Ekmek üzerine söylenecek çok şey var

(1.Bölüm) Bütün acılara dayanılır, yeter ki ekmeğin olsun. – Cerwantes Gazeteci ve televizyoncu Yasemin Mıstıkoğlu’nun siz değerli okuyucularımız için hazırladığı, ekmek üzerine zannettiğimizden çok daha fazla ayrıntı ve önemli bilginin yer aldığı özel bir dosyayı paylaşıyoruz. “Ekmek Yemesini Seviyorum” Kendim bildim bileli kilolarım hep dert oldu bana -Çocukken en son seçilen oyuncu olurdum, özelikle koşuşturmalı […]

(1.Bölüm)

Bütün acılara dayanılır, yeter ki ekmeğin olsun. – Cerwantes

Gazeteci ve televizyoncu Yasemin Mıstıkoğlu’nun siz değerli okuyucularımız için hazırladığı, ekmek üzerine zannettiğimizden çok daha fazla ayrıntı ve önemli bilginin yer aldığı özel bir dosyayı paylaşıyoruz.

“Ekmek Yemesini Seviyorum”

Kendim bildim bileli kilolarım hep dert oldu bana
-Çocukken en son seçilen oyuncu olurdum, özelikle koşuşturmalı ya da ip atlamalı oyunlarda; tombiş olduğum için diğer zayıf kızlar gibi hoplayıp zıplayamazdım
-Ergenlik döneminde ise nerdeyse kurdeşen dökme seviyesine gelirdim o sıcak havalarda, üzerimdeki kilo saklayıcı montu, kazağı vs. çıkaramadığım için
-Üniversiteye geldim; hiç unutmam üniversite kantininde oturuyoruz kızlı erkekli bir grup, elimde fındık paketi üzerimde kabarık bir -etek neyime güvendiysem- ayağı kalktım bir yere gidiyorum, bir arkadaşım arkamdan bana seslenip “Fil gibi olmuşsun” dedi. Üstelik en iyi kız arkadaşımdı.
Hala fındık yiyemem.
Hayatımın her aşamasında diyet yaptım dolayısıyla, bazen bilinçli bazen bilinçsiz. Kilo vermekte sorun yok zaten, önemli olan verilen kiloları tekrar almamak. İşte onu bir türlü beceremiyorum,” daha doğrusu beceremiyordum.
Bir süre aç kalmayı göze alıyorsunuz diyet yaparken. Ama bu sürekli olamıyor maalesef. Karnım doymayınca gözüm de doymuyor, sonra da bol bol atıştırma ve gelsin verilen kilolar. Başa sar, yine aynı şeyler….
Bu mücadelem bu yıl son buldu ve bu derdi olanlarla paylaşmak istiyorum çözümümü.
-“Nedir benim sorunum?” diyerek başladım işe.
-“Kilo verdim, ideal kilodayım”.
-“Peki neden tekrar kilo alıyorum.”
Cevap: Çünkü yediklerimle karnım doymuyor. Çünkü ben ekmek tüketmesini çeşit çeşit ekmek yemesini seviyorum.
E karnım
doymayınca gözüm de doymuyor, doymayınca da zamansız ve ne bulursam yemeye başlıyorum.
Yani yanlış besleniyorum.
Neden doymuyorum çünkü; az öncede yazdım ekmek yemiyorum. Binlerce yıl insanoğlunu doyurmuş başta buğday olmak üzere tahıllardan yapılan ekmeği yemiyorum. Çünkü; bana öğrettiler ki ekmek kilo aldırır. Aşırı kilonun, hatta obezitenin en baş nedenlerinden biri ekmektir. Çocukluğumuzdan beri böyle öğrendik. Gerçi köyde yaşayan, çiftçilik yapan annanem “olmaz öyle şey” derdi anneme, doğru diyormuş kadıncağız.
Nasıl oluyor da arazilerde yetişen masum bitkilerden yapılan ekmek-ler, bu kadar canavarlaşıyor diye girdim işin içine. Buğday, çavdar, yulaf ne oluyor da hayatı zindan ediyorlar, biz hayatı boyunca diyet yapmak zorunda olanlara.
Önce buğdaydan başladım.
12 bin yıldır insanoğlunu besleyen buğdaydan.
Ne oluyor da buğday denilen bitki insanları şişmanlatıyor.
İnsanlar bin yıllar önce de şişmanlıktan şikayetçi miydi acaba?. Diyet yapıyorlar mıydı? Bunun için araştırma yapmaya gerek yok mantık yeterli sanırım.
Buğday nasıl yetişir diye başladım işe ve Kasım başında buğday tohumlarını araziye ektik. O orda yetişirken, ekmek nasıl yapılıyor diye incelemeye başladım sonra. Buğdayın ve diğer tahılların una dönüşmesi, su ve maya ile birleşmesi ile oluşan ekmek kilo alımında nasıl etkili oluyor?
Ekmek yapımını öğrenmek için birkaç kurs aldım. O kursu alırken anladım ki ekmek tek bir şekilde, tek bir un ve maya çeşidi ile yapılmıyor. İşte kilo sorununun temelinde de bu yatıyor.
Yani ekmek yediğimiz için değil, yanlış unla, yanlış maya ile ve yanlış tarzla yapılmış ekmekleri tükettiğimiz için ve de yaşam tarzımızın daha az hareket içermesi sebebiyle kilo alıyoruz.

Bizim jenerasyon bilir, Heidi diye bir çizgi film vardı bir zamanlar. Heidi gittiği şehirden kendisine ikram edilen “beyaz ekmekleri” çantasına atar köye dedesine götürürdü. İşte o beyaz ekmekler tarzı pofidik, pofidik, süslü püslü ekmekler girince hayatımıza, yani modern toplum olunca bizler, evlerde taş değirmen unları ile ev mayası ile mayalanan ekmekler kalkınca sofralarımızdan, insanoğlu obeziteye varan kilo artışlarıyla karşılaştı. Ve daha birçok sağlık problemi ile….
Şöyle bir toparlayacak olursam:

İşte bunları da öğrenince
kendi ekmeğimi kendim yapmaya
karar verdim.
Üstelik;
-Buğday üretiyoruz
-Taş değirmenimiz var
-Ekşi maya üretebiliyorum
Ekmek yapımı ile paralel, konuyla ilgili araştırmalar da yapıyorum. Harika bilgiler edindim.
Bu bilgileri paylaşmak için
instegram hesabı @karakterliekmekler
websayfası www.karakterliekmekler.com açtım.
Bilgiler kısa notlar halinde instegram sitesinde
Web sayfamızda daha geniş bilgileri bulmak mümkün. Hem uzman görüşleri hem de benim araştırmalarım sonucu yazdığım yazılar orada yer alıyor.
“Ben sosyal medyayı kullanmak istemiyorum, sevmiyorum” diyenler için de, bu günden sonra haftada bir gün, bu konu ile ilgili araştırdığım konuların yer aldığı bir yazı Antakya Gazetesi’nde yer alacak.
Okuduğum konunun uzman yazıları gösterdi ki, Ekmek ve tahıllar, özellikle de buğday konusunda çok ciddi yanlış bilgiler var kamuoyunda. Bir tarım şehri olarak Hatay’ın bu konuda bir adım önde olması gerektiğini düşünenlerdenim. O neden ile bugün itibari ile EKMEK dosyamızı açıyoruz. Haftaya yepyeni bilgiler ile buluşmak üzere.

Yasemin Mıstıkoğlu
Ekmeksiz yemek, yemeksiz hayat olmaz.
Seçim sizin elinizde, sağlıklısını seçmek çok da zor değil.

Exit mobile version