“Doğasını ve insanlarını bende yeniden doğuran, iç zenginliğimi, düş gücümü yaratıcılığımı çoğaltan kentime, İskenderun’a.” Ayla Kutlu’nun Sen de Gitme Triandafilis adlı ölümsüz öyküsü bu sunuşla başlar. Ve sanırım bu sunuş Ayla Kutlu’yu anlatmaya yeter.
Geçen hafta, Sayın Ayla Kutlu’nun 2017 Tüyap İstanbul Kitap Fuarı Onur Yazarı olarak belirlenmesiyle ilgili sevinç ve mutluluğumu okurlarımla paylaşmıştım. Çok sayıda arkadaş mutluluğunu benimle paylaşıp önümüzdeki yılın Hatay Kitap Fuarı ile ilgili duygularını dile getirdi. Dün (21 Haziran) Sayın Kutlu da beni telefonla arayıp teşekkürlerini bildirdi. Oysa yaptığımız teşekkürlük bir iş değil, her Hataylının büyük bir değerimiz için beslemesi gereken duygulardır.
Sayın Kutlu, ülke içinde ve dışında gördüğü ilgiyi ne yazık ki doğup büyüdüğü kentte görmüyor. Tüyap İstanbul’un Onur Yazarı seçiliyor da I. Hatay Kitap Fuarı’na davet edilmiyor. Eylül Fuarcılık, konukları belirlerken özellikle bu kentin değerlerine bir öncelik tanıması gerekirdi. Ve arkadaşlarla değerlendirirken hep şunu düşündüm: Ayla, Kutlu, Orhan Tüleylioğlu, Sabahattin Yalkın, Sezer Ateş Ayvaz, Tülay Ferah, Adil Okay, İnci Aydın, Nisa Leyla… bu fuarda mutlaka olmalıydı.
Bir sözüm de Mustafa Kemal Üniversitesi’ne: Mayıs 2011 tarihinde, Yeni Yüzyıl Üniversitesi ve Adalar Belediyesi “ I. Kadın Yazarlar Sempozyumu: Ayla Kutlu Edebiyatı” düzenlediler. Onlarca akademisyenimiz, yazın ustamız, altı oturumda Ayla Kutlu’yu konuştular. Bildiriler bir kitapta da toplandı. Evet üniversitemiz şu ana kadar bu değerlerimiz için ne yaptı?
Hatay, dünden bugüne onca güzel insan yetiştirdi. Bu insanların emeğiyle, bu kentin adı öne çıktı. Bu insanların sevdasıyla anlam kazandı bu dünya kenti. Cemil Meriç, Davud El-Antaki, Ali Yüce, Ayla Kutlu, Orhan Tüleylioğlu, Tülay Ferah, Sezer Ateş Ayvaz, Sabahattin Yalkın, Burhan Günel… bu insanlardan birkaçı.
Sayın Müslüm Kabadayı’nın “Edebiyatta Hatay” adlı çalışması geçti elime. Defne Belediyesi yayını olarak çıkmış. Ben burada hem Defne Belediyesi’ni hem de Müslüm Hocamı yürekten kutluyorum. Gerçekten Hatay edebiyatına emek vermiş, tanıdık isimler dışında, çok sayıda yeni isim tanıdım eser sayesinde. Yine de sayın hocamın hoşgörüsüne sığınarak Ayla Hanımla ilgili yaptığı yanlışı anımsatmak istiyorum:
Eserde Sayın Kutlu’nun “Kara Kayalar” adlı öyküsünün başından kısa bir bölüm alınmış. Öykü, “Zehir Zıkkım Hikayeler” adlı kitabın ilk öyküsüdür. Seçkide, “ Zehir Zembelek Hikayeler’den” diye geçiyor. Sayın Kutlu’nun böyle bir kitabına rastlamadım.
Eserde onlarca öykü yer almakta. Öykülerin tümü tam metin olarak yer aldıkları halde Sayın Kutlu’nun öyküsü neden birkaç cümleyle geçiştirilmiş. Nedenini anlayamadım.
Belediyelerimizden ricam, Hataylı yazarların eserlerini okurla buluşturmaları. Sayın Kutlu’nun onlarca çocuk kitabı vardır, bunlar belediye adına bastırılıp okullara dağıtılabilir ya da yayınevlerinden toplu alımlar yapılabilir. Yazarlarımızın yayınlanmamış bir dosyası yayınlanabilir v.s.
Ekmeğini yiyip, suyunu içtiğimiz kentimiz , bizim için her şeyin üzerindedir.
İçtenlikle!