Hatay, depreme her an hazırlıklı olmalı!
Hatay Büyükşehir Belediyesi (BŞB), İnşaat Mühendisleri ve Jeoloji Mühendisleri Hatay Şubelerinin ortaklaşa düzenlediği “Hatay Deprem Gerçeği” Sempozyumu’nda konuşan bilim insanları, Hatay’ın depreme karşı her an hazırlıklı olması uyarısında bulundu.
Dün BŞB Meclis salonunda düzenlenen Sempozyum öncesi açış konuşması için kürsüye gelen BŞB İmar İşleri Daire Başkanı Hülya Budak, deprem gerçeğinin günümüzde korku gerçeğine 
MADEN: Deprem izleri
BŞB Genel Sekreteri Prof. Dr. Mehmet Maden, Hatay’ın depremle iç içe yaşayan bir şehir olduğunu hatırlatarak, tarihi kalıntılardan ilimizde deprem izlerini görmenin mümkün olduğunu söyledi. Hatay’ın depreme karşı hazırlıklı olması gerektiğini söyleyen ve birinci derece SİT bölgesinde yaşıyor olmamızın da bunu gerektirdiğinin altını çizen Maden, deprem gerçeğine karşı gerekli önlemlerin alınmasının şart olduğunu anlattı.
HERSANLIOĞLU: Tablo iyi değil, herkesin sorumluluğu var!
Vali Yardımcısı Mahmut Hersanlıoğlu da, İslahiyeli olduğunu belirterek başladığı konuşmasında, “Ortak fay hattı üzerinde yaşıyoruz. Ancak bu gerçeğe göre binalar oluşturamadık. İyi imarlı bir şehirde yaşamıyoruz. Toprağı, tarımı katlettik, deniz kumu ile inşaatlar yaptık. Hepimiz; idarecisi, yerel yöneticisi, meslek odaları ile görevimizi yerine getiremedik. Bu nedenle de bugünkü depreme karşı hazırlıksız tablo oluştu” açıklamasında bulundu. Müteahhitlerin kusurlu inşaat yapımına karşı gerekenin gereği şekilde hiç bir kurum ve kişi tarafından yapılmadığını da söyleyen Vali Yardımcısı Hersanlıoğlu, “Ahlak problemi, iş ahlakı sorunu var. Bu nedenle de ben bugüne kadar düzenli, imarlı, planlı, depreme dayanıklı şehirlerde görev yapamadım. Biz yaşayamadık. Hiç olmazsa çocuklarımızın, torunlarımızın daha sağlıklı yapılarda yaşam sürmelerini diliyoruz” dedi.
HARBİYELİ: Deprem Yönetmeliği bu yıl çıkıyor
İnşaat Mühendisleri Odası Hatay Şubesi Başkanı Selim Harbiyeli de, bu yıl içinde deprem yönetmeliğinin çıkacağı bilgisini aldıklarını belirterek, “Birçok şey düzelecek” açıklaması yaptı. Hatay ve depremin birbirinden ayrılmamış gerçekler olduğunu konuşmasında hatırlatan Harbiyeli; güvenli yapı, güvenli kent için eğitimi, kentsel dönüşümü gösterdi. Ancak günümüzdeki kentsel dönüşümün ‘sağlıklı yapı yerine rant’ olarak görüldüğünü, birçok şehirde ‘rant gizliliği’ altında kentsel dönüşüm çalışmaları yürütüldüğünün gözlendiğini belirtti. Kentsel dönüşümde RANT’ın genel amaca erişmeye engel olacağını hatırlatan İMO Şube Başkanı Selim Harbiyeli, 4708 sayılı yasa çıktığında hiçbir kişi ve kurumun karşı çıkmadığını, bu sessizlik içinde bugünlere kadar gelindiğini sözlerine ekledi.
CAN: İyiye gidiş var
Jeoloji Mühendisleri Hatay Şube Başkanı Rasim Can, ilimiz Hatay’ın üç ana fay hattı üzerinde olduğu gerçeğinin bilindiğini, fay etkileşiminin dolayısıyla üç ayrı yerden olabileceğini söyledi, her şeye rağmen de iyiye doğru bir gidişin söz konusu olduğunu savundu.
KIZILKAYA: Sarsılmalı, ancak yıkılmamalı
Jeoloji Mühendisleri Adana Bölge Temsilciliği adına konuşan Metin Kızılkaya, deprem gerçeğine karşı bilinçli bireyler yetiştirilmesi gerektiğinden söz etti. Kızılkaya, “Depreme hazırlıklı mıyız?” sorusunu herkesin kendine yöneltmesi ve gereğinin yapması gerektiğinin altını çizdikten sonra, “Eğitimler verilmeli, yapılarda zemin etüt raporu mutlaka görülmeli, binaların mühendislik hizmeti almalarının şart olduğu mutlaka bilinmeli, deprem yaşandığında sarsılmalı ancak yıkılmamalıyız” açıklamamı yaptı.
KALAFAT: Hatay depreme karşı hazırlıklı olmalı
Deprem Bilimci ve Kandili Rasathanesi uzmanlarından Prof. Dr. Doğan Kalafat, depreme karşı dayanıklı binalarda oturulması gerçeğinin bilinmesi gerektiğini, bunun da depreme karşı olmazsa olmazlardan ilki olduğunu, depremlerin rastgele herhangi bir yerde meydana gelmediğini, birbirini tetiklediğini, böyle bir hareketlilikte büyük depremlerini oluştuğunu, örneğin büyük okyanuslarda bu tür depremlerin yaşanabileceğini bildirdi. Deprem Uzmanı-Bilimci Oğuz Gündoğdu’nun rahatsızlığı nedeniyle son anda Hatay’a gelemediğini ve selamlarını aktardığını konuşmasında dile getiren Prof. Dr. Doğan Kalafat, bölgemizde, Afrika-Arap plakalarının ülkemizi en çok etkileyen deprem gerçeklikleri olduğunu, yeryüzünde yılda 2,5 cm’lik kayma olduğunu, büyük depremlerin de ancak 3 ile 3,5 m kayma sonrası yaşandığını, ki bunun da 150 yıla karşılık olduğunu söyledi. Kalafat, Hatay’ın 18. ve 19.yüzyılda büyük depremler yaşarken, 20. ve 21.yüzyılda büyük deprem görmemiş olmasının ‘görmeyeceği anlamına’ da gelmediğinin altını önemle çizerek, “Hatay, depreme karşı her zaman hazırlıklı olmalı” uyarısı yaptı. -Cemil Yıldız-
