Depremzede öğrenciler katkıdan muaf

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Üniversitelerimizin bir daha asla yasakla, baskıyla, kavgayla veya ideolojik dayatmalarla anılmasına müsaade etmeyeceğiz.” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yükseköğretim Kurulunca (YÖK) Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen “2023-2024 Akademik Yılı Açılış Töreni”ne katıldı. Erdoğan, 6 Şubat’ta sadece milletin değil, insanlık tarihinin en büyük doğal afetlerinden birinin yaşandığını, asrın afetinde aralarında üniversite öğrencilerinin […]

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Üniversitelerimizin bir daha asla yasakla, baskıyla, kavgayla veya ideolojik dayatmalarla anılmasına müsaade etmeyeceğiz.” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yükseköğretim Kurulunca (YÖK) Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen “2023-2024 Akademik Yılı Açılış Töreni”ne katıldı.

Erdoğan, 6 Şubat’ta sadece milletin değil, insanlık tarihinin en büyük doğal afetlerinden birinin yaşandığını, asrın afetinde aralarında üniversite öğrencilerinin ve akademisyenlerin de olduğu 50 binden fazla canın kaybedildiğini söyledi.

Depremzede öğrencilerin eğitimlerinin kesintiye uğramaması için gereken her türlü gayretin gösterildiğini belirten Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’yle depremzede öğrencilerin katkı payı ödemesinden muaf tutulduğunu, ödeme yapanların ücretlerinin iade edildiğini bildirdi.

Deprem bölgesinde ikamet eden adaylara bu bölgedeki üniversitelere yerleşirken genel kontenjanda herhangi bir eksiltmeye gitmeden yüzde 25’lik ek kontenjan tanımlandığını dile getiren Erdoğan, Kahramanmaraş, Hatay, Adıyaman ve Malatya’daki öğrencilerin farklı illerdeki devlet üniversitelerinde 1 yıl süreyle özel öğrenci olarak öğrenim hayatlarını sürdürmelerine imkan sağlandığını, diledikleri takdirde bir yıl kayıt dondurma hakkı verildiğini anlattı.

Erdoğan, depremden etkilenen kampüslerin yeniden inşası ve öğrencilerin hizmetine sunulması için tüm imkanların seferber edildiğini, bu kampüslerinin eskisinden daha güzel hale getirilmesi için canla başla çalışıldığını kaydetti.

Akademisyenlerin yanındayız

İlme, bilime, kültüre ve eğitime dair yapacakları her türlü nitelikli çalışmada akademisyenlerin yanında olmayı sürdüreceklerini dile getiren Erdoğan, toplumun mükemmeliyet merkezi olarak kabul edilen üniversitelerin, bireylere mesleki formasyon kazandırmanın ötesinde rollere sahip olduğunu kaydetti.

Erdoğan, üniversitelerin, birer bilim yuvası olmalarının yanında, öğrencilerin entelektüel gelişmelerine katkı sunan, yeteneklerini keşfetmelerini sağlayan, geleneklere sahip evrensel kurumlar olduğunu belirterek, “Üniversiteler, yetiştirdiği nesillerle bir memleketin hem talihini hem tarihini değiştirir. Beşeri, ekonomik ve sosyal kalkınmanın lokomotifi olan üniversiteler, ülkeler açısından uluslararası düzeyde rekabetin itici gücünü oluşturur.” dedi.

Üniversiteleri sadece bilim ya da meslek öğrenme yeri gibi görmenin sığ bir bakış açısı olacağına işaret eden Erdoğan, üniversitenin esas işlevinin, kültür aktarımına ve gelişimine öncülük etmek, döneminin fikirler sistemini inşa etmek, her alanda toplumun seviyesini yükseltmek olduğunu vurguladı.

Üniversitenin, toplumun ve hayatın dışında değil, tam merkezinde yer aldığının altını çizen Erdoğan, üniversiteler ne kadar dinamik, üretken, özgür, gelişmiş olursa, toplumun da bundan o derece olumlu etkileneceğini söyledi.

Tersi durumda toplumun önce durağanlaşacağına ve sonrasında eğitim, kültür, sanat, bilim ve sanayide yaşayacağı sorunlara dikkati çeken Erdoğan, “Gerek kendi geçmişimize gerekse dünya tarihine baktığımızda bunun sayısız örneğiyle karşılaşıyoruz.” diye konuştu.

“Bilgiye sahip olan, insanlığa yön verir”

Geçen 1400 yıla damgasını vuran Emevi, Abbasi, Endülüs, Babür, Selçuklu ve Osmanlı gibi iz bırakan devletlerin ayırıcı vasfının ilimde yakaladıkları seviye olduğuna işaret eden Erdoğan, bilim alanındaki ileri asırların, insanlık tarihine damga vurulan dönemlerle aynı olmasının tesadüf olmadığını vurguladı.

Bu dönemlerin, İslam şehirlerinin geniş kapısına “Bilgi ve erdem, kılıç ve silahtan üstündür” yazıldığı örnek dönemler olduğunun altını çizen Erdoğan, şunları kaydetti:

“Ne zaman ki önceliklerimiz değişmiş, ilmiye sınıfı topluma rehberlik etme vasfını yitirmiştir, işte o vakit gerileme ve çöküş de başlamıştır. İlmin merkezinin doğudan batıya kaymasıyla birlikte askeriyede, ticarette, üretimde, diplomaside, kültür ve sanatta da merkez yer değiştirmiştir. İslam dünyası yerinde sayarken veya kan kaybederken, üniversitelerin öncülüğünde Amerika ve Avrupa yükselen güç haline gelmiştir. Tarihin bize öğrettiği hakikat şudur, bilgiye sahip olan, insanlığa yön verir. Buna karşılık bilim ve akademide geriye düşen, diğer alanlarda da geriye düşmekten kurtulamaz. Sürekli gelişmenin, ilerlemenin, gücünü muhafaza etmenin yolu, bilimde, kültürde ve sanatta mümbit bir iklime sahip olmaktan geçer. Bizim üniversitelerimizin üzerine titrememizin arkasında işte bu anlayış vardır.”

“Öğretim elemanlarının yüzde 46’sının kadın olması ayrı bir mutluluk kaynağı”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yükseköğretimi herkes için erişilebilir kılarken diğer taraftan da buna uygun kurumsal altyapıyı oluşturduklarını, bu sayede 2002’de yüzde 14 olan yükseköğretimde net okullaşma oranının, 3 kattan fazla artışla 2023’te yüzde 45’e yükseldiğini bildirdi.

Bu oranın OECD ülkelerinin ortalamasından çok daha ileri olduğunu belirten Erdoğan, “Türkiye’de yükseköğretimde kız erkek eşitliği oranı 0,98’le tam eşitlik durumuna çok yakındır. Üniversite öğrencilerimizin yarısını kız öğrencilerimiz teşkil ediyor. Bu konuyu istismar malzemesi yapanların üniversitelerde etkin oldukları dönemlerdeki çarpık tabloyu en iyi sizler biliyorsunuz.” diye konuştu.

Erdoğan, 7 milyonun üzerindeki öğrenci sayısıyla, Avrupa’da yükseköğretim alanında kayıtlı öğrenci sayısı bakımından Türkiye’nin ilk sıralarda yer aldığını anlattı. (aa)

 

Exit mobile version