Hatay’da deprem sonrası süreçte yaşanan Aile Sağlığı Merkezi (ASM) sorununu Aile Hekimliği Çalışanları Sendikası Başkanı (AHESEN) Ahmet Kandemir Antakya Gazetesine değerlendirdi. Hatay’da yaşanan 6 Şubat depremi öncesinde İl Sağlık Müdürlüğü verilerine göre 196 ASM ve 484 Aile Sağlığı Merkezi olduğunu ancak depremin ardından 57 ASM’nin bazılarının yıkıldığını ya da ağır hasarlı şekilde olduğundan kullanılamaz hale geldiğini belirtti. İlçelere göre yıkılan ASM’leri değerlendiren Ahmet Kandemir en büyük ASM hasarının Antakya İlçesinde olduğunu , ilçede bulunan 43 ASM’nin 28’nin kullanılamaz hale geldiğini söyledi.
Ahmet Kandemir “En büyük ASM hasarı Antakya ilçesinde gerçekleşmiş, 43 ASM’nin 28’i yıkılmış veya ağır hasarlı. Sağlam iki ASM’nin de birine İl Sağlık Müdürlüğü birine de İlçe sağlık Müdürlüğü yerleşmiş. Antakya ilçesini Defne ilçesi izlemekte, 19 ASM’nin 11’i depremde ağır hasarlı durumda. Samandağ’da Deprem öncesi 18 ASM’nin 6’sı yıkılmış, Yıkılmış olup onarılan veya güçlendirmesi yapılan aile sağlığı merkezi de bulunmamaktadır “dedi.
Bundan sonraki süreçte ise yıkılan mahallerde inşa edilecek ASM konusunda ise planlamanın doğru yapılması gerektiğini ve aile hekimlerinin durumlarının da göz önünde bulundurulması gerektiğini ifade etti. Deprem sahasında yaşanan güncel sorunlara da değinen Ahmet Kandemir ASM’lerin konteynerlerde hizmet vermeye devam ettiğini ancak hastalar için bir bekleme yeri olmadığını yazın güneş altında, kışın ise yağmur altında beklediklerine dikkat çekti. ASM’lerde ise halen malzeme sıkıntısı yaşandığını da vurguladı.
Aile Hekimliği Çalışanları Sendikası Başkanı (AHESEN) Ahmet Kandemir çocukluk çağı aşılamada konusunda da ciddi sorunlar yaşandığını belirtti. Bölgede yaşanan elektrik kesintisi sorunu, Aile Sağlığı Merkezlerinde hemşire sayısının az olması ve kayıt sistemi gibi sorunlar sebebi ile aşılama konusunda ciddi sorunlar yaşadıklarını aktardı. Ahmet Kandemir; “Deprem sonrası çocukluk çağı aşılamada ciddi sorunlar yaşanıyor. ASM’lerin yıkılmış olması, Halkın zorunlu yer değişikliği (il içi ve il dışı), soğuk zincir koşullarının sağlanamaması, sık elektrik kesintileri, aile sağlığı hemşirelerinde sayıca azlık, kayıt sistemi ile ilgili sorunlar, sağlık emekçilerinin barınma ve yaşama koşullarındaki gereksinimlerin karşılanmamış olması, depremzede sağlık emekçilerinin çokluğu, poliklinik yükünün fazlalığı vb. nedenlerle bağışıklama hizmetlerinde istenen düzeyi elde edememe ve düşük aşı oranları gerçeği ile karşı karşıya kalınmaktadır. Ayrıca idarenin mobinge varan denetimleri aşı lojistiğindeki eksikler de eklenince işler içinden çıkılmaz bir hal aldığı bölgedeki meslektaşlarımızdan ve dernekten aldığımız bilgilerdir.”
Ayrıca bölgede bulunan ASM doktorlarının deprem kaynaklı nüfus kayıplarına hareketlerine bağlı mali kayıplarını telafi eden düzenleme hala yapılmadığını ve bu düzenlemenin acilen yapılması gerektiğini depremzede olan doktorlara bir de maddi kayıp yaşatılmaması gerektiğini belirtti. (İlyas Yiğit)
