Bu Yiğit Kalemi Halkımız Unutmadı, Unutmayacak
Hatay Eğitim İş Sendikası, Gazeteci Yazar Uğur Mumcu’nun katledilişinin 25.yıldönümünde yayınladığı mesajında, bu yiğidin kalemi-nin halk tarafından unutulma-dığı ve unutulmayacağı vurgusu yapıldı.
Hatay Eğitim İş Yönetimi adına Başkan Suat Sadış imzalı mesajda şöyle denildi:
“Aramızdan ayrılışının 25. yıldönümünde, Uğur Mumcu’yu ve tüm devrim şehitlerimizi derin bir özlem ve saygıyla anıyoruz. Bu yiğit kalemi halkımız unutmamıştır, unutmayacaktır.
İlkeli ve cesur gazeteciliğin, tam bağımsız Türkiye’nin, gericiliğe karşı mücadelenin simge isimlerinden Uğur Mumcu, mafya ve siyaset ilişkisine, teröre, yolsuzluğa, kökten dinci akımlara karşı, somut belgelere dayalı çalışmaları ve yayınladığı eserleriyle hayatını derin yapıların ortaya çıkarılmasına adamış, bu yapıların ortaya çıkmasından endişelenenler tarafından katledilmiştir.
12 Mart faşizminin ‘Sakıncalı Piyadesi’ Uğur Mumcu’nun, özelleştirmeler ile ekonomik kaynaklarımızın peşkeş çekilmeye başlandığı, etnik ve dinsel kimliklerin ‘demokratikleşme’ adı altında ortaya atıldığı bir süreçte katledilmesi sıradan bir terör saldırısı olamaz.
Artık şu çok iyi anlaşılmıştır ki, ister dinsel ister etnik olsun, her türlü terörün arkasında emperyalizm ve işbirlikçileri vardır. Bugün hala Uğur Mumcu’nun katledilmesinin üzerindeki sis perdesinin bilinçli olarak aralanmamasını bu çerçevede değerlendirmek gerekir.
Bugün, Türkiye’de, 25 yıl öncesine göre değişen hiçbir şey yoktur. Bu bağlamda, geçmişte Uğur Mumcu, Çetin Emeç, Ahmet Taner Kışlalı, Bahriye Üçok, Turan Dursun, Muammer Aksoy gibi aydınlarımız cinayetlerle susturu-lurken, günümüzde emperyalizm ve AKP iktidarının saldırıları demokrasiden, laik eğitimden, cumhuriyet devrimlerinden yana olan örgütlere, gazetecilere, aydınlara karşı yapılmakta, hukuksuz yargılamalar ve faşizan baskılarla karşı karşıya bırakılmaktadır.
Ancak, Uğur Mumcu’nun da dediği gibi, ‘Bir kalem susar, yerini bir başkası alır. Bu kalemler tükenmez. Ne kelepçeler, ne demir kapılar, ne iddianameler ve ne de beş yıldan yirmi yıla uzanan hapis cezaları, bu kalemleri korkutamadı, bundan sonra da korkutamaz.”
Eğitim-İş mesajının son bölümünde de şöyle denildi:
“Uğur Mumcu’nun ve diğer devrimci aydınlarımızın katillerinden elbet bir gün hesap sorulacağına yürekten inanıyor ve cinayetler, hukuksuzluklar, yolsuzluklar karşısında suskun kalmayacağımızın bilinmesini istiyoruz.” -Mehmet Özgün-