“Engelleri Kaldırın”
Engellilere yönelik hizmetlerin ‘kusurlu yanları’ ile gündeme gelmeye devam eden Hatay’daki yerel idarecilere sık sık hatırlatılan bir çağrının son adresi, Eğitimde Görme Engelliler Derneği (EGED) oldu.
Kaldırım rampalarının ‘asfalt’ hallerinden kılavuz çizgilerin ‘işgal’ altındaki hallerine, ‘engelsiz kent’ beklentisinde olanları ciddi anlamda hayal kırıklığına uğratan yerel idareciler, kendilerine yöneltilen talepleri ne zaman hayata geçirir bilinmez ama, son 
EGED Başkan Yardımcısı Muharrem Ocal tarafından dile getirilen talep, benzer sorunların sıkça yaşandığı Antakya örneğine de işaret etti. Ocal, yürüdükleri yolun mümkün olduğunca engellerden arındırılmış olmasının büyük önem taşıdığını belirtirken, belediyeler tarafından yaya kaldırımlarına yapılan ve “sarı çizgi” olarak bilinen bantların engel ile sonlanmayacak şekilde yeniden gözden geçirilmesi çağrısı yaptı. Peki, bu çağrının Antakya ayağında ne var, biliyor muyuz?
-HATSU NOKTASI-
Engelli bireylerin geçmişe göre daha az sıkıntı yaşadığı Antakya’da karşınıza çıkan, ancak hem gülümseten ve hem de sorgulatan örneklerden biri, Cumhuriyet Caddesi üzerindeki HATSU Ana Binası’nın hemen önünde yaşanıyor. Yaya kaldırımlarına yapılan ve “sarı çizgi” olarak bilinen bantların ötesinde yaşanan sorun, Hatay Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı kurumun hemen önündeki kaldırımın üzerinde ilerleyen ‘kılavuz’ çizgilere dair! Bu durumu anlatan engelli bir vatandaşın söyledikleri şöyle:
“Kılavuz çizgileri yapıyorsunuz madem, bunu hem standarda hem vicdana uygun yapmanız gerekiyor. Buradaki mi? Çizgiyi takip ediyorsunuz! Normalde kaldırım bitiminde sizi güvenle aşağıya indirmesi ve devam eden kaldırıma doğru yönlendirmesi gerekir, değil mi? Burada öyle olmuyor ne yazık ki! Kılavuz çizgi, trafiğin aktığı tarafa doğru bitirilmiş! Yani, görme engelli bir vatandaş, kaldırımın sonuna geldiğinde güvenle devam edebileceği yön yerine, araçların işlediği caddeye indiriliyor. Hizmetin bu kadar savsaklandığı bir ülkede siz engelli haklarından bahsediyorsunuz bahsetmesine de, ne değişiyor? Yapılıyor, ama yapılan da, öylesine…” -Tamer Yazar-