Gaziantep ne yaptı? Hatay ne yapmadı?

İkisi de sınır ili. İkisi de Suriye savaşının “eksileri” noktasında çok sorun biriktirdi. Hatay’da 438.036 bin, Gaziantep’te ise 460.325 bin Suriyeli sığınmacı barınıyor. Her iki şehrin, bu zorunlu misafirleri başlığında attığı adımlardayız bugün, ama en çok da “toplumsal uyum” denen adaptasyon sürecinde! Hatay kamuoyuna, gerek Milletvekili ve gerekse yerel idareci düzeyinde ‘ötekileştirici’ bir dille taşınan […]

İkisi de sınır ili. İkisi de Suriye savaşının “eksileri” noktasında çok sorun biriktirdi. Hatay’da 438.036 bin, Gaziantep’te ise 460.325 bin Suriyeli sığınmacı barınıyor. Her iki şehrin, bu zorunlu misafirleri başlığında attığı adımlardayız bugün, ama en çok da “toplumsal uyum” denen adaptasyon sürecinde!

Hatay kamuoyuna, gerek Milletvekili ve gerekse yerel idareci düzeyinde ‘ötekileştirici’ bir dille taşınan Suriyeli sığınmacılar, bugün Hatay’da önemli bir kalabalığı oluşturuyor. Kasım verilerine göre, Hatay, 438.036 bin Suriyeli sığınmacıya ev sahipliği yapıyor. Bu konuda sorulan ve sorgulanan başlık ise “toplumsal uyum” denen adaptasyon sürecinde cevap bekliyor! “Var olan kalabalığın kendisini anlatması için ne tür adımlar atıldı” sorusu ise sorgulananlar arasında bir adım öne çıktı. Özellikle de, “Hatay’ın EXPO’su ve Gastronomi kimliği adına, sığınmacılara ne tür alanlar açıldı, bu iki başlık içinde ne kadarlık bir ‘kendini anlat…’ hikâyesi yaratıldı”, konusu hala cevapsızlığını koruyor.

Peki, 460.325 bin Suriyeli sığınmacıya ev sahipliği yapan ve toplumsal dinamikleri bakımından Hatay’a benzer bir yapıda ilerleyen Gaziantep örneğinde duralım mı, bugün? Bu kalabalığa en yakın konumdaki belediye noktasından ilerleyerek, ‘olması gerekenler…’ listesinde hangi başlıklara yer açıldı, buna bakalım!

-SÜREÇ-

Suriye’de 2011 yılında başlayan iç savaş sonrası, milyonlarca kişi yerinden oldu ve farklı ülkelere sığındı. Gittikleri ülkelerde güvenlik, sağlık, eğitim başta olmak üzere birçok sorunun kaynağı olarak görülen mültecilerin yaşamları, bu sorunların toplumsal etkileri adına daha da zorlaştı.

İstanbul merkezli Mülteci Derneği’nden alınan verilere göre, Türkiye’de kayıt altına alınmış geçici koruma altındaki Suriyeli sayısı, 25 Kasım 2021 tarihi itibariyle, bir önceki aya göre 14 bin 358 kişi artarak toplam 3 milyon 738 bin 32 kişi oldu. Bu kişilerin 1 milyon 771 bin 666’sını (%47,4) 0-18 yaş arası çocuklar oluşturuyor.

-ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ-

Bu konuda konuşan isim, 500 bine yakın sığınmacı nedeniyle oluşabilecek sorunlara çözüm adına ilk adım olarak belediye bünyesinde “Göçten Sorumlu Şube Müdürlüğü” kurduklarını söyleyen, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin oldu.

VOA Türkçe’ye röportaj veren Başkan Şahin, Hatay’a da örnek olması adına, şunları söyledi:

“Daha önceki Bakanlık tecrübemle, ülkelerin göç politikalarını izlemiştim. Çünkü bizim de, buradan başka ülkelere giden kendi vatandaşlarımızın oralarda yaşadığı sorunlar vardı. Bu alanda yaptığımız çalışmalar sonucu, ‘birlikte yaşam modelinin’ en doğru model olduğunu, eğer birlikte yaşam modeli olmazsa, bunun, terör örgütlerine olan güçlü desteğin artmasına neden olacağını biliyorduk. O yüzden kentin barışı, huzuru ve güvenliği için ve kendi insanımızın yaşam kalitesini aşağı çekmemek için, ‘Birlikte Yaşam Modelini’ başlattık. Daha sonra, bu kapsamda bir araştırma başlatarak, ‘hangi hanede ne kadar göçmenimiz var, bunların eğitim durumları nedir, yaş durumları nedir ve bu insanların bizden ihtiyaçları nelerdir’, bunları belirledik.”

-İŞBİRLİĞİ-

Bu konuda yaşanan bir diğer temel sorunun “ekonomi” başlığında ilerlediğini söyleyen Şahin, ‘İstihdam’ adına neler yaptıklarını ise şöyle özetledi:

“Diğer bir temel sorunumuz ise istihdam ve birlikte çalışma modeliydi. Bu model kapsamında kendi, vatandaşımızı, kendi esnafımızı, kendi işçimizi koruyacak şekilde, onları da sisteme aldık. Mülteciler, bir takım sektörlerde çok becerikliydi. Arapça ve İngilizce çok iyi bildikleri için, uluslararası ticaret ve kentimiz için yeni pazarların açılmasında etkin bir rol oynadılar.”

-SURİYE MASASI-

Sürece, Gaziantep Ticaret Odası ile Gaziantep Sanayi Odası’nın da katıldığını aktaran Başkan Şahin, tespitlerini şöyle sürdürdü:

 “Gaziantep Ticaret Odası’na kayıtlı, 900’e yakın şirket kuruldu. Ticaret Odamız da kendi bünyesinde bir Suriye Masası kurdu. Gaziantep Sanayi Odası bünyesinde, Türk-Suriyeli ortak fabrikalar kurulmaya başlandı. Örneğin erkek ayakkabı sektöründe biz iyi iken, kadın ayakkabı sektöründe ise onlar daha iyi iş yapıyorlardı.”

-MESAJ NET-

Hatay’ı da içine alan araştırmalarıyla bilinen; Türk-Alman Üniversitesi Göç ve Uyum Araştırmaları ve Uygulamaları Merkezi (TAGU) Yönetim Kurulu Başkanı ve İİBF Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Murat Erdoğan’ın, “uyum neden bu kadar önemli…” sorusuna verdiği geçmiş tarihli bir cevap, yaşananların riskinde durması adına önemli!

“Biz, Suriyeliler için çok şey yaptığımızı düşünüyor olabiliriz. Bu, bizi sevecekler anlamına gelmiyor. Özellikle onları ucuz işgücü olarak görmemiz bir problem. Herkes bir süre sonra negatif şeyleri hatırlar! Bu da ilerde onlar arasında milliyetçilik yaratacak. Bizim coğrafyamız için önemli bir sorun.

13 yaşındaki Suriyeli bir rap grubunun, şarkısında, ‘Türkiye’ye geldik çok kalabalıktı ama insan bulamadık’ diyor! Bu, gözden kaçırmamamız gereken bir yara.” Tamer Yazar

Exit mobile version