Cumhuriyet savcıları; gereğini yapın!

CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır10 Kasım’da kılınan cuma namazında Atatürk için dua edilmesine tepki göstererek ve “Allah kafirleri, müşrikleri kahretsin. Bizleri bu kefirlerden beri etsin” diyen Ahmet Bostancı’nın tahliye edildiği duruşmada “Yaşasın şeriat” sloganları atılmasına Cumhuriyet savcılarının sessiz kalmasına tepki gösterdi. TBMM’de basın toplantısı düzenleyen Başarır  “Bir camide, Ata’sına dua okuduğu için imama hakaret […]

CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır10 Kasım’da kılınan cuma namazında Atatürk için dua edilmesine tepki göstererek ve “Allah kafirleri, müşrikleri kahretsin. Bizleri bu kefirlerden beri etsin” diyen Ahmet Bostancı’nın tahliye edildiği duruşmada “Yaşasın şeriat” sloganları atılmasına Cumhuriyet savcılarının sessiz kalmasına tepki gösterdi.

TBMM’de basın toplantısı düzenleyen Başarır  “Bir camide, Ata’sına dua okuduğu için imama hakaret eden bir meczup tutuklandı. Hakkında tahliye kararı verildikten sonra bir grup meczup, hadsiz, vatan düşmanı, Ata’sına düşman, cumhuriyete düşman grup adliyenin içerisinde ‘yaşasın şeriat’ sloganları attı. Ve bir tek işlem yapılmadı. Bu, Türkiye Cumhuriyeti’nin adliyelerinde yapıldı. Ben hakim ve savcılara sesleniyorum: Neden ‘cumhuriyet’ savcısısınız? 85 milyonun hakkını, Cumhuriyet’e olan borcunu ödemeniz için. Adliyede bu sloganları atıp elini kolunu sallayarak oradan çıkanları, onlara izin verenleri grup olarak kınıyoruz. Ve gereğini yapın, bunlar en ağır şekilde cezalandırılsın. Biz ‘Yaşasın cumhuriyet. Yaşasın Gazi Mustafa Kemal Atatürk. Ve kahrolsun Cumhuriyet’e, Ata’mıza dil uzatanlar’ diyoruz.” diye tepki gösterdi.

Başarır, bir gazetecinin “Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘Türkiye’nin rejimiyle ilgili tereddütler 29 Ekim 1923’te ‘Yaşasın Cumhuriyet’ nidaları eşliğinde bitmiş bir tartışmadır’  sözlerini de anımsatarak bu sözlerin de tarikatlara yönelik olduğu iddia edildi. Nasıl değerlendiriyorsunuz” sorusunu şöyle yanıtladı:

“Tabii ki 29 Ekim 1923’te, Cumhuriyet kurulduğunda bu ülkenin başında Gazi Mustafa Kemal Atatürk vardı. Hiçbirimizin Cumhuriyet’ten ve cumhuriyetin değerlerinden şüphesi yoktu. Ama son çeyrek yüzyılda Recep Tayyip Erdoğan gibi bir Cumhurbaşkanı var. Devlet imkanlarını, devletin kadrolarını tarikatlara sunan, vakıflar adı altında belediye ve devlet imkanlarını parasını bunlara sunan, holding gibi çalışan tarikatlar var. İşte bu yüzden endişeliyiz. Biz, 22-23 yıllık faaliyetleri yüzünden endişeliyiz. Biz; Menzil, İsmailağa, FETÖ gibi tarikatlara devlet teslim edildiği için endişeliyiz. Yoksa 29 Ekim 1923’te bizim hiçbir endişemiz ve üzüntümüz yoktu. Ama onun son 22 yılı bir rezalet.”

Başarır, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Enflasyonla mücadele konusunda vatandaşlarımızdan destek bekliyoruz” ifadesini de  “Çok haklı. Memleketim Mersin ve Çukurova’da yorganlarımız, yataklarımız ve onun pamukları kaldı. Birkaç parça eşyamız kaldı, onu da Beyefendi’ye vermemiz lazım. Bu fedakarlığı da 85 milyon yapacağız. O ve çevresi tok olsun, onun sırtı pek olsun, o istediği gibi uçakları, arabalarıyla bu ülkede yaşasın, Demirören gibi gruplar bankaları hortumlasın; biz fedakarlık yapalım. Bu cümleleri konuşurken Recep Tayyip Erdoğan’ın yüzüne bakmak isterdim. İnsan bir parça utanır. Biz ondan bir fedakarlık bekliyoruz. Uçaklarını, arabalarını, saraylarını bir zahmet sat. Giderlerini azalt. Emeklileri mağdur etme” diye değerlendirdi.

Ne olmuştu?

10 Kasım’da İstanbul Gayrettepe’de bulunan Hacı Nimet Özden Camii’nde cuma namazı sırasında imamın Atatürk hakkında dua etmesine tepki göstererek camiden ayrılan ve sosyal medyada yayınladığı videoda “Bunların arkasında namaz kılınmaz. Allah kafirleri, müşrikleri kahretsin. Bizleri bu kefirlerden beri etsin” ifadelerini kullanan Bostancı, sosyal medyada geçmişte de paylaştığı hakaret içerikli paylaşımlar nedeniyle tutuklanmıştı. (Sami Gökçe)

Exit mobile version