Cinsel İstismar

Cinsel istismar olayları giderek artıyor.
Cinsel istismara uğrayanlar ve bu eylemi görenler veya işitenler de aynı oranda çoğalıyor.
Son günlerde bunun örneklerini basında görüyoruz.
Örnek vermek gerekirse bir kaçını verelim.
Tekirdağ ilimizin Malkara beldesinde Sıla adlı bebek darp edilip cinsel istismara maruz kalmıştır.
Uğradığı eylem nedeniyle entübe edilmiş.
Beş kişi de tutuklanmış.
Yine ülkenin başka bir yöresinde benzer bir olayla karşılaşılıyor.
Narin adlı bir çocuk benzer şüpheyle öldürülüyor.
On kişi tutuklanıyor.
Bu ve bunun gibi olaylar etrafta kol geziyor.
Bazı istismarlar söyleniyor, bazıları ise gizleniyor.
Okulların açıldığı şu günlerde öğretmenlerin ve okul görevlilerinin öğrendikleri ve gördükleri olaylar
üzerine istismar vakaları açığa çıkıyor. Yasal işlemler başlatılıyor.
Bunlar görünen olaylar.
Bir de aile içinde olanlar var.
Bunların hepsi bir araya geldiğinde sayı artıyor ve büyüyor.
Kadına yönelik şiddet hareketleri de yükselişte.
Kadının cinsel istismara maruz kalması bir yana, bir de ayrılık aşamasında da uğradığı saldırılar var.
Sapıklar bir yana, normal ilişkilerin getirdiği sorunlar bir yana.
Tüm bunları bir araya getirdiğimizde önümüze bir sorunlar yumağı çıkıyor.
Çağdaş bir toplumda böylesi olaylar olsa bile gösterilen tepki de çok şiddetli oluyor.
Ancak geri kalmış toplumlarda bu çeşit olaylar giderek artmakla birlikte pek çoğu da gizli kalıyor,
aile içinde çözülme yoluna gidiliyor.
Bu nedenle eğitimin önemi üzerinde durmak gerektiğini bir kez daha ısrarla söylüyoruz.
Çağdaşlığın gereğini ve önemini bir kez daha vurgulamak istiyoruz.
Çağdaşlık eğitimle gerçekleşir.
Eğer eğitim ve öğretim birliği doğru yapılırsa ve atılacak adımlara dikkat edilirse sonuç olumlu olur.
Kol kırılır yen içinde kalır anlayışının yerine çağdaş dünyada yapılanları örnek alalım ve çağdaş
eğitime önem verelim.
Çağdaş eğitim ve öğretimin gereklerini aynen uygulayalım.
İşte o zaman cinsel istismar vakalarının azaldığını ve bu tür olaylara tepkilerin çığ gibi çoğaldığını
göreceğiz.