İşsizlikten, çocuklarının yüzüne bakamadığı için intihar ettiği söyleniyor…
Reyhanlılı genç Ahmet Şanverdi’nin, önceki gün geçirdiği bunalım sonrası intihar etmesinin üzüntü ve yankıları sürerken, yakın arkadaşları ve çevresi, canına kıyan gencin son derece dürüst, düzgün karakterli ve onurlu bir yapıya sahip olduğunu kaydetti. Bu arada Şanverdi’nin, ölümünden kısa bir süre önce, pandemi sürecinde yaşananları kaleme aldığı bir şiiri de paylaşıldı.
“Düzene sessizsen yaşıyorum deme” fotoğrafının altına merhum Ahmet Şanverdi’nin yazdığı “Edep Yahu…” başlıklı yazı şöyle:
“Devlet, 2 milyar liralık, dar gelirli vatandaşlar için sosyal yardım paketi açıkladı. Yeşil kartı olanlar, geliri olmayanlar, sosyal yardım alanlar v.s. Gerçi bunun hakkında, devlet ağzıyla tam bir açıklama duymasak da, kılıfına uydu. Uydu mu? Uymadı işte. Maksat, millet alış-verişte görsün hesabı. Hafta başından beri PTT önündeki kuyruklar, bizim aslında ekonomik, sosyal, adalet bilançomuzdur. Gelelim asıl meseleye. Kardeşim, siz devlet olarak hangi kriterlere göre bu 1000 TL’lik sosyal yardımı dağıtıyorsunuz? Benim bildiğim ve gerçekten yardıma muhtaç yüzlerce kişi PTT kapısından eli boş döndü. Yahu, ona da eyvallah. Peki, ey devlet, sadece alacak olanlara kısa mesaj atmak çok mu zordu?
İnsanların onuru, gururu, izzet-i nefsi ile oynamak hangi devlet terbiyesiyle bağdaşır? PTT çalışanının yüzüne acı acı bakıp, bin umutla kimliğini uzatan genç kardeşimin, bacımın, teyzemin, amcamın, o PTT çalışanından ‘size yardım çıkmamış’ cümlesindeki ezikliği, hayal kırıklığını, küçük bir meblağ da olsa umutlarının bir anda yıkılması hissini, Ey Devlet Büyükleri, siz kaç kez yaşadınız?
Demem o ki… O kadar şatafata, izdihama, insanları ezmeye gerek var mıydı? İnsanları o kadar afişe etmeden,1000 TL’lik miktar için insanları kuyruğa sokup, gururlarıyla oynamadan, insani bir metot uygulanamaz mıydı?
Sizin empati yapma özelliğiniz yok olmuş vesselam. Bunun adı sosyal adaletse, ben bu adaleti ellerimin tersi ile itiyorum. Şimdi köydeki horozu ister kesin, isterseniz bırakın ötsün! Ötsün de, köy halkı uyansın.”
-Cemil Yıldız-