Hatay’ın Samandağ ilçesine bağlı Mağaracık Mahallesi’nde yaşayan yurttaşlar, tarım arazilerinin TOKİ tarafından kamulaştırılarak imara açılmasına karşı yaklaşık yedi aydır süren direnişlerini sürdürüyor. Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri (DAÇE), 20 Mayıs’ta görülecek davanın arifesinde yaptığı açıklamada, “Mağaracık halkının yanındayız” diyerek dayanışma çağrısında bulundu.
Açıklamada, iklim krizinin etkilerinin her geçen gün daha da belirginleştiği günümüzde, zeytinliklerin ve verimli tarım arazilerinin yapılaşmaya açılmasının bilimsel, hukuki ve etik hiçbir dayanağının olmadığı vurgulandı. Deprem felaketinin ardından moloz dökümüyle zaten büyük çevre tahribatı yaşayan Hatay’da, şimdi de geçim kaynakları olan zeytinlik ve narenciye bahçelerinin tehdit altında olduğu belirtildi.
DAÇE, zeytinliklerin yalnızca geçim kaynağı değil, aynı zamanda toplumun gıda güvenliği açısından da vazgeçilmez olduğuna dikkat çekerek, “Tarım alanlarını korumak kamusal bir haktır” dedi.
“Başka Alanlar Varken Neden Tarım Toprağı?”
Açıklamada ayrıca, bilim insanlarının uyarılarına rağmen depreme dayanıklı konut ihtiyacının tarım dışı alanlarda karşılanabileceği gerçeğine kulak tıkandığı ifade edildi. “Kontrolsüzce yürütülen yıkım faaliyetlerinin ardından oluşan çevre kirliliği yetmezmiş gibi, şimdi de doğanın kalbine beton dökülmek isteniyor” denildi.
“Demokratik ve Hukuki Mücadelemiz Sürecek”
20 Mayıs’ta görülecek duruşmaya dikkat çekilen açıklamanın sonunda, “Mahkemenin insan ve doğa hakları yönünde karar vermesini bekliyoruz. Hatay’da yaşam alanlarını korumak için mücadele eden herkesin yanındayız” mesajı verildi.