Gece alınan kararı tanımıyoruz

Kadınlar, alanlara çıktı, İstanbul Sözleşmesinin feshedilmesini protesto etti … Antakya’da çok sayıda kadın alanlara çıktı, İstanbul Sözleşmesinin feshedilmesini protesto etti. Hatay Kadınlar Birlikte Güçlü platformunun çağrısıyla, çok sayıda kadın, ellerinde pankartlarla “İstanbul Sözleşmesi bir gece vakti nasıl feshedilir? Hesap sormaya geldik, gitmiyoruz!” diyerek Köprübaşı’nda bir araya geldi. Açıklamada sık sık “Kadınlar birlikte, birlikte güçlü”, “Yaşasın […]

Kadınlar, alanlara çıktı, İstanbul Sözleşmesinin feshedilmesini protesto etti …

Antakya’da çok sayıda kadın alanlara çıktı, İstanbul Sözleşmesinin feshedilmesini protesto etti. Hatay Kadınlar Birlikte Güçlü platformunun çağrısıyla, çok sayıda kadın, ellerinde pankartlarla “İstanbul Sözleşmesi bir gece vakti nasıl feshedilir? Hesap sormaya geldik, gitmiyoruz!” diyerek Köprübaşı’nda bir araya geldi.
Açıklamada sık sık “Kadınlar birlikte, birlikte güçlü”, “Yaşasın kadın dayanışması”, “Yükselt, yükselt isyanın sesini yükselt”, “Kadınlar sokağa özgürleşmeye”, ”Kadınlar artık susmayacaklar” sloganları atıldı.
Hatay Kadınlar Birlikte Güçlü adına basın açıklamasını Özlem Mansuroğlu okudu. İstanbul Sözleşmesi’nin kadınlara bahşedilmiş bir hak olmadığını, kadın mücadelesiyle kazanılmış olduğunu söyleyen Mansuroğlu, gece alınan Cumhurbaşkanı kararını tanımadıklarını söyledi.
Karar, şiddetin, tacizin, cinayetlerin önünü açar …
Mansuroğlu, sık sık sloganlarla kesilen konuşmasında şunlara değindi: “İçinde bulunduğu yapısal krizi ve kurmaya çalıştığı faşist rejimi tamamlayamayan iktidar LGBTİ+lara yönelik saldırılar, yol keserek gözaltına almalar, çıplak arama, işkence, halkın iradesini yok sayarak milletvekilliklerin düşürülmesi, parti kapatma hamleleriyle faşizmin kurumsallaşması yönünde hızlıca adımlar atarken bu gece yarısı düşmanca söylemlerle sık sık gündeme getirdiği İstanbul Sözleşmesini cumhurbaşkanı kararnamesiyle feshetti. Bu kararı tanımıyoruz!
‘Kadın cinayetleri, trans cinayetleri politiktir’ söylemimizin karşılığı olan zihniyetinizi iyi tanıyoruz! Bu karar açıkça şiddetin, tacizin, tecavüzün, cinayetlerin önünü açmaktır. Kurumsallaştırmaya çalıştığınız yeni rejimin erkek egemen, heteroseksist ve muhafazakâr ailesi ve bu ailenin içine yerleştireceğiniz makbul kadın olmayacağız.
Kadın hareketinin güçlenmesinden, kadınların ve LGBTİ+ların örgütlülüğünden korktuğunuzu 8 Mart eylemliliklerinde polis barikatlarından, gökkuşağı renklerini yasaklamanızdan biliyoruz. Sözleşmeden çekilmeyi bir gece yarısı ve hukuken usulüne aykırı bir şekilde sessizce gerçekleştirmenizin sebebini de!
Haklarımızdan ve hayatlarımızdan vazgeçmiyoruz …
Bizler; kadın, LGBTİ+, çocuk düşmanı söylem ve politikalarla devletin tüm kurumlarına sirayet etmiş erk egemen zihniyetinizin tam karşısındayız. İstanbul Sözleşmesi biz kadınlara bahşedilmiş bir hak değil mücadelemizle kazanmış olduğumuz hakkımızdır. Bizim mücadelemiz ve kararımızla nasıl imzalandıysa şimdi yine aynı kararlılıkla, barikatlarınızı, yasaklarınızı nasıl yıktıysak, irademizi yok sayarak İstanbul Sözleşmesinden çekilme kararınızın karşısında durmaya, haklarımızı ve hayatımızı savunmaya devam edeceğiz. Biz İstanbul Sözleşmesi uygulansın kadınlar yaşasın derken bir gece yarısı kararıyla yaşamımıza kast edilmesini kabul etmiyoruz. Haklarımızdan ve hayatlarımızdan vazgeçmiyoruz.”
Mansuroğlu açıklamasının sonlandırırken, Meclis’i, iradesine sahip çıkmak üzere göreve çağırdı.
Mehmet ÖZGÜN

Exit mobile version