İstanbul Olur Mu?
İçinde yaşadığımız kentte en büyük sorunumuz, giderek daha çok kirlenen yaşam alanlarımızda bir türlü çözüme kavuşturamadığımız çöp dağlarımız! Bu durum sadece sokaklarımız, parklarımız ve Asi Nehri ile sınırlı değil, ama Samandağ sahilleri de yaşanan sorunun önemli parçalarından biri durumunda. Deniz kaplumbağaları (caretta caretta) adına önemli bir üreme alanı olan Samandağ dendiğinde, sorunun ne kadar büyük olduğunu anlamak gerekiyor! Anlamak için de, Deniz Kaplumbağaları Araştırma Kurtarma ve Rehabilitasyon Merkezi (DEKAMER) Müdürü Prof. Dr. Yakup Kaska’nın söylediklerine kulak kabartmak gerekiyor! Zira Kaska’nın ifadesine göre, caretta carettaların, yaşam mücadelesinde karşılaştığı en büyük sorunlardan biri, denizlere atılan naylon poşetler ve pet şişeler! Hatta durum öyle ciddi bir boyutta ki, denizanası yiyerek beslenen caretta carettaların, naylon poşetleri denizanası zannederek yuttuğuna işaret eden Kaska, “Bu nedenle birçok caretta boğularak yaşamını yitirmekte” diyerek, çöp atma alışkanlıklarımızın maliyetine işaret ediyor.
İşte bu noktada, eldeki İstanbul örneği çok önemli! Peki, ne var İstanbul örneğinde?
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) bilgilendirmesine göre, Atık Yönetimi Müdürlüğü ile iştiraki İSBAK tarafından projelendirilen Akıllı Konteyner sayesinde, pet şişeler ile hem İstanbulkart’a (Toplu ulaşım araçlarında klasik kağıt bilet veya jeton yerine kullanılan, içerisine elektronik para yüklemesi yapılabilen, yeni nesil temassız kart) yükleme yapılacak hem de çevreye katkı sağlanacak. Bu durum, süregelen ‘kent içi kirliliğe’ bir türlü çözüm bulamayan Hatay Büyükşehir Belediyesi ya da diğer belediyeler tarafından ne kadar örnek alınır bilinmez ama, sistem oldukça pratik bir şekilde işliyor.
Kullanımın nasıl olacağına dair bir açıklama yapan İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), belli yerlere kurulacak Akıllı Konteynerler sayesinde; pet şişeler ile İstanbulkart’a yükleme yapılabileceğini duyurdu. Ancak bu duyuru ile beraber ‘İstanbulkart’a nerede-nasıl dolum yapılacak’ sorusu gündeme geldi. Açıklamaya göre, konteynerler ilk önce metro istasyonlarına ve pilot okullara yerleştirilecek. Peki, işleyiş mi? Şu anda sayısı 10 olan ve 1 ay sonra 100’e çıkacak konteynerlerde 10 gramlık 0,33 litrelik petler atıldığı zaman İstanbulkart sahibine 2 kuruş, 16 gramlık 0,5 litrelik pet şişeye 3 kuruş, 32 gramlık 1 litrelik pet şişeye 6 kuruş, 45 gramlık 1,5 litrelik pet şişeye 9 kuruş para yüklenecek. 12 gramlık 0,33 litrelik alüminyum içecek kutusuna 7 kuruş, 16 gramlık 0,5 litrelik alüminyum kutuya 9 kuruş olmak üzere para yüklemesi yapılacak.
-BİZ DE OLUR MU?-
Pet şişe ve alüminyum içecek kutuları atılarak kredi yüklemesi yapılmasını sağlayan Akıllı Geri Dönüşüm Konteyneri ile mevcut ‘çöp’ sorununa İstanbul genelinde çözüm bulmayı ve temizlik çabasına kent insanını da katmayı hedefleyen İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) attığı bu son adıma Antakya özelinde Hatay da katılır mı peki?
Cevap için çok da ‘umutlu’ değiliz, ancak İstanbul’u yöneten yerel idarenin, bu oldukça yaratıcı adımı ‘kullanılabilir’ ve ‘çekici’ hale getirmek için ortaya koyduğu çabanın detaylarında ilerleyelim istiyoruz. Çünkü şu anda sayısı 10 olan ve 1 ay sonra 100’e çıkacak konteynerler, verilen bilgiye göre, ilk önce metro istasyonlarına ve pilot okullara yerleştirilecek. Büyüklüğüne göre, pet şişenin ve alüminyum içecek kutusu başına, 2 kuruştan 9 kuruşa kadar ulaşım kartına yükleme gerçekleşecek. Kartına yükleme sayısı fazla olanlar Şehir Tiyatroları’ndan ücretsiz tiyatro bileti alabilecek ve İBB Sosyal Tesisler’inden indirimli yemek yiyebilecek. Proje ile beraber ilköğretim çağındaki çocuklara toplumsal sorumluluk ve çevre bilinci de kazandırmak amaçlanıyor.
-OLSUN!-
Akıllı konteynere atık şişe atan vatandaşların İstanbulkart’larına belli bir miktar bakiye kazandıracak çevreci projeyi Avrupa’daki bazı kentlerden sonra İstanbul’a kazandıran İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Mevlüt Uysal’ın attığı adıma, Hatay’ın da, Antakya ve diğer ilçelerinde kronikleşen ‘kirlilik’ sorunu adına katılması gerektiğini düşünen, İstanbul’da yaşayan bir Antakyalı bitirsin bugünü…
“Bir Antakyalı olarak şehrimizde yaşananlardan dolayı utanıyorum. Bu kentin kiri adına… Bakımsızlığı adına… Çöpü adına… Yönetilemeyişi adına… Eğer bir şeyleri gerçekten de düzeltmek istiyorsak, bunu, kent insanını çözüm ortağı yapmadan başaramaya-cağınız, bu net! O zaman İstanbul örneği bizim için biçilmez bir kaftan! Denemekten zarar gelir mi?” -Tamer Yazar-