Eğitim İş: Eğitim belirsizliği var

Hatay Eğitim İş, Kovid-19 sürecinde, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de pandemiyi kontrol altına almak için okulların kapatıldığını, sonraki sürecin eğitim açısından iyi yönetilemediğini ve önümüzdeki sürecin de belirsiz olduğunu savundu. Hatay Eğitim İş açıklamasında şöyle denildi: “Eğitim ve öğretimin devam etmesi için, öğretmenler, hem kendilerine verilen eğitim, öğretim, yönetim ve sınavlarla ilgili görevleri yaptılar, […]

Hatay Eğitim İş, Kovid-19 sürecinde, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de pandemiyi kontrol altına almak için okulların kapatıldığını, sonraki sürecin eğitim açısından iyi yönetilemediğini ve önümüzdeki sürecin de belirsiz olduğunu savundu.
Hatay Eğitim İş açıklamasında şöyle denildi:
“Eğitim ve öğretimin devam etmesi için, öğretmenler, hem kendilerine verilen eğitim, öğretim, yönetim ve sınavlarla ilgili görevleri yaptılar, hem de eğitim ve öğretimle ilgili olmayan, vefa grupları adı altında, 65 yaş üstünün maaş ödemesinden, gıda, maske, dezenfektan dağıtımına kadar birçok görevi yaptılar. Gelin görün ki, süreç içinde birçok kendini bilmez, şahsiyetsiz, öğretmenlerin çalışmadan, yata yata maaş aldığı gibi yalan yanlış ve haksız söylemlerle, öğretmenlere ve öğretmenlik mesleğine itibar suikastı yaparak, toplumda öğretmenleri itibarsızlaştırma konusunda algı oluşturma çabasına girdiler.”
Eğitim İş Hatay Şube Başkanlığı açıklamasında, “Gerçek ise şudur” başlığı altında şöyle denildi:
“Covid-19’u öğretmenler icat etmedi. Okulları öğretmenler kapatmadı. Okulların açılmasını öğretmenler engellemiyor. Aksine öğretmenler, pandemi döneminde, halkımız gibi maddi manevi mağdur olmalarına rağmen, bu sıkıntılı sürecin atlatılması için görevleriyle ilgili ellerinden geleni bugüne kadar yapmışlardır ve bundan sonra da yapacaklardır. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.
Öğretmenlere hakaret edilirken, öğretmenlik mesleği itibarsızlaştırılırken, ülkemizi yöneten AKP hükümetinden ve onun Milli Eğitim Bakanı’ndan, öğretmenleri savunan bir açıklama duydunuz mu? Duyamazsınız. Çünkü balık baştan kokar.
Ayrıca Eğitim-İş olarak, pandemi dönemine ilişkin bir çok önerinin yanında, uzaktan eğitimin amacına ulaşması için öğretmenlerin kendi imkanlarıyla evlerinde hazırladıkları eğitim-öğretim ortamında değil, bakanlığın, okullarda ve sınıflarda gerekli teknolojik ortamı hazırlayarak, her öğretmenin sınıfına girerek kendi dersini vermesinin daha yararlı olacağını açıkladık ve talep ettik. Karşılık gördü mü? Tabi ki hayır.
Peki, Milli Eğitim Bakanlığı, 6 aylık pandemi sürecinde, okulların eğitim öğretime hazırlanması ile ilgili ne yaptı. Bilen, gören, duyan var mı? Hiçbir şey yapmadı. Sadece halkımıza boş boş ümit verdi, okulları açacağız diye. Halbuki dünyada birçok ülke okulları açtı ve tekrar kapatmak zorunda kaldığını, bildiği ve gördüğü halde.
Bir de Bakan Ziya Selçuk, öğrencilerle ıslık çalacağız dedi. Islık için planlama yapacağınıza, okulları pandemi döneminde ‘nasıl, hangi şartlarda’ aktif hale getirebilirim, uzaktan eğitim kalitesini nasıl arttırabilir diye planlama yapsaydınız ya!
Eğitim-öğretimle ilgili yaşanılan belirsizlik ve olumsuzluklardan, öğrencilerimizin ve velilerimizin çok yüksek oranda kaygı duyduklarını görüyoruz, biliyoruz. Ancak bu olumsuzlukların sorumlusu kesinlikle öğretmenler değildir. Ülkemizi yönetemeyen AKP hükümeti ve onun Milli Eğitim Bakanlığıdır.
Eğitim İş olarak, içinden geçtiğimiz bu zor ve sıkıntılı pandemi sürecinde eğitim öğretim sürecinin aksamasına, okulların kapalı olması bahane edilerek öğretmenlere hakaret edilmesine, öğretmenlik mesleğinin itibarsızlaştırılmasına birileri gibi kesinlikle sessiz kalmayacağız. Tüm öğretmenlerin ekonomik, sosyal, özlük hakları ve mesleğimizin itibarı için ne pahasına olursa olsun mücadele etmeye devam edeceğiz.” -Cemil Yıldız-

Exit mobile version