Geri dönüşlerin hikâyesi…

Peki, kaç kişi geri döner? Hatay’ı da içine alan sığınmacı merkezli araştırmaları ile bilinen Göç Uzmanı Prof. Dr. Murat Erdoğan, Suriye’nin kuzeyine ‘ne kadar sığınmacı geri döner’ kısmına 2016’da eklediği ile bugünü işaret ediyor. Suriye’de devam eden ‘Barış Pınarı Harekatı’, hem bölge güvenliği başlığında hem de Suriye’nin kuzeyinde oluşturulması beklenen güvenli bölge noktasında devam ediyor. […]

Peki, kaç kişi geri döner?

Hatay’ı da içine alan sığınmacı merkezli araştırmaları ile bilinen Göç Uzmanı Prof. Dr. Murat Erdoğan, Suriye’nin kuzeyine ‘ne kadar sığınmacı geri döner’ kısmına 2016’da eklediği ile bugünü işaret ediyor.

Suriye’de devam eden ‘Barış Pınarı Harekatı’, hem bölge güvenliği başlığında hem de Suriye’nin kuzeyinde oluşturulması beklenen güvenli bölge noktasında devam ediyor. Merak edilen, uzun vadede ne kadar Suriyeli sığınmacının burada oluşturulacak alana gitme yönünde bir irade ortaya koyacağı!
Daha önceki bir açıklamasında, “Türkiye’nin doğru ya da yanlış bir Suriye politikası