin yeterince desteklenmediğini ifade etti. Bölge halkının hayatlarının normale dönmesini ve iş yerlerinin faaliyete geçmesini beklediğini belirten Çalışkan, “Bölge halkı, her şeyini kaybetmiş, iş yerini siftahsız açıyor ama siz onlardan vergi istiyorsunuz” şeklinde konuştu. Mücbir sebep süresinin uzatılmasının bölgedeki insanlara moral kazandıracağını ifade eden Çalışkan, hükümetin bu konuda daha duyarlı olmasını talep etti.

Deprem Bölgesine Pozitif Ayrımcılık Yapılmalı
Son olarak Çalışkan, deprem bölgelerinde iletişim ve elektrik altyapısındaki sorunlara değindi. Elektrik kesintileri ve telefon sinyallerindeki aksaklıklar nedeniyle bölgede yaşayan insanların günlük hayatlarını sürdüremediğini belirten Çalışkan, bu sorunların bir an önce çözülmesi gerektiğini söyledi. Bölge halkının kendi imkânlarıyla ev yapmasına rağmen elektrik verilmemesini eleştiren Çalışkan, eğitim ve altyapı başta olmak üzere her alanda deprem bölgelerine pozitif ayrımcılık yapılmasının elzem olduğunu vurguladı.

Exit mobile version