2 gün sonra, 8 Mart Pazartesi günü, Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü kutluyoruz.
Daha önceki yıllarda, 8 Mart’ta dünyanın her yerinde kadınlar; pankartları, flamaları, rengarenk giysileriyle, binlerce yıllık ezilmişliğe karşı, alanlara inip, üzerlerindeki sömürü ve baskıyı protesto ediyorlardı. Şimdi pandemi ile mücadele ettiğimiz için diğer tüm aktivitelerde olduğu gibi yalnızca sembolik eylemler yapılacak.
Geçtiğimiz yıllarda Demokratik kitle örgütleri kadınları, taleplerini haykırmaları için Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde alanlara davet ediyordu, şimdilik böyle bir davet görünmüyor.
Her yıl, Türkiye Yazarlar Sendikası adına, bir bildiri hazırlanır ve bildiri tüm ülkemizde okunurdu. Geçen yıl bildiriyi, Türkiye PEN Yazarlar Derneği Başkanı Sayın Zeynep Oral hazırlamıştı. Bu yıl bildiriyi Türkiye Tabipler Birliği Genel Başkanı Şebnem Korur Fincancı hazırlayacak. Bildiri henüz elime ulaşmadı.
Zeynep Oral’ın kaleme aldığı Dünya Emekçi Kadınlar Günü bildirisinde, “Biz kadınlar, yüzlerce yıllık mücadelemizde öğrendiklerimizle, deneyimlerimizle, yaşamdan edinilmiş pratik becerilerimiz ve bilgeliğimizle, bilinç altına kök salmış barış içinde yaşama tutkumuzla, yalnız kendi çocuklarımızı değil, ötekilerin çocuklarını da kollama yeteneğimizle, sorunlara şiddet dışı çözümler üretme gücümüzle, geleceğe olan inancımızla, en önemlisi sınır tanımayan düş gücümüz ve yaratıcılığımızla daha uzun yıllar koşmayı sürdüreceğiz…
Başka bir dünyanın mümkün olduğunu bildiğimiz için… Daha adil, daha barışçı, daha eşit, daha özgür, daha iyi, daha güzel bir dünya için… Geleceğimiz için…” diye sesleniyor.
Geçtiğimiz günlerde, “Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu”, 2020 yılı raporunu açıkladı. Rapora göre 2020 yılında 300 kadın öldürüldü, 171 kadının ölümü de “şüpheli” olarak kayıtlara geçti.
2020 yılında tüm dünyada olduğu gibi Türkiye de korona virüs salgını nedeniyle büyük kayıplar yaşadı. Deprem, sel, çığ gibi doğal afetler de 200’den fazla insanın ölümüne neden oldu. Uzun yılların kanayan yarası kadın cinayetleri, 2020 yılında da durmadı.
Yılın son zamanlarında aynı gün içinde katledilen Aylin Sözer, Selda Taş, Vesile Dönmez ve Betül Tuğluk’u anımsatan Platform, raporunda şu tespitlere yer verdi:
“Bu yıl 300 kadın cinayeti işlenmiş, 171 kadın şüpheli bir şekilde ölü bulunmuştur. Öldürülen 300 kadından 182’sinin neden öldürüldüğü tespit edilemedi, 22’si ekonomik, 96’sı da boşanmak istemek, barışmayı reddetmek, evlenmeyi reddetmek, ilişkiyi reddetmek gibi kendi hayatına dair karar almak isterken öldürüldü. 182 kadının hangi bahaneyle öldürüldüğünün tespit edilememesi, kadına yönelik şiddetin ve kadın cinayetlerinin görünmez kılınmasının bir sonucudur. Kadınların kim tarafından, neden öldürüldüğü tespit edilmedikçe; adil yargılama yapılmayıp şüpheli, sanık ve katiller caydırıcı cezalar almadıkça, önleyici tedbirler uygulanmadıkça şiddet boyut değiştirerek sürmeye devam ediyor.”
8 Mart 1857’de Chıcago’lu kadınlar daha iyi iş koşulları için mücadele bayrağını açtılar. Günde 15- 16 saat kadar çalıştırılıyorlardı çünkü. Talepleri, 10 saatlik iş günü, daha iyi iş koşulları ve daha iyi ücretti.
Haklarını almak için on binlerce kadın yürüyüşe geçti. Ardından grev başlatıldı. Ancak Bu grev zor kullanılarak bastırıldı. Çıkan olaylarda çok sayıda kadın öldü, yüzlercesi de tutuklandı.
1977 yılında ise Birleşmiş Milletler Genel Asamblesi’ne 8 Mart’ın “ Dünya Kadınlar Günü” olarak kabul edilmesi önerildi. Bu öneri de kabul edildi.
Türkiye’de 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü ilk kez 1921 yılında “Emekçi Kadınlar Günü” olarak kutlanmaya başlandı. 8 Mart, 1975 yılında daha yaygın olarak kutlandı ve sokağa taşındı. “Birleşmiş Milletler Kadınlar On Yılı” programında Türkiye de etkilenmiş, 1975 yılında “Türkiye 1975 Kadın Yılı” kongresi yapılmıştır. 1980 askeri darbesinden sonra dört yıl anılmadı 8 Mart. 1984’ten itibaren her yıl çeşitli kadın örgütleri tarafından Dünya Kadınlar Günü kutlanmaya başlandı.
Bütün insanların ( Kadın-erkek) eşit, özgür, mutlu ve refah içinde yaşayacağı başka bir dünya özlemiyle bütün kadınlarımızın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü kutluyorum.