Girit Adası’nın kuzeydoğusunda sabahın erken saatlerinde meydana gelen 6 büyüklüğündeki deprem, Ege Denizi’nin jeolojik gerilimini yeniden gündeme taşıdı. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), sarsıntının yerel saatle 06.19’da kaydedildiğini ve yerin 17,7 kilometre derinliğinde gerçekleştiğini duyurdu. Deprem, özellikle Muğla, İzmir, Aydın, Denizli ve Antalya gibi kıyı şehirlerinde güçlü şekilde hissedildi.
Yüksek Jeofizik Mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, depremin Afrika levhasının, Ege Bölgesi’nin altına doğru ilerleyen parçasında meydana geldiğini ifade etti. Sarsıntının bölgesel etkiler taşıdığına dikkat çeken Ercan, “Bu tür depremler, Türkiye’de başka bir büyük depremi tetiklemez” sözleriyle kamuoyundaki tedirginliği azaltmaya çalıştı.
“Yeni bir risk bulunmuyor”
Prof. Dr. Ercan, depremin Türkiye kıyılarında etkili olmasına karşın, başka bir ana fay hattını harekete geçirme ihtimalinin çok düşük olduğunu vurguladı. X (eski Twitter) hesabından yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“Girit’in kuzeydoğusunda, 25 km derinlikte oluşan M6,1 büyüklüğündeki deprem, Teke Yarımadamızda hissedilmiştir. Bu sarsıntı, Afrika kıtasının Ege altına dalan bölümünde meydana gelmiştir. Bölgede M5’e kadar artçılar beklenebilir. Ancak bu, Türkiye’de başka bir depremin habercisi değildir.”
Deprem hangi illerde hissedildi?
AFAD’ın açıklamalarına göre, depremin merkez üssü Muğla’nın Datça ilçesine yaklaşık 166 kilometre uzaklıkta yer alıyor. Sarsıntı, batı ve güneybatı illerinde, özellikle kıyıya yakın bölgelerde hissedildi. İlk belirlemelere göre herhangi bir can kaybı veya büyük çaplı hasar bildirilmedi.
Ahmet Ercan, yaptığı uyarıda bu tür büyüklükteki depremler sonrasında genellikle birkaç hafta boyunca artçı sarsıntıların yaşandığını belirtti. Bu artçıların 5 büyüklüğüne kadar ulaşabileceğini söyleyen Ercan, halkın tedbirli ancak panik yapmadan süreci takip etmesi gerektiğini kaydetti.
Ege’de sismik hareketlilik ne durumda?
Uzmanlar, Ege Denizi ve çevresinin tarih boyunca yüksek sismik aktivite gösterdiğine dikkat çekiyor. Bölgede, Afrika ve Avrasya levhalarının çarpışması nedeniyle sık sık orta büyüklükte depremler yaşanıyor. Bu durum, Girit Adası açıklarında gerçekleşen depremlerin olağan sismik döngünün bir parçası olduğunu gösteriyor.