Ünsal, hükümetin “enflasyonla mücadele” adı altında uygulamaya koyduğu “Kamuda Tasarruf Paketi” ile eğitim alanındaki ödeneklerin kısma yoluna gittiğini vurgulayarak, bu durumun okullardaki hijyen ihtiyaçlarını göz ardı ettiğini savundu. Türkiye genelinde okullarda büyüyen hijyen sorununu bir temizlik krizine dönüştüğüne dikkat çeken Ünsal, Milli Eğitim Bakanlığı’nın İş Gücü Uyum Programı çerçevesinde okulların yalnızca belirli günlerde temizlendiğini, bu durumun da hastalıklara yakalanma riskini artırdığını aktardı.
“Okullarda çöpler toplanmıyor, lavabo ve tuvaletler temizlenmiyor. Bu durum, binlerce çocuğun eğitime erişimini engelleme tehlikesi yaratmaktadır,” diyen Ünsal, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın kendi tuvaletlerini 23 milyon 933 bin TL’ye onardığını, ayrıca Sayıştay denetimlerinde 111 kamu idaresinin yardım yaptığı vakıfların isimlerini gizlediğini belirtti.
Bütçe sıkıntısına dikkat çeken Ünsal, devletin sermayeye verdiği teşviklerin 2024 yılı itibarıyla 1.8 trilyon liraya ulaşacağını kaydetti. Eğitim alanındaki tasarruf uygulamalarının derhal sonlandırılması gerektiğini vurgulayan Ünsal, “Kamuda tasarruf adı altında eğitim ve sağlık hakkı engellenmektedir. Ancak yap-işlet-devret projeleri kapsamında köprülerden karayollarına taahhüt edilen garanti bedelleri adeta bir soyguna dönüşmüştür. Önümüzdeki üç yıl ödenmesi planlanan bedel 328,7 milyar TL’ye ulaşmıştır. Plansızlığın ve öngörüsüzlüğün faturasını çocuklara, eğitim emekçilerine ve vatandaşa kesilmektedir. Bakanlığa bağlı 61 bin okul için yeterli personelin bir an önce sağlanması gerekmektedir,” şeklinde konuştu.
Eğitim-SEN olarak çocukların, öğrencilerin ve eğitim emekçilerinin haklarını savunmaktan asla vazgeçmeyeceklerini belirten Ünsal, “Kamusal, laik eğitim için her daim mücadele etmeye devam edeceğiz,” dedi.
