ADD Başkanı Kuran, Defne etkinliği Panel’de, Cumhuriyet’in kadınlara yönelik kazanımlarını aktardı:
“Türk kadını, haklarına sahip olmada en güçlü desteği Atatürk’ten aldı”
Defne Belediyesi, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde farkındalık yaratmak amacı ile “Cumhuriyet ve Kadın” konulu bir paneli hayata geçirdi. Cumhuriyetle birlikte kadınların hak kazanımlarının ve öneminin anlatıldığı, kadın haklarından kadının toplumdaki konumuna kadar çeşitli konularda bilgilerin aktarıldığı panelin konuşmacısı ADD Hatay Şube Başkanı Doç. Dr. Kezban Kuran oldu. Kuran, Cumhuriyet’te önce ve sonrasının Türk Kadınını anlattığı konuşmasında, 8 Mart’ın; kadınların özgürleşme mücadelesinin kutlandığı ve güncel taleplerinin ifade edildiği gün olarak değerlendirdi. Cumhuriyet kadınının; kendisine verdiği önemden, haklardan ve kadına duyduğu saygıdan ötürü Ata’sına ve Cumhuriyet’e sahip çıktığını belirten Kuran şunlara değindi:
“Türk kadını, yüzyıllardır özlemini çektiği haklarına sahip olmada; en azimli, inançlı ve güçlü desteği Atatürk’ten almış ve çağdaş ülke kadınlarının önüne geçmiştir. 1926 yılında Büyük Millet Meclisi tarafından kabul edilerek yürürlüğe giren ve Türk kadınlarını şeriat zincirinden kurtaran Medeni Kanun, Türk kadınına verilen hakların iade edilmesinin temelini oluşturmuştur. Bu kanun ile kadınlarımız; eğitimli, seçme ve seçilme hakkı olan, kendi hedeflerini çizebilecek manevi güce sahip olan toplumsal bir birey olmanın onurunu kazanmıştır.
Sahip çıkmakla sahip olmanın farklı şeyler olduğu öğretilmeli…
Ulu önder, Türk kadınlarının hiçbir alanda erkeklerden ve Avrupalı kadınlardan geri kalmayacakları yolundaki inancını da şu sözleriyle belirtiyor: ‘Kadınlarımız için asıl mücadele alanı, asıl zafer kazanılması gereken alan biçim ve kılıkta başarıdan çok, ışıkla, bilgi ve kültürle, gerçek faziletle süslenip, donanmaktır. Ben muhterem hanımlarımızın Avrupa kadınlarının aşağısında kalmayacak, aksine pek çok yönden onların üstüne çıkacak şekilde ışıkla, bilgi ve kültürle donanacaklarından asla şüphe etmeyen ve buna kesinlikle emin olanlardanım.’
Bugün bizler neredeyiz? Atatürk sayesinde haklarına kavuşan Türk kadını, ne yazık ki bugün haklarının elinden alınışının seyircisi haline geldi. Bugün, çocuk gelinlerin önüne geçebildik mi? Çok eşliliğe son verebildik mi? Ekonomik ve karar verme özgürlüğümüz var mı? Bedenimize ve ruhumuza yöneltilen şiddeti önleyebildik mi? Bizim hakkımızda erkeklerin karar verdiği Meclis’e haklarımızı savunsun bizim sesimiz gözümüz olsun diye daha fazla kadın milletvekili gönderebiliyor muyuz? Ve ne yazık ki, bugün de kadınlarımızın çoğu şiddet egemen gücün baskısı altında. Egemen güç için her zaman bir otorite gerekir. Şiddet; kimi zaman Devlet, kimi zaman koca, baba ve abi olarak karşımıza çıkıyor. Aile, devletin can damarıdır. Bu nedenle, evde dayak yiyen kadına ve dayak yiyen çocuğa karşı olmak, aile içi şiddete karşı olmak, toplumsal şiddetin karşısında olmak gerekir. Her gün bir biçimiyle karşılaştığımız, meşrulaştırılmış şiddete karşı olmak, insanlığın onuruyla yaşaması için bir gerekliliktir. Bu nedenle, anneler olarak, oğullarımıza karşı cinse saygı duymayı ve sevmenin değer vermek olduğunu öğretelim. Sahip çıkmakla sahip olmanın farklı şeyler olduğunu öğretelim.
