Derin Üzüntü ve Öfke İçerisindeyiz

TBB, TÜBAKKOM ve Hatay Barosu’nun da yer aldığı 80 Baro’nun ortak açıklamasında Av. Dilara Yıldız’ın kadın cinayeti sonucu öldürülmesine sert tepki gösterildi       Türkiye Barolar Birliği, TÜBAKKOM ve Hatay Barosu’nun da yer aldığı ülke genelindeki 80 baro ortak açıklamasında, Av. Dilara Yıldız’ın kadın cinayeti sonucu öldürülmesine sert tepki gösterildi, derin üzüntü ve öfke içerisinde olunduğu […]

TBB, TÜBAKKOM ve Hatay Barosu’nun da yer aldığı 80 Baro’nun ortak açıklamasında Av. Dilara Yıldız’ın kadın cinayeti sonucu öldürülmesine sert tepki gösterildi

      Türkiye Barolar Birliği, TÜBAKKOM ve Hatay Barosu’nun da yer aldığı ülke genelindeki 80 baro ortak açıklamasında, Av. Dilara Yıldız’ın kadın cinayeti sonucu öldürülmesine sert tepki gösterildi, derin üzüntü ve öfke içerisinde olunduğu vurgulandı.

      Kadınların yaşam hakkının korunmasının devletin görevi olduğunun hatırlatıldığı, bu sorumluluğun yerine getirilmesinin gerekliliğinin belirtildiği ortak açıklamada “Göreve Davet Ediyoruz” mesajı da verildi.

Kadın cinayetlerinin rahat işlenmesi dehşet verici …

      Meslektaşımız Av. Dilara Yıldız’ın kadın cinayeti sonucu öldürülmesinin derin üzüntüsü ve öfkesi içerisindeyiz. Meslektaşlarını ailesine ve hukuk camialarına başsağlığı dileğinin iletildiği ortak açıklamada şunlara yer verildi: “Meslektaşımızın kamuya açık bir yerde, polislerin olay yerine intikal etmesine rağmen eski nişanlısı tarafından silahla katledilmesi, ülkemizde kadına yönelik şiddetin ve kadın cinayetlerinin ne kadar rahat işlenir hale geldiğini göstermesi açısından da dehşet vericidir.

      Biz hukukçular, ısrarlarla kadınların yaşam hakkına yönelik sistematik hal alan kadın cinayetlerinin önlenmesi için yasaların eksiksiz uygulanmasını; önleyici, koruyucu tedbirlerin alınmasını, toplumsal cinsiyet eşitsizliğini ortadan kaldıracak politikaların bir  an önce  hayata geçirilmesini talep ettik. Kadınların yaşam hakkının korunmasının devletin görevi olduğunu vurgulayarak, bu sorumluluğun yerine getirilmesini istedik.

Kadınlar daha da korumasız bırakıldı …

      Ancak iktidar kadına yönelik şiddetle samimi ve etkin bir mücadele yerine, tam tersi kadınların yaşam ve özgürlüklerinin güvencesi olan İstanbul Sözleşmesinden imzayı çekerek kadınları daha da korumasız bırakmıştır. Bu nedenle öncelikle iktidarı öncelikle İstanbul sözleşmesine tekrar imza vermeye; Danıştay’ı yaşam hakkından yana bir tutum alarak, hukuka aykırı bir şekilde İstanbul Sözleşmesi’nden imzanın çekilmesine ilişkin işlemin iptali için açılan davaları kabul etme yönünde karar almaya çağırıyoruz.

      Kadın kazanımlarının kaybına yol açacak her türlü söylem ve yasal düzenlemelerin kadınların yaşam haklarına saldırı oluşturduğu açıktır. Nitekim İstanbul Sözleşmesinden imzanın çekilmesi, 6284 Sayılı yasanın etkin uygulanmaması, nafakanın tartışılmaya açılması kadının özgür bir birey olduğunu kabul etmeyen zihniyete  cesaret verdiği ve bunun sonucunda kadına yönelik şiddet ve cinayetlerin artmasına yol açtığı aşikardır.

Sürecin takipçisi olacağız …

      Bu nedenle bir kez daha Medeni Kanununa ve 6284 sayılı yasaya dokunulmamasının, yasaların etkin bir şekilde uygulanmasının ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğini ortadan kaldıracak politikaların acilen oluşturulmasının önemini vurguluyoruz.

      Kadının insan hakları için mücadele eden biz Barolar, Avukatlar ve TÜBAKKOM olarak bir kez daha kadınların yanında mücadelemizi sürdüreceğimizi vurguluyor, meslektaşımızı katleden zanlının en ağır cezayı alması için yasal sürecin takipçisi olacağımızı kamuoyuyla paylaşırız.”

      Mehmet ÖZGÜN

Exit mobile version