ÇED Toplantısı Tartışmalara Neden Oldu

Hatay’ın deprem sonrası hasar gören bölgelerinden İskenderun ilçesi Amanos Dağı eteklerindeki Akçay Mahallesi’nde gerçekleştirilen Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) toplantısı, geniş çaplı tartışmalara sahne oldu. Akçay İlkokulu bahçesinde düzenlenen toplantıya, CHP İskenderun İlçe Başkanı Av. Hüseyin Derin de katıldı. Toplantıya katılan mahalle sakinleri, Hatay Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü yetkililerine tepkilerini dile getirerek, bölgelerinin yok edilmesine […]

Hatay’ın deprem sonrası hasar gören bölgelerinden İskenderun ilçesi Amanos Dağı eteklerindeki Akçay Mahallesi’nde gerçekleştirilen Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) toplantısı, geniş çaplı tartışmalara sahne oldu.
Akçay İlkokulu bahçesinde düzenlenen toplantıya, CHP İskenderun İlçe Başkanı Av. Hüseyin Derin de katıldı. Toplantıya katılan mahalle sakinleri, Hatay Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü yetkililerine tepkilerini dile getirerek, bölgelerinin yok edilmesine karşı çıktılar. Akçay Çevre ve Sosyal Dayanışma Derneği Başkanı Mehmet Bebek, “Bizler burada sadece Akçay’da değil, yurdumuzun her yerinde işgal edilmeye çalışılan yaşam alanlarımızı korumak için buradayız. Hatay Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, başta mahallemiz olmak üzere 50’yi aşkın işletmeye ‘ÇED gerekli değildir’ diyerek izin vermiştir. İskenderun, hava kirliliği ölçümlerinde 235 gün PM 10 limitinin aşıldığı ve en yaşanmaz yerlerden biri olarak tespit edilmiştir” dedi.
CHP İlçe Başkanı Av. Hüseyin Derin, ÇED toplantısının yapılmaması gerektiğini, ancak yetkililerin, halkın itirazlarına rağmen toplantıyı yapmış gibi bir tutanak düzenlemeye çalıştıklarını belirtti. Derin, “Toplantının açılmadığını ve halkın bu tesisleri istemediğine yönelik beyanlarını tutanağa geçirmeyi talep ettik. Ancak, yetkililer taleplerimizi dikkate almadan buradan ayrıldılar” diye konuştu.


Toplantıya katılan CHP Hatay Milletvekili Nermin Yıldırım Kara, halkın katılımı sağlanmadan gerçekleştirilen toplantının, ÇED yönetmeliğine aykırı olduğunu belirtti. Kara, “Deprem bahane edilerek bölgenin doğal kaynaklarının tahrip edilmesini kabul etmiyoruz. Bölge halkı, taş ocaklarının ve diğer kirletici yatırımların engellenmesini ve doğal kaynaklarının korunmasını talep ediyor” dedi.
Bölge halkı, yetkililerin bölgeden ayrılırken şifahen toplantının yapılmadığını belirttiğini ve ileride hukuki süreçlerde kendi tuttukları tutanakların dayanak olacağını vurguladı. Kara, “Bu saatten sonra aksi yönde bir tutanak düzenlenmesi durumunda, sahtecilik suçundan yasal işlem başlatacağız” uyarısında bulundu. – Yusuf Cemil Karaçay-

Exit mobile version