Eleştirileri dikkate alıyoruz
Dizide geçen “Gavur” kelimesine tepki gösteren Hatay kamuoyunun hassasiyetine işaret eden, Aziz’in başrol oyuncusu Murat Yıldırım, “Ekran başında, ne yazık ki hayal ile gerçek birbirine karışıyor. Aradaki çizgiyi aşıp, tepki ve eleştirilerimizi gerçekmiş gibi algılayıp veriyoruz. Kurgu olduğunu tamamen unutabiliyoruz” dedi, ama ekledi de…
18 Mart Cuma günkü reyting sonuçlarına göre AB grubunda üçüncü olan, Total grubunda ise altıncı sırada yer alan Aziz dizisi, Hatay’ı, yaşanan bir aşkı hikayesini ve kentin anavatana katılış hikayesiyle de özel bir izleyici kitlesine sahip. 19. Bölümü ile bugün ekranlarda olacak olan dizinin en dikkati çeken ismi ise bir dönem Asi dizisi ile Antakyalıların gönlünde taht kuran bir oyuncu, Murat Yıldırım.
Türkiye’nin en yeni ‘dizi kültürü’ dergisi Episode Yerli’ye, dizi ve çekimler konusunda merak edilenleri anlatan Yıldırım, Engin İnan imzalı röportajı içinde verdiği cevaplarıyla da dikkati çekti.
-GAVUR LAFI!-
Yıldırım’a bu anlamda sorulan ve Hatay kamuoyunda da çok tartışılan soru; “Dizi Hataylılar tarafından bazı eleştiriler aldı. Günlük hayatı, gastronomisi ve özellikle de çeşitliliğini eksik aktardığı eleştirisi yapıldı. Özellikle de dizide geçen “gâvur” lafından rahatsız olduklarını ifade ettiler. Bu eleştiriler dizi ekibi tarafından duyuldu mu? Bir özeleştiri yaptınız mı? Son bölümlerde bu sözü hiç duymadık sanıyorum” oldu.
“Sonuçta, bir dizi çekiyorsunuz” diyen Yıldırım’ın cevabı ise şu oldu:
“Yaşanan hiçbir olay ve karakterler gerçek değil. Kurgu ve bir hayalden yola çıkılarak kurulmuş dünyanın bir parçası, seyrettiklerimiz. Ama ekran başında, ne yazık ki hayal ile gerçek birbirine karışıyor. Aradaki çizgiyi aşıp, tepki ve eleştirilerimizi gerçekmiş gibi algılayıp veriyoruz. Kurgu olduğunu tamamen unutabiliyoruz. Fakat bu da bu işin cilvelerinden. Pek çok dizinin ve oyuncunun başına gelebiliyor bu durumlar. Ama ekipçe çok hassas olduğumuzu, tüm eleştiri ve tepkileri dikkate aldığımızı buradan özellikle iletmek isterim.
-EMPATİ ÖNEMLİ-
Aziz dizisinin kendisi için anlamını da aktaran Murat Yıldırım, diziye salt bir aşk hikayesi olarak bakılmaması gerektiğini anlattı.
“Aziz, klasik bir aşk hikayesi değil. Evet, bir aşk var, ama aynı zamanda her şeyini kaybetmiş bir adamın küllerinden yeniden doğma ve halkını özgürlüğe kavuşturmasının da hikayesi. Aziz’in hayatı, hiç beklemediği bir anda altüst oluyor. Kaybettiklerini geri alma mücadelesi sayesinde, hayata, daha önce bakmadığı başka bir pencereden bakmaya başlıyor. Bu da onun, emekçi sınıfının yanında yer almasına, daha önce fark edemediği haksızlıkların karşısında yer almasına neden oluyor. Çünkü Aziz’in en değer verdiği şeylerin başında dürüstlük, onur ve adalet geliyor. Bu da onu oynamamı ve anlamamı çok kolaylaştırıyor. İnsanın, canlandırdığı karakteri sevip onunla empati kurabilmesi bence çok kıymetli. Bunun, izleyiciye de yansıdığını düşünüyorum.”
-AZİZ GİBİYİM-
Aziz karakterinde, kendinde bulduğunuz şeyler için de konuşan Yıldırım, şöyle devam etti:
“Aziz kadar büyük bir değişiklik, böyle güçlü bir kader oyunu, bugüne kadar hiç yaşamadım. Umarım yaşamam da. Ancak o yönlerde, biraz ben de Aziz gibiyim. Mücadele etmenin, insanı güçlendirdiğine inanırım. Hayat, yaptığımız seçimlerle başımıza gelenler aslında. Eğer içinde bulunduğumuz koşul ve durumları beğenmiyorsak, yeni seçimler yapmalıyız. Önemli olan, bu cesaret ve inanca sahip olmak. Gerisinin bir şekilde geleceğine inanıyorum. Yeter ki, insan kolay pes etmesin. İlla bir çıkış yolu bulunur. Yolun sonunda her zaman ışık vardır.”
-BAŞARDI-
Röportajı içinde, eşi İman Elbani’nin de dizide yer almasını değerlendiren, Aziz’in başrol oyuncusu Murat Yıldırım, “İlk bölümde de prenses rolü vardı, ama sahneleri çıkarmak zorunda kalmışlardı. O zaman da akıllarına İman gelmiş. Sonrasında tekrar yazıldığında, O3 Medya, senarist ve yönetmen, herkesin ortak fikri yine İman olmuş. Sordular, ilettim. ‘İleride güzel bir anı olur’ diye kabul etti. Çok başarılı bir oyuncu olsa da, işi kolay değildi. Rolünün tamamını Türkçe oynaması gerekiyordu, ama başardı. Herkesten, işin hakkını fazlasıyla verdiğini duymak bizi ayrıca mutlu etti” dedi.
Tamer Yazar