Filistin Gazeteciler Sendikası, 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nde yayınladığı çarpıcı açıklamada, İsrail’in Filistinli gazetecilere karşı yürüttüğü sistematik saldırıları “tarihin en korkunç medya soykırımı” olarak tanımladı. Gazze’de 210’u aşkın gazeteci yaşamını yitirdi, onlarcası hâlâ cezaevlerinde.
İsrail’in saldırıları basını hedef aldı
Filistin Gazeteciler Sendikası, 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nde yaptığı yazılı açıklamayla dikkat çekici bir iddiada bulundu: Filistin, tarihin en karanlık medya soykırımına tanıklık ediyor. Açıklamada, İsrail’in gazetecilere yönelik ihlallerinin sistematik boyutlara ulaştığı vurgulanırken, uluslararası topluma çağrıda bulunuldu: Bu saldırılar durdurulmalı.
Gazze’de gazetecilik hayatta kalma mücadelesine dönüştü
Açıklamada yer alan bilgilere göre, Gazze Şeridi’nde süren saldırılarda şimdiye dek 210’dan fazla gazeteci hayatını kaybetti. Sadece gazeteciler değil, onların yakınları da hedefte: Yüzlerce aile ferdi saldırılarda yaşamını yitirdi ya da yaralandı. Ayrıca, medya kuruluşlarına ait ofisler, yayın araçları ve ekipmanlar hedef alınarak yok edildi.
Batı Şeria’da gazetecilere yönelik baskı devam ediyor
Batı Şeria’da ise durum farksız değil. Sendikanın verilerine göre bölgede, gazetecilere karşı binlerce hak ihlali kayda geçti. Bu ihlaller arasında gözaltılar, darp, teçhizata el koyma ve yayın yasağı gibi uygulamalar yer aldı. Tüm bunlar, ifade özgürlüğünün ciddi tehdit altında olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor.
Hâlâ cezaevlerinde tutulan gazeteciler var
7 Ekim 2023’ten bu yana, İsrail güçleri 177 gazeteciyi gözaltına aldı. Bunlardan 55’i hâlen İsrail hapishanelerinde tutuluyor. Sendika, bu kişilerin bir an önce serbest bırakılması ve uluslararası hukuk çerçevesinde haklarının güvence altına alınması çağrısında bulundu.
Medya altyapısı tamamen hedefte
Gazze’de faaliyet gösteren birçok yerel medya kuruluşunun binaları bombalanarak yıkıldı, teknik ekipmanları tahrip edildi. Sendika, bu kurumların yeniden ayağa kaldırılması için acil uluslararası destek çağrısı yaptı. Yeniden yapılanma için gerekli mali kaynakların sağlanması, ifade özgürlüğü mücadelesi açısından elzem görülüyor.
Cezasızlık kültürüne son verilmeli
Açıklamada, gazetecilere yönelik cinayet ve saldırılarda sorumluların yargılanmaması eleştirildi. Sendika, cezasızlık kültürünün sürmesinin daha fazla gazeteciyi hedef haline getirdiğini belirterek, uluslararası ceza mahkemelerinin devreye girmesi gerektiğini ifade etti.
Sessizlik, şiddeti körüklüyor
Sendika, uluslararası basın kuruluşları, insan hakları örgütleri ve Birleşmiş Milletler başta olmak üzere tüm dünyayı, İsrail’in medya üzerindeki baskılarını görmezden gelmemeye çağırdı. Yapılan açıklamada, “Dünya 3 Mayıs’ta basın özgürlüğünü kutlarken, biz tarihin en iğrenç medya soykırımını yaşıyoruz” denilerek çifte standartlara tepki gösterildi.
Filistinli gazetecilere uluslararası destek şart
Filistinli gazetecilerin korunması, yalnızca bölgesel bir mesele değil; bu, küresel basın özgürlüğünün sınavı olarak görülüyor. Sendika, tüm gazetecilik meslek kuruluşlarını, meslektaşlarına destek vermeye ve dayanışmayı büyütmeye davet etti.