Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Orhan Tüleylioğlu

DÜNYAYI AYDINLATAN TARTIŞMALAR

Hal Hellman “Büyük Çekişmeler” adlı kitabında, bilim dünyasında tarihe geçmiş bulunan büyük çekişmeleri, tartışmaları ve kavgaları konu ediniyor. Yazar, bilim tarihinin büyük çatışmaları üzerine yaptığı araştırmalar arasından en etkileyici bulduğu on olayı anlatıyor.

Kitap, bilim tarihinde önemli bir yer tutan Galileo Galilei ile Papa VIII. Urban’ın çatışmasıyla açılıyor. 1623 yılında 55 yaşındayken papa seçilen Urban, yumuşak, merhametli, akıllı bir insandı ve Galilei’ye göre akıllıca tartışılabilecek az sayıdaki kişiden biriydi. Her ikisi de Floransa’da doğup büyümüşler ve Pisa Üniversitesi’nde okumuşlardı. Galileo tıp, Urban ise hukuk eğitimi görmüştü. Ancak politik dönüşlerin yanı sıra yüksek makamın gerekleri, belki de onunla birlikte gelen güç, yumuşak ve merhametli Urban’ı öfkeli ve çok şüpheci bir insana çevirmişti.

1616 yılında Galileo, günmerkezli evren düşüncesinin başını belaya sokabileceği yolunda uyarılmıştı. Gerçi, Copernicus günmerkezli sistem düşüncesinin neredeyse bir yüzyıl önce yayımladığı kitabında ortaya koymuştu. Ama kitap gelmiş geçmiş en az okunan yapıtlardan biri oldu. Kilisenin yasak yayınlar listesine bile giremedi ki bu, etkisizliğin kesin bir göstergesiydi.En azından 1616 yılına kadar böyleydi. O tarihte Galileo’nun öğretiye destek vermesiyle kilise Copernicus’un düşüncelerinin yerleşik kilise doktrinini ne kadar ciddi bir biçimde tehdit ettiğini anlamıştı. Yaklaşan tehlikenin işaretleri çok açıktı. Daha da kötüsü, Galileo’nun deyişiyle, doğanın kitabı ayetlerle değil, matematiğin diliyle yazılmıştı.

22 Haziran 1633’te Galileo Galilei’nin yargılanmasına başlandı. Galileo diz çökerek uğruna ömrünü harcadığı ve inandığı parlak düşüncelerini ve çalışmalarını inkâr etmek ve lanetlemek zorunda bırakıldı. Kiliseye karşı gelmekle suçlanarak dünyanın güneş çevresinde döndüğü yolundaki inancını gerçek imanla reddetmeye zorlandı. Galileo’yu on kardinal yargıladı.VIII. Urban yargılamada her ne kadar bulunmadıysa da tinsel varlığı oradaydı. Bu olağandışı davanın gerisindeki güç onun kişisel hiddet duyguları ve öfkesiydi. Copernicus kuramını desteklemesi ve savunulması yasaklandığı için, Galileo temel birim üzerine çok daha önemli olacak bir kitap yazmaya yöneldi.

İngiliz bilim insanı, filozof ve soylu sınıfın öğretmeni Thomas Hobbes başyapıtı “Leviathan” 1651’de yayımlandı. Siyasi ilkelerin parlak, keskin ve gözü pek bir biçimde dile getirdiği kitap, olağan dışı bir etki yarattı. Bunun sonucunda da dört bir yandan saldırıya uğradı. Hemen ateist olarak damgalandı. Hayret verecek kadar çok düşman kazanmıştı. Bu aşamada sahneye saygın İngiliz Matematikçi, kriptograf John Wallis çıkacaktı. Wallis, Habbes’ın üç bin yıldan beri geometriyle ilgilenenleri uğraştıran bir problemle, dairenin, dairenin karelenmesine bulduğu çözümü eleştirecek ve öldürücü darbeyi vurmak için fırsat kollamaya başlayacaktı. Habbes, Wallis’le giriştiği matematik kavgalarında hep geride kalacak ama düşünceleri, aralarında Spinoza, Leibniz, Diderot, Rousseau, Hume ve Locke’un da yer aldığı birçok önde gelen düşünür üzerinde güçlü bir etki bırakacak ve bu tartışmalar matematikçileri bir sonraki adım olan kalkülüse ulaştıracaktı.

Kalkulüs, birbirinden bağımsız çalışan iki kişi, İngiliz bilim insanı Newton ile Alman filozof Leibniz tarafından neredeyse aynı zamanda bulundu. Aralarındaki çatışma sadece felsefi, dini ve diplomatik yansımalara yol açmakla kalmamış, aynı zamanda başka ilginç oluşumlara da neden olmuştu. Çok çekişmeli bir çağ olan on yedinci yüzyılda bile Newton- Leibniz çatışması çok farklıydı. Çünkü devlerin savaşıydı. İkisi de birer dahiydiler. Sonraki yıllarda bu durum, iki insan için büyük bir çatışma ve üzüntü kaynağı olacaktı.

On sekizinci yüzyılın ilk üççeyreğini kapsayan uzun ömrü boyunca bir sel gibi şiirler, mektuplar, tiyatro oyunları, tarih yazıları, siyasi yazılar ve öyküler üreten Voltaire, kibirli din insanı ve bilimci John Turberville Needham ile kalem kavgasına girişmişti. Voltaire’in Needham’ın peşine düşmesine neden olan, Needham’ın 1750 yılında yayımladığı bir kitaptı. Needham’ın çalışmaları mucizelerin olağanlığını kanıtlar gibi göründüğü için Voltaire ona bir darbe indirme gereği duydu. Voltaire’in Nedham’la tartışması, yaşadığı birçok çatışmadan sadece biriydi. Bu konudaki düşüncelerini şu sözlerle özetliyordu:”Yazarlar arasındaki anlaşmazlıklar edebiyat için yararlıdır.”

Kitap, Darwin’in 1959’da yayımlanan “ Doğal Seçilim Yoluyla Türlerin Kökeni” adlı kışkırtıcı kitabının yol açtığı büyük tartışmaların, Kelvin’in jeologlar ve biyologlarla karşı dünyanın yaşı konusunda giriştiği kavganın, Cope ile Marsh’In dinazor fosilleri ile ilgili çekişmelerin, genç Alman bilim insanı Alfred Wegener’in kıtaların kayması kurmaına gösterilen şiddetli tepkilerin ve insan davranışını belirleyen etkenler üzerine yapılan tartışmaların yer aldığı sayfalarla devam ediyor.

Bilim insanları arasında dünyayı aydınlatan bu ilginç hesaplaşmalar, aynı zamanda, okurun bilimsel gelişmeleri yakından izlenmesine katkıda bulunuyor.

 

 

 

 

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

SON HABERLER