Kadınlarımız, Atatürk ve onun kurduğu Cumhuriyet sayesinde haklarına kavuşmuş, toplum içerisindeki rolü ve yeri taçlandırılmıştır. Oysa bugün, sahip olduğu hakları birer birer kaybediyor. Bunun için mücadele etmek, toplumun genelinde kadın-erkek eşitliğinin sağlanabilmesi için daha fazla sorumluluk yüklenmek ve çalışmak zorundayız. Çünkü Cumhuriyet ve kadına tanınan tüm bu haklar Ata’mızın bizlere en büyük mirasıdır. Atılan bu adımların sonrasında koşuyu tamamlamak, bayrağı daha ileriye götürmek bizlerin elindedir.”
Defne Belediye Başkan Vekili Müfide Miçooğulları, panel öncesi konuşmasında, böyle anlamlı bir günde Defne Belediye Başkanı Dr. İbrahim Yaman’a vekalet etmekten dolayı mutluluğunu ifade etti ve şunları dile getirdi:
“Kadınların daha eşit yaşam koşullarını sağlamak için, önce bağımsızlıklarını sağlamamız, sonra da politik haksızlığı kaldırmamız gerekir. Zira kadın, toplumu oluşturan en önemli halkadır. Kadının katılmadığı, yok sayıldığı herhangi bir topluluğu medeniyet çerçevesi içinde değerlendirmek mümkün değildir. Çünkü kadın, toplumu ileri taşır ve üretken kılar. Çünkü kadın, toplum içindeyse o toplum medenidir. Kadın, o toplumun içindeyse o toplum üretkendir. O yüzden 8 Mart, kadının örgütlenme ve eşit yaşam hakkı için mücadelesinin simgesidir.
Özellikle günümüzde, kadınların taciz ve şiddete yoğun bir şekilde uğradığı bugünlerde 8 Mart’ın önemi ve vurgusu daha da arttırılmalıdır. Cinsiyetler arasındaki eşitliğe daha çok önem verilmeli, daha çok çaba sarf edilmelidir. Kadın ve erkek bir bütünün iki eşit parçasıdır. Biri diğerinden üstün olmamalıdır. Günümüzde kadınların sosyal, ekonomik ve politik katkılarına her zamankinden fazla ihtiyaç duyuyoruz. Ama ne yazık ki geleneksel rolleri nedeniyle ne evine ne de işine ait olamayan kadınlarımızın büyük bir kısmı töre ve ahlak adı altında fiziksel ve psikolojik şiddete maruz kalmaktadırlar. Bu konuda üzerimize düşen görevleri yapmakla yükümlüyüz. Hayatın her alanında eşit olduğumuz, eşitliğin söz konusu dahi edilmediği, konuşulmadığı, kadınlarımızın istismar edilmediği, şiddet görmediği, ezilmediği; toplumun her alanında yer alan, haklarının ciddi bir şekilde savunulduğu, daha adil ve eşit bir dünya dileklerimle; Sevgili Başkanımız Dr. İbrahim Yaman ve Defne Belediyesi adına 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nüzü en içten dileklerimle kutluyorum.”
Akdeniz Mahallesi Akdeniz Defne Evi’nde gerçekleşen panele, CHP İlçe Kadın Kolları Başkan Vekili Sevsen Günay ve İlçe Yönetimi, Defne Belediyesi Başkan Yardımcıları, birim müdürleri, kadın personel, Defne Kadın Kooperatifi üyeleri ve çok sayıda kadın katıldı. -Mehmet ÖZGÜN-