Türkiye’de 2 bin 500’ün üzerinde coğrafi işaret alacak ürün varken, şu ana kadar sadece 200 civarında ürünün coğrafi işaret alabildiğine işaret edilen toplantıda konuşan Bülent Karakuş’un tespiti net oldu…
Antakya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) ev sahipliğinde, TOBB ile Türk Patent ve Marka Kurumu’nun işbirliğiyle Antakya’da yapılan Coğrafi İşaretler Bilgilendirme Toplantısı’nda konuşan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kurulu Üyesi Bülent Karakuş, coğrafi işaretlerin önemini geç fark ettiklerini belirterek, “Coğrafi işaretli ürünlerin Avrupa Birliğine tescili konusunda daha çok yol kat etmemiz gerekiyor. Coğrafi işaret sadece daha fazla kazancın kapısını açmıyor, bu, aynı zamanda ürüne ve emeğe de saygı anlamı taşıyor.” dedi.
Türkiye’de 3 binden fazla yöresel ürün olduğunu belirten Karakuş, şunları kaydetti:
“Potansiyelimize rağmen coğrafi işaretlerin önemini çok geç fark ettik. Bu değerlerimizi ne kendi insanımızla ne de dünyayla buluşturabildik. Özellikle son 10 yılda bu alanda önemli mesafe kat ettik. Ülkemizde pek çok ürüne coğrafi işaret aldık. Bu konuda kamu kurumlarımızın bu işe öncelik vermesi etkili oldu. TOBB olarak da buna büyük destek verdik. Coğrafi işaret alınan ürünlerin büyük çoğunluğu yerel oda ve borsalarımız tarafından yapıldı. Coğrafi işaretli ürünlerin Avrupa Birliğine tescili konusunda daha çok yol kat etmemiz gerekiyor. Coğrafi işaret sadece daha fazla kazancın kapısını açmıyor, bu aynı zamanda ürüne ve emeğe de saygı anlamı taşıyor. Coğrafi işaret bir marka değeridir.”
-YEREL MİRAS-
Toplantıda konuşan isimlerden Antakya Ticaret Borsası Başkanı Mehmet Ali Kuseyri ise onlarca medeniyete ev sahipliği yapmış bu topraklarda yerel miraslara sahip çıkmaya çalıştıklarını söylerken, Türkiye’nin yöresel ürün açısından zengin bir potansiyele sahip olduğuna işaret etti. Kuseyri, “Bu zenginliğe rağmen yeteri kadar coğrafi işaret almış ürün bulunmuyor. Türkiye’de 2 bin 500’ün üzerinde coğrafi işaret alacak ürün varken şu ana kadar sadece 200 civarında ürün coğrafi işaret alabilmiştir. Yöresel ürünleri koruyabilmek, değer kazandırmak için çaba harcanması gerekiyor” diye konuştu.
-İHRAÇ DEĞERİ-
Coğrafi işaretlemeyi çok önemsediklerini ifade eden Antakya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Hikmet Çinçin de yaptığı konuşmada, 2007 yılında Antakya Künefesi’nin coğrafi işaretini aldıklarını ve bu ürünü ihraç edilir hale getirdiklerini anlattı.
Hatay’ın yöresel ürünler açısından çok zengin olduğunu söyleyen Çinçin, “Şimdi tuzlu yoğurt ve Antakya sürk peynirinin başvurusunu yapacağız. Bu kapsamda çalışmalarımız sürüyor. Bünyemizde Coğrafi İşaretler Strateji Birimi kurduk. Nesillerimize aktaracağımız yöresel ürünlerimizin pazar payının arttırılması için çalışmalarımız devam ediyor” dedi.
Coğrafi İşaretler Daire Başkanı Hakan Kızıltepe’nin de “Coğrafi işaretler ve geleneksel ürün adı başvurusu ile tescil süreci” konulu bir sunum yaptığı toplantıda, Kosova Prizren Belediye Meclis Başkanı Levent Buş ile Antakya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Hikmet Çinçin arasında işbirliği protokolü imzalandı.Toplantıda, Hatay’ın yanı sıra Osmaniye, Kahramanmaraş gibi illerin yöresel ürünleri de kurulan stantlarda tanıtıldı. -Tamer Yazar-