Eski bir hikaye daha noktalandı…

Tescilli Dün, Eksildi! Koruma Bölge Kurullarının görev, yetki ve çalışma şekline dair kanunda geçen, “Korunması gerekli taşınmaz kültür varlıklarından, özelliklerini kaybetmiş olanlarının tescil kaydını kaldırmak…” eldeki ‘yıkım’ hikayesinin ‘ana başlığı’ mı? Antakya’nın trafiğe kapalı Saray Caddesi’nin Anadolu Restoran’a bakan ara sokağı içinde, Belkıs Gönül Yorulmaz’ın işlettiği “Belkıs Ev Pansiyon”un hemen çaprazında yer alan harabe haldeki […]

Tescilli Dün, Eksildi!

Koruma Bölge Kurullarının görev, yetki ve çalışma şekline dair kanunda geçen, “Korunması gerekli taşınmaz kültür varlıklarından, özelliklerini kaybetmiş olanlarının tescil kaydını kaldırmak…” eldeki ‘yıkım’ hikayesinin ‘ana başlığı’ mı?

Antakya’nın trafiğe kapalı Saray Caddesi’nin Anadolu Restoran’a bakan ara sokağı içinde, Belkıs Gönül Yorulmaz’ın işlettiği “Belkıs Ev Pansiyon”un hemen çaprazında yer alan harabe haldeki eski bir Antakya evi, yarattığı risk ve artık kullanılamaz haldeki durumu nedeniyle geçtiğimiz hafta içinde yerel idareden gelen ekipler eliyle yıkıldı! Taş kesme pencereleri ve bir zamanlar birçok yaşamı misafir eden ‘dün’ hikayesini ayakta tutabilecek katkıyı bulamayan binanın yıkım işleminin yapılması, eski halini bilenler için hüznü de beraberinde getirdi.
Durumu izleyen bir vatandaşın söyledikleri şöyle:
“Siz olsanız üzülmez misiniz? Eskilerin böyle bir bir eksildiğini izle-mek, üzülmeyi bırakın, bizleri ayrıca tedirgin de ediyor. Çünkü bu binalardan boşalan evlerin yerine illa ki bir şeyler dikilecek. Peki, ne olur? Kaç kat olur? Dünyanın en iyi mimarisi de olsa, bu evlerin verdiği havayı verebilir mi? Sahipleri kim, bilmiyorum. Ama belki de durumları yoktu ve yaptıramadılar. Bence bu işler, böyle kaderine bırakılmamalı. Çünkü bunlar kentin kimliği, ortak mirası. Koruma işini de ‘yapsınlar…’ diyerek sahiplerine bırakmak çok adil değil. Çünkü bu yapıları ayakta tutmanın maliyetini, içinde yaşamamış olanlar bilmez. Daha korkutucu olan, onun gibi çok var etrafta. Yıkılacak olanlar var. Yıkılması beklenenler var. Böylece daha çok yerimiz açılacak. Yeni binalar için, kat kat evler için…”
-KURTARAMADIK!-
Uzun Çarşı’nın Kurtuluş Caddesi’ne çıkan kısmında bulunan ve çatısından düşen parçaların yarattığı tehlike yüzünden demir bir maske ile ön cephesi kapatılan Antakya evinden bugüne kalan ise ‘var ile yok’ arasında! Antakya Belediyesi tarafından önlem alındığı dönemlerde kurtarılacak hala çok şeyi olan tescilli Antak-ya evi, bugün ikinci katını tamamen kaybetmiş durumda ve eldeki son yıkım hikâyesinin de devamı olmak üzere! Peki, yıkım hikâyelerine ‘dur’ diyecek birileri çıkar mı? -Tamer Yazar-

Exit mobile version