ÇEDES Projesi

Çevreme duyarlıyım, değerlerime sahip çıkıyorum (ÇEDES) projesi giderek yaygınlaşıyor. Okulların kapanmak, yaz tatiline girmek üzere olduğu şu günlerde ÇEDES projesi uygulaması giderek yoğunlaşmaya başladı. Bu bağlamda yaşama geçirilen yaz kampları gösterilecek örneklerden birisidir. ÇEDES projesinin uygulaması sırasında tarikat ve cemaatlerin ortalarda daha fazla görüldüğü izlenmektedir. Oysa ki tarikat ve cemaat ile onlara bağlı olarak oluşturulan […]

Çevreme duyarlıyım, değerlerime sahip çıkıyorum (ÇEDES) projesi giderek yaygınlaşıyor.
Okulların kapanmak, yaz tatiline girmek üzere olduğu şu günlerde ÇEDES projesi uygulaması
giderek yoğunlaşmaya başladı.
Bu bağlamda yaşama geçirilen yaz kampları gösterilecek örneklerden birisidir.
ÇEDES projesinin uygulaması sırasında tarikat ve cemaatlerin ortalarda daha fazla görüldüğü
izlenmektedir.
Oysa ki tarikat ve cemaat ile onlara bağlı olarak oluşturulan vakıf ve benzeri kuruluşlar tamamen
din ağırlıklıdır.
Bu tür kuruluşların faaliyetleri de aynı doğrultuda olacaktır.
Bu durumda bu oluşumların din ağırlıklı olması ve o doğrultuda da çalışmalar yapmaları
kuruluşlarının amaçlarına uygun bir durumdur.
Fakat böyle olunca da din ve cemaatlerin kurdukları kuruluşların milli eğitim bünyesine girmesine
izin verilmiş olunur.
Örnek mi istersiniz?
İşte size bir örnek:
Hayrat Vakfı’nın yapacağı kamp.
Bu kampta, herhalde öğrencilere çağdaş eğitimin gereği olan çağdaş bilgiler öğretilmeyecek.
Bu kampta, milli eğitimin görevi olan çağdaş bilgiler verilmeyecek.
Aksine din bilgileri ve o doğrultuda gerekli bilgi ve belgeler öğretilecek, gösterilecek ve
anlatılacaktır.
Şimdi eğri oturup doğru konuşalım.
Milli eğitim, çağdaş beyinler yetiştirilmesi için açılan bu kamplarda, körpecik beyinlere ne
aşılarsanız onun tutacağını bilerek, görerek ve anlayarak hareket etmesi gerektiğini bilmelidir.
Böyle yapmayıp aksine bir yol izlersek bunun yapacağı tahribatı onarmak çok zor olur.
Onun için yolumuzu çizerken bu tehlikeyi görmeli ve ona görede adımlar atmalıyız.
ÇEDES projesinin giderek yaygınlaşmasını görmeli ve oluşacak tehlikenin farkında olmalıyız.
Fardında olmalıyız ki; gelecek günler aydınlık olsun.
Farkında olunmalıdır ki; gelecek günler çağdaşlığa yönelik olsun.
Farkında olunmalıdır ki; gelecek günler çağdaş ve aydınlık bir dünyada yer bulmamızı sağlasın.
İşte bunları görerek bilerek ve anlayarak hareket edildiği taktirde önümüz aydınlık olacak ve güzel
günler bizi karşılayacaktır.
Tehlikeyi görmek ve ona göre de tedbirler almak gerektiğini hatırlatıyor ve duyuruyoruz.
Gerisi görevli ve sorumlulara kalmıştır.

Exit mobile version