Bir zamanlar buluşlar, yeni yapımlar, ilerlemeler bireysel çabalarla sağlanırdı. Röntgen, telefon, telgraf, radyo, uçak, elektrik, ampul, atom… Şimdi bireysel çaba yok. Öbek çalışmaları var. Uzay çalışmalarına kadar durum böyle. İnternet en somut örneği. Ve tabii taşınır bellek, taşınır telefon…
Ampulün en rezil edildiği yer Türkiyemiz. 1990’lı yıllardan beri karartmadığı yer, köküne kibrit suyu dökmediği tarla kalmadı. Güneydoğu’da fatura ödemek isteğe bağlı. İki üç tekelin eline verildi, özelleştirildi. Zam sıradan iş. Hem de yüzde yirmi beş yüzde yirmi beş… Nükleer santral ayağı mıdır nedir, bir de kesilir, saatlerce gelmez. Oysa her şey elektrikle ve dahi “ampul”le.
6 Şubat 2023 yersarsıntısı dediğimizde kulağına, kulağının üstüne yatanlar, elektrik faturalarınızdan, cezalarınızdan utanmıyor musunuz? Konteyner antik kent olsa yine fatura, ceza salacaksınız. Afet kenti, bölgesi neden ilan etmediniz? Depremden sağ kalanları, kaldıklarına pişman etmek mi amacınız? Türkiye çok yıkım yaşadı ama böylesi insansızlığı, insafsızlığı, sevgisizliği ilk görüyor. Konteyner halkı nerede çalışıp kazanıyor da fatura, ceza ödeyecek?
Kaldı ki bugün Kızılay’ın yeni rezilliklerine de yıllar sonra tanık oluyoruz. Otomobil firmalarının yüklü deprem bağışını, tutun banka faizine, dövizine yatırın, deprem insanına ulaştırmayın! Sorsanız Efenim, parayı büyütüp öyle deprem bölgesine gönderelim dediydik, derler. Biz yer miyiz? Zinhar! Elektrik, ceza, su, yol… Tutarları Kızılay ödesin!
YORUMLAR