Uzmanlar, “Cankurtaranlara da denizanası ile yaralanmalarda ilk müdahale eğitimi vermeliyiz” derken, Samandağ sahillerinde görev yapan cankurtaranların bu konuda ne kadar eğitimli oldukları merak konusu oldu.
Son dönemde, özellikle Samandağ sahillerinde artan denizanaları nedeniyle yaşanan yaralanmalar, bu konuda ‘ne yapılması’ ya da ‘ne yapılmaması’ gerektiğini gündeme taşırken, bölgede görev yapan cankurtaranların bu duruma yönelik ilk müdahale konusunda ne kadar eğitimli oldukları da merak konusu oldu. Ancak her şartta uyarı değişmiyor: “Denizanasının canlısı veya ölüsü de olsa, deniz ve kıyıda, ne olursa olsun dokunmamalıyız!”
-DİKKAT!-
Konuya ilişkin merak edilenleri anlatan isim, Türk Deniz Araştırmaları Vakfı (TÜDAV) Yönetim Kurulu üyesi Dr. Öğretim Üyesi Selin Gamze Sümen oldu. Denizanasıyla temasta, genelde deride yanığa benzer yaraların ortaya çıktığını aktaran Sümen, “Zehirli denizanalarıyla temasta, insanların teninde ağrı, yanma, kaşıntılı, su toplaması ile seyreden yaralar oluşabilir. Temasla ortaya çıkan yaralanmalar, bazen hafif yakınmalar, bazen de ağır belirtilerle seyredebilir. Çocuklar, yaşlılar ve alerjiye yatkınlığı olanlar daha çok etkilenerek, daha şiddetli klinik tablo görülebilir” diye konuştu.
Sümen, denizanalarıyla temasın ardından yapılması gerekenleri şöyle açıkladı:
“Duşa girilmesi, amonyak sürülmesi, buzlu su uygulaması, çeşme suyuyla yıkanılması gibi uygulamalar, yanlış uygulamalardır. Yüzerken, vücudumuzda deride acı, yanma, batma ve ağrı hissedilirse, kızarık döküntüler gelişirse, bu, denizanasıyla temas etme olasılığının yüksek olduğunu gösterir. Denizanasının temas ettiği bölgeye çıplak elle asla dokunmamalı ve kaşıma, havlu ve bezle ovuşturmadan kesinlikle kaçınılmalıdır. Temas eden cilt, bol deniz suyuyla yıkanmalıdır. Denizanasının uzantıları varsa, bunları cımbız yardımıyla uzaklaştırmalıyız. 10-15 dakika, bol sirke ile yıkamalı veya sirke ile ıslatılmış bez yara yeri üzerinde bekletilmelidir. Ardından tıraş köpüğü uygulanarak, 2-3 dakika bekletildikten sonra, kredi kartı veya bıçak sırtının keskin olmayan kenarıyla köpük uzaklaştırılmalıdır. Sirke ve tıraş köpüğü uygulaması, 2-3 defa ardışık tekrarlanabilir. Bu uygulama, denizanasının zehirli kapsüllerinin uzaklaştırılmasını sağlayarak, özellikle ağrı ve yanmanın hızla şiddetini azaltacaktır.”
-CİDDİYE ALIN-
Sağlık kuruluşunda önerilecek lokal steroidli ve antihistaminik içeren kremlerin uygulanabileceğini belirten Sümen, “Denizanası, vücudumuza değdiğinde, asla ‘Hafif bir yaralanma’ dememeli, bir sağlık kuruluşuna giderek, o yara yerinin takibi konusunda yardım alınmalıdır. Denizanasıyla temasın ardından nefes darlığı, baş dönmesi, bulantı, kusma, tansiyon düşüklüğü, vücutta yaygın kızarıklık ve şişlik gibi ciddi alerjik reaksiyon belirtileri görülürse, hemen hastaneye başvurulmalıdır. Denizanasının göze teması halinde ise, bol deniz suyuyla yıkadıktan sonra, bol serum fizyolojik uygulanarak göz kliniğine gitmekte fayda var” ifadesini kullandı.
-EĞİTİM-
Türk Deniz Araştırmaları Vakfı (TÜDAV) Yönetim Kurulu üyesi Dr. Öğretim Üyesi Selin Gamze Sümen’in açıklamasında öne çıkan bir diğer tespit ise, Hatay sahillerinde boğulmalara karşı görev yapan cankurtaranlar noktasında oldu. “Cankurtaranlara da denizanası ile yaralanmalarda ilk müdahale eğitimi vermeliyiz!” Tamer Yazar