Çeteler Cenneti

Türkiye’nin (ülke yönetiminde) son çeyrek yüzyılının sorumlusu kadroyu, babalarını savunmadıkları kadar savunan kesimin öğretilmiş sözlerinden biri de “eskiden  de oluyordu” lafıdır. Öğretilmiş, çünkü bunların propaganda merkezleri de Göbelsleri de kitlelerine buyrukları da fazlasıyla var. Önümüz kış. İnsanları, özellikle de deprem mağdurlarını yine binbir çile bekliyor. Deprem insanlarına hâlâ beklenen hizmet, geçen bunca zamana karşın götürülmezken, […]

Türkiye’nin (ülke yönetiminde) son çeyrek yüzyılının sorumlusu kadroyu, babalarını savunmadıkları kadar savunan kesimin öğretilmiş sözlerinden biri de “eskiden  de oluyordu” lafıdır. Öğretilmiş, çünkü bunların propaganda merkezleri de Göbelsleri de kitlelerine buyrukları da fazlasıyla var. Önümüz kış. İnsanları, özellikle de deprem mağdurlarını yine binbir çile bekliyor. Deprem insanlarına hâlâ beklenen hizmet, geçen bunca zamana karşın götürülmezken, yirmi üç yıldır oy rüşveti kömür, para, altın, havalimanı dağıtıldı vergilerimizden: Tam da Göbels taktiği! İnanmayan araştırsın.

Eskiden de vardı, değil mi? Yine vergilerimizden kurulan SADAT’ın, seçilip işe alınan bekçilerin SS birliklerinden ayrılığı nedir? Halkın selamını bile değiştirdiler. Merhaba selamı kolay kolay alınmıyor.

Ülkemiz yönetiminde ihale vardı. Bu yasal düzenleme yoluyla serbest rekabet ortamı oluşturulur, iş en elverişli teklife verilir, halkın yararı sağlanırdı. Akp Türkiye’de ihaleyi kaldırdı. Beş şirkete sürekli büyük işler, hem de İngiltere mahkemeleri yetkili, döviz-usa dolar garantili biçimde verilir.

Depremde, selde, yangında uygulanmak için çıkarılan “doğrudan temin” hükmü genel uygulama haline dönüştürüldü. Böylelikle istedikleri firmayla iş tutmaktadırlar. Sayıştay TBMM’ye denetim raporu göndermeyi bırakalı epey oldu. Muhalif CHP ise alıştı ve alıştırdı. Yazık.

Bir ülke doğrudan yönetimi tarafından dünyanın uyuşturucu, silah, “hukuk bürosu,” hastane, mafyalarının, çetelerinin ceza almadığı, cirit attığı, cennet haline getirilir mi? Getirildi! Hem de nasıl… Dahiliye Nazırı hiperaktif arkadaşın daha bir suç örgütünü ve işbirliği yaptığı şefleri ağırlaştırılmış ömür boyu hapse mahkum olacak sürece soktuğunu görmedik. Hele önceki Dahiliye Nazırının çete balından farkı yoktu. Şimdiyse yazıcı sesi dinlemekle zaman geçirdiğini hiç sanmıyorum.

Türkiye ilk kez sağcı iktidar görmüyor. 1940 yılından buyana iktidarlar mütedeyyin, tutucu, sağcı, dindar-dinci. Birinci, İkinci Milli Cephe az azılı değildi. Ne ki AKP her yönden tüy dikti, rejim değiştirmeye yöneldi.

Rahip, rahibe okullarını çoğaltarak Mars’a araç yollamış bir devlet var mı? İnşallah biz ilk olacağız! Eğitim kazındı, maarif bile değil.

Öyle güvenliksiz duruma getirildi ki ne sırtı çantalı turistik geliyor, ne de 23 Nisan çocukları geliyor Türkiyemize. Bombalar, kıyımlar, bombalar…

Satılmadık bir yer bırakmadılar. Özelleştirmedik bir kurum bırakmadılar. Kıçı yamalılar bile “Devlet ayakkabı yapmaz,” “Devlet kumaş dokumaz” diye cırladılar. Sonunda bu acıyı da gördük: Özel hastanede yoğun bakımda bebekler öldürüldü.

Eskiden de oluyordu, değil mi?..

Haydi ordan!.

 

 

 

Exit mobile version