Yaşadığı Ankara’dan memleketi Hatay’a gelen Akademisyen / Hukukçu Neval Oğan Balkız: “Zeytin, nasırlı ellerin kokusudur. Zeytin, katıktır. Zeytin berekettir, sabırdır. Zeytin, sevdadır.”
Zeytin hasadının başladığı Hatay’ın bereketli topraklarında, evlerde zeytinin lezzet yolculuğu da başladı. Türkiye zeytin üretiminin önemli bir bölümünü karşılayan Hatay’daki zeytin hasadı ile beraber, zeytinlerin mutfaklardaki telaşı da renkli görüntüleri beraberinde getirdi.
Bu adreslerden biri de Altınözü. Yaşadığı Ankara’dan memleketi Hatay’a gelen Akademisyen / Hukukçu Neval Oğan Balkız, paylaştığı zeytin hasadı sonrasının fotoğraflarına şu bilgiyi ekledi:
“Ekim ayı, ‘zeytin güzüdür’ bizim buralarda. Memleketimde (Hatay/Antakya -Altınözü’nde) zeytin; evin içidir. Zeytin, sofranın sahibidir. Zeytin, gülen yüzlerdir. Zeytin, nasırlı ellerin kokusudur. Zeytin, katıktır. Zeytin berekettir, sabırdır. Zeytin, sevdadır. Tarihtir, hafızadır, toprağın alın teridir. Emektir zeytin. Sabahın mahmur serinliğinde, Akdeniz kokan yeli soluyarak toplanan ve bez çuvallarla, ‘mengli’ denilen sıkma makinelerine eşek sırtında taşınan siyah, yeşil inci taneleridir. Zeytin ağaçlarının altında geçen bir çocukluk, ‘bu yıl mahsul iyi’ diye keyiflenen dedemin sesi, geceleri nenemin sesinden dinlediğim ve içinde mutlaka zeytin ağacında saklanan periler olan masallar… Ondandır, ben her Ekim ayında, zeytin ağacında bir peri olurum. Zeytin ağacının büyüsüdür bu. Zeytin ağacı bol, zeytinyağı bereketli, zeytin perilerinin masalları çok olsun…” -Tamer Yazar-