İsmi, önceki gün Gazetemizde yayınlanan bir ‘darp’ haberi ile anılan Abdullah, Taş (38), olayın yaşandığı anda kendisine iddia sahibi Ahmet Özdemir tarafından küfür edildiğini savunarak, “tahrik de var, yalan da” dedi, eşi ve çocukları ile tekrar bir araya gelmek istediğinin altını özenle çizdi.
Geçtiğimiz hafta Cuma günü, Antakya’nın Kurtuluş Caddesi-Batıray Sokak’ta yaşanan olayda, Ahmet Özdemir tarafından ‘darpla’ suçlanan Abdullah Taş (38), iddiaları yalanladı ve eşi ile aralarının bozulmasına sebep olarak da eşinin yakınlarını ve çevresini gösterdi.
Olayın yaşandığı gün, bir elektrik faturasını vermek ve pasaportunu istemek üzere eşinin çalıştığı kuaför dükkanına gittiğini söyleyen Taş, “Ben, 4 sene cezaevinde kaldım ve inanın, son seneye kadar ne eşimle sorunumuz vardı ne de tartışmışlığımız. Ancak o son sene, eşimi olumsuz yönde etkileyen ve bana karşı yanlış düşüncelerle dolduranlar oldu. Her şeyden önce şunun bilinmesini istiyorum ki, ben iyi bir babayım. Bir kızım ve bir oğlum var. Eşimi de çok seviyorum. Ben içerideyken, yaşadığım tüm olumsuzluklara ve zorluklara rağmen, çocuklarıma harçlık gönderdim, göndermeye çalıştım. Çünkü onlar da eşim de benim için çok önemli. Ben onlar için yaşıyorum. Şimdi ise hayatıma geri döndüm, ama ailemi de geri istiyorum. Kendi i
Olayın yaşandığı gün, kendisine edilen küfürler noktasında ‘ağır tahrik’ olduğunu savunan Taş, “Beni bilen biliyor, ki ben, engelli birine vurmayı düşünmeyecek kadar haysiyetli bir adamım. Bunu asla yapmam” dedi.
-BEN DE!-
İddia sahibi Ahmet Özdemir tarafından yaşananların CİMER’e taşındığını da hatırlatan Taş, kendisinin de aynı şeyi yapacağını ve ‘haklı’ olduğu bir konuda, ‘haksızlığa’ karşı devletin en yetkili birimi ile ‘gerçeği’ paylaşacağını ifade etti, bundan sonrası için de “örnek bir vatandaş’ gibi ‘işinde ve gücünde’ olacağını şu şekilde hatırlattı:
“İki çocuğum var. Onları çok seviyorum. Eşimi de çok seviyorum. Bundan sonraki süreçte, hayatın, ben ve ailem için mutlu ve huzurlu olmasını istiyorum. Bunun için de çok çalışacağım. Beni sevenler bunu bilsin.” -Tamer Yazar-