Dünyada yaklaşık 350 milyon astım hastası bulunuyor

Dünyada yaklaşık 350 milyon kişiyi etkileyen astımın görülme sıklığının, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de arttığı bildirildi. Bilkent Şehir Hastanesinde “7 Mayıs Dünya Astım Günü” dolayısıyla farkındalık etkinliği düzenlendi. Hastanenin Çocuk İmmünolojisi ve Alerji Hastalıkları Kliniği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Emine Dibek Mısırlıoğlu, etkinlik öncesi AA muhabirine yaptığı açıklamada, bu yılki etkinliğin “Astımda eğitim güç […]

Dünyada yaklaşık 350 milyon kişiyi etkileyen astımın görülme sıklığının, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de arttığı bildirildi.

Bilkent Şehir Hastanesinde “7 Mayıs Dünya Astım Günü” dolayısıyla farkındalık etkinliği düzenlendi.

Hastanenin Çocuk İmmünolojisi ve Alerji Hastalıkları Kliniği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Emine Dibek Mısırlıoğlu, etkinlik öncesi AA muhabirine yaptığı açıklamada, bu yılki etkinliğin “Astımda eğitim güç verir, bilgi anahtardır” temasıyla düzenlendiğini kaydetti.
Dünyada yaklaşık 350 milyon astım hastası bulunduğuna ve astımın çocuklarda en sık rastlanan uzun süreli kronik hastalık olduğuna işaret eden Mısırlıoğlu, iç ortamda bulunan kirleticiler ile dış ortamdaki hava kirliliğinin astımın gelişimini etkileyen faktörler arasında olduğunu söyledi.
Sigaranın bu hastalığı ortaya çıkaran tetikleyici faktörler arasında yer aldığını dile getiren Mısırlıoğlu, hastalığın çocuklarda görülme sıklığının yaklaşık yüzde 15 civarında olduğunu belirtti.
Mısırlıoğlu, astımın çocuklarda öksürük, nefes darlığı, hırıltı ve göğüste sıkışma hissiyle kendini gösterdiğine dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bunlar birtakım tetikleyicilerle de tetikleniyor. Astım her yaşta görülebiliyor ve çocukluk çağının en sık hastalığı. Öksürük özellikle gece tekrarlayıcı şekilde görülüyor. Enfeksiyonlar, özelikle viral enfeksiyonlar, çocuklarda astım ataklarını tetikliyor, alerjenler tetikliyor. Astımın görülme sıklığı, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de artmaktadır. Astımın görülmesinde ve ortaya çıkmasındaki faktörler, genetik hem de çevresel faktörlerdir. Genetik olarak anne ve babasında astım olan çocuklarda görülme sıklığı daha yüksektir.”
Mısırlıoğlu, sezaryen doğumların, bebeğin anne sütü almamasının ya da yetersiz almasının risk faktörleri içinde olduğunu dile getirdi.
Astım tedavisinde tetikleyicilerden uzak kalınmasının önemini vurgulayan Mısırlıoğlu, hastaların ilaçlarını düzenli kullanması, egzersiz yapması ve obeziteden uzak durması gerektiğini kaydetti.
Hasta ve hekim uyumu önemli
Yetişkin İmmünoloji ve Alerji Kliniği İdare Eğitim Sorumlusu Prof. Dr. Şadan Soyyiğit de önemli bir halk sağlığı problemi olan astımın ataklar nedeniyle ölümcül olabildiğini söyledi.
Hastaların uzun süreli takibe ihtiyaç duyduğunu bu nedenle de hasta ve hekim uyumunun önemli olduğunu belirten Soyyiğit, hasta eğitimi, düzenli takip ve düzenli ilaç kullanımının tedavi sürecinde gerektiğini kaydetti.
(AA)

Exit mobile version