Çocuk İstismarlarına Af, Çocuklara Tehdittir

Kadınlar, İstanbul Sözleşmesi’ne karşı çıkmanın şiddet uygulayan erkeklere teşvik niteliği taşıdığını vurguladı … Hatay Kadınlar Birlikte Güçlü platformunun çağrısıyla Eğitim-Sen Hatay Şubesi’nde bir araya gelen kadınlar, çocuk cinsel istismarı suçunu düzenleyen Türk Ceza Kanunu’nun 103. maddesi ile ilgili af girişimlerine dair basın açıklaması düzenledi. Kadınlar adına açıklamayı İHD Hatay Şube Eş Başkanı Ergül Sayın okudu. […]

Kadınlar, İstanbul Sözleşmesi’ne karşı çıkmanın şiddet uygulayan erkeklere teşvik niteliği taşıdığını vurguladı …

Hatay Kadınlar Birlikte Güçlü platformunun çağrısıyla Eğitim-Sen Hatay Şubesi’nde bir araya gelen kadınlar, çocuk cinsel istismarı suçunu düzenleyen Türk Ceza Kanunu’nun 103. maddesi ile ilgili af girişimlerine dair basın açıklaması düzenledi. Kadınlar adına açıklamayı İHD Hatay Şube Eş Başkanı Ergül Sayın okudu.
İstanbul Sözleşmesi’ne karşı çıkmanın şiddet uygulayan erkeklere teşvik, tüm kadınlara tehdit olacağını söyleyen Sayın, çocuk istismarcılarına af girişimlerinin gündemde tutulmasının ise istismarcılara teşvik, tüm çocuklara tehdit olduğunu belirterek sözlerine şöyle devam etti: “Kadın örgütleri olarak çocuk cinsel istismarı suçunu düzenleyen Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 103. maddesi ile ilgili af girişimlerini kaygı ile izliyoruz. Bu konu, İnfaz Yasası Nisan ayında TBMM’de görüşülürken gündeme geldiğinde öğrendik ki, 13 yaşındaki kız çocuklarına istismardan yargılanan ve hatta mahkumiyet kararı kesinleşip cezaevine konmuş kişilerin resmi nikah yapıldığı takdirde serbest kalmaları, bu evlilik 5 yıl sürdüğü takdirde cezanın tamamen ortadan kalkması, cinsel istismar gibi ciddi bir suçun cezasız bırakılması hedefleniyordu. Üstelik tüm dünyada 3-4 yaş farkı olan akran kavramı ile oynanarak 15 yaş farkın bile ‘akran’ sayılabileceği iddia ediliyordu. Affın da 15 Temmuz’da Meclis kapanmadan önce çıkacağı açıklanmıştı. Bu nedenle, kadınlar olarak Meclis açık kaldığı sürece gece yarılarına dek süren yasamayı izleme nöbetimiz sürüyor, sürecek. Çünkü 2016 yılında bir gece yarısı birkaç milletvekiline verdirilen bir teklif ile bu af çıkarılmak istenmişti. Kadınlar olarak o günden beri bu konunun gece nöbetçileriyiz.”

Koruyucu ve önleyici hizmetler kurumsallaşmalı …

Sayın’ın, “Bu konuda mücadele ederken bir de 2 Temmuz günü Numan Kurtulmuş’un Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çıkması yönünde hazırlıklarına dair açıklamasını duyduk” ifadeleriyle devam eden açıklamada İstanbul Sözleşmesi’ne ve 6284’e dair karalama kampanyasının sürdürüldüğüne dikkat çekildi. Sözlerini, “Numan Kurtulmuş’un son açıklaması da, sözleşmeyi ve yasayı uygulamamak için zaten direnmekte olan tüm kamu görevlilerine en üst düzeyden bağlayıcı bir ‘talimat’ niteliği taşıyor. Bu gibi açıklamaların, şiddet uygulayan erkekleri teşvik etmek; şiddete maruz kalan birçok kadının devlet mekanizmalarına başvurma cesaretlerini kırmak; yargı ve kolluğun görevlerini yerine getirmesine engel olmak gibi olumsuz sonuçları olacak” diye sürdüren Sayın kadınların taleplerini şöyle sıraladı: Kadınlara ve kız çocuklarına yönelik fiziksel, cinsel, psikolojik ve ekonomik şiddet ile ayrımcılığı körükleyen bu söylemlerinize son verin; İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı yasanın etkin bir biçimde uygulanmasını ve işlevli bir Alo Şiddet Hattı, ülke çapında yeterli sayıda kadın danışma merkezi, sığınaklar, cinsel şiddet kriz merkezleri ile şiddetle mücadelenin ulusal mekanizmasının yeterli sayı ve nitelikli destek kapasitesine ulaştırılmasını sağlayın; Ceza Kanunu’ndaki 15 yaş altı çocuklarla hiçbir koşulda cinsel ilişkiye girilemeyeceği ve Medeni Kanun’daki 17 yaşın altında evlilik yapılamayacağı konusundaki yasal düzenlemeler kağıt üzerinde kalıyor, uygulanmıyor, uygulanamıyor. Devletin asli ve öncelikli görevi, çocukların cinsel istismara maruz kaldığı şartları ortadan kaldırmak, koruyucu ve önleyici hizmetleri kurumsallaştırmaktır.
Çocuk yaşta zorla evlendirmeleri ve çocuk istismarını önlemesi gereken ama aksine teşvik eden, kolaylaştıran ya da göz yuman tüm sorumlular cezalandırılmalı, kamu görevlileri ise görevlerinden alınmalıdır. Evlenme ehliyeti olmayan çocuklara dini nikâh kıyan din görevlileri, çocuklarını çocuk yaşta evlendiren aileler ve ihbar yükümlülüğünü yerine getirmeyerek buna göz yuman kişiler ve resmi otoriteler özellikle cezalandırılmalıdır. 5 yıllık bir Çocuk Yaşta Zorla Evlendirmeler ile Mücadele Strateji Belgesi ve Eylem Planı çıkartılmalı; daha önce çıkartılan planlar uygulanmalı, yeterli bütçe ve insan kaynağı tahsis etmesi sağlanmalıdır.”

İstismarcılara af girişiminden vazgeçin …

Sayın, açıklamasının sonunda şunlara değindi: “Çocuk cinsel istismarcılarına yönelik af girişimlerinden tamamen vazgeçin ve bunu kamuoyuna derhal ilan edin! İstanbul Sözleşmesi’ni ve 6284 sayılı Şiddet Yasası’nı karalamaktan vazgeçin! Kadınlara ve kız çocuklarına karşı şiddeti durdurun! Kadınların kazanılmış haklarını tehdit etmekten vazgeçin.”
Mehmet ÖZGÜN

Exit mobile version