Gözaltıları Kınadı
Özden Özgünel: “İktidara yakınlığı ile bilinen sendikalar, dernekler ya da gruplar basın açıklaması için köprübaşını rahatça kullanabilirken, Hatay Valiliği ve Emniyeti’nin KESK’e ve demokratik kitle örgütlerine yönelik yasakçı tavrını kınıyoruz.”
Hatay Eğitim Sen Hatay Şubesi’nde bir araya gelen Eğitim ve Demokrasi Güçleri adına yapılan dünkü basın açıklamasını okuyan Özden Özgünel, “Darbe hukuku, mevcut Anayasa’yı da ayaklar altına alarak, iktidarın ihtiyacına göre işlemeye devam ediyor” dedi. Başlattıkları açlık grevinin 75. gününde gözaltına alınan Eğitim-Sen üyesi Semih Özakça ve Nuriye Gülmen’nin tutuklanmasına da değinen Özgünel, “Tutuklama gerekçelerinin hukuki bir yanı olmamakla beraber, açıkça, siyasal iktidarın ve polis devletinin talimatı sonucu olduğu görülmektedir. Devlet, ‘Ben seni aç bırakırım… Patronun da seni aç bırakabilir… Ama sen kendini aç bırakırsan bu terör propagandasıdır’ diyerek, tutuklama ile hukuku, insan yaşamını ve onurunu bir kez daha ayaklar altına almıştır” diye konuştu.
Önceki gün Antakya köprübaşında yapılmak istenen basın açıklaması öncesinde yaşanan gözaltı ve polis operasyonuna da işaret eden Özden Özgünel, şöyle devam etti:
“24 Mayıs Çarşamba günü, KESK bileşenlerinin de bulunduğu Emek ve Demokrasi Güçleri; işi, ekmeği ve onuru için açlık grevinde iken ev baskını ile gözaltına alınarak tutuklanan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın derhal serbest bırakılması, hukuksuz KHK’larla işlerinden edilen kamu emekçilerinin işe iadeleri için saat 18.00’da köprübaşında basın açıklaması yapma kararı almıştır. Basın açıklaması için, toplanma dahi gerçekleşmeden, içerisinde Eğitim Sen, BES ve demokratik kitle örgütlerinin yönetici ve üyelerinin de bulunduğu 20 kişi gerekçesiz olarak gözaltına alınmıştır. Gözaltına alınan arkadaşlarımızın serbest bırakılması için Eğitim-Sen önünde yapmak istediğimiz basın açıklaması ise polisin kapalı mekanda yoğun gazlı saldırısıyla engellenmiştir.
İktidara yakınlığı ile bilinen sendikalar, dernekler ya da gruplar basın açıklaması için köprübaşını rahatça kullanabilirken, Hatay Valiliği ve Hatay Emniyeti’nin KESK’e ve demokratik kitle örgütlerine yönelik yasakçı tavrını kınıyoruz. Zira basın açıklaması için defalarca bildirimde bulunduğumuz halde olumsuz yanıt veren ve alan yasağı getiren yine kendileridir. En temel hakkımız olan ifade özgürlüğümüzü ‘izinsiz gösteri’ başlığı ile terörize etmeye çalışan sözde basın organlarını ise kınıyoruz. Nuriye Gülmen ve Semih Özakça, açlık grevlerinin en kritik aşamasındadır. Yaşamları tehdit altındadır. Bu tavrı, ölümden yana tavır almak, ölmelerini istemek olarak değerlendiriyoruz.”
-SOKAĞIN SESİ-
Açıklamasına devamla, “Sokağın sesinden korkanlara, tehdit yağdıranlara, engellerle önümüze duvar örmeye kalkanlara, hakların, OHAL ve KHK’lardan önce geldiğini hatırlatıyoruz” diyen Özgünel, sözlerini şöyle noktaladı:
“İktidar ve temsilcileri, toplumsal olaylardan ve tepkilerden korkuyorsa, milyonları açlıkla ve işsizlikle terbiye etmekten, itaat etmeye zorlamaktan vazgeçsin. OHAL kaldırılsın. KHK’larla hukuksuzca işlerinden atılan emekçiler işlerine iade edilsin.” -Tamer Yazar-