CHP Hatay Milletvekili Nermin Yıldırım Kara, deprem bölgesinde yaşayıp da ataması yapılmayan öğretmenlerin bir an önce atamasının yapılmasını istedi.
Kara daha önce özel öğretim kurumlarında çalışan öğretmenleri işlerini kaybettiğini anımsatarak, “Deprem bölgesinde yaşayıp da ataması yapılmayan öğretmenlerimiz büyük mağduriyetler yaşıyor. Daha önce özel sektörde çalışan, ücretli öğretmenlik yapan öğretmenlerimiz zaten iyi şartlar altında yaşamıyordu. Çalıştıkları işyerlerinin yıkılması ya da işlevsiz hale gelmesinden dolayı şimdi sisteme bile dahil olamıyorlar. Depremde bölgedeki tüm yurttaşlarımız gibi onlar da sevdiklerini, evlerini ve işlerini kaybettiler. Temel ihtiyaçları olan barınma, sağlık ve beslenme gibi ihtiyaçlarını karşılayamazlarken yurttaşlarımızın oturup KPSS’ye çalışmalarını bekleyemeyiz. Gerçekten depremde kapanması zor yaralar aldılar, yine de mücadele edip hayata tutunmak istiyorlar. Bu mücadeleye omuz vermek gerekir, sosyal devlete düşen budur.”
dedi.
Ataması yapılmayan depremzede öğretmenlerin pozitif ayrımcılığa ihtiyacı olduğunu dile getiren Hatay Milletvekili Kara şunları söyledi:
Ne acıdır ki belli aralıklarla başka işlerde çalışan öğretmenlerimizin ‘iş kazası’ adı altında vefat ettiğini gazetelerden okuyoruz. Başka türde profesyonellik gerektiren işlerde çalışmak zorunda kalıyorlar. Hiçbir öğretmenin bu durumda kalmasına kesinlikle razı olamayız. Şimdi depremzede öğretmenler de bu duruma zorlanıyor. Bugün bize ulaşan öğretmenlerimiz ‘öğretmen olarak atanmasak bile memuriyet dahi yeter’ diyorlar. Bunu da kabullenmiyoruz. Eğer yurttaşlarımız bu fakültelerden öğretmen olarak mezun olduysa öğretmen olarak istihdam edilmeleri şarttır. Yıllarca ücretli öğretmen olarak ya da özel sektörde sömürü altında, güvencesiz, zaman zaman kaçak işçi gibi sigortasız olarak çalıştılar. Üzerine depremi yaşayan öğretmenlerimiz için en azından şimdi pozitif bir ayrımcılığın uygun olacağını düşünüyoruz. Ön koşulsuz güvenceli atamalar yapılmalıdır, gerekirse ek kontenjanlar oluşturulabilir. Eğer önceliğiniz çözüm üretmek, bu yurttaşlarımızın derdine derman olmak olursa çözümler bulunacaktır. Bu mağduriyet bir an önce son bulmalı ve öğretmenlerimiz öğrencileriyle buluşmalıdır” (Sami Gökçe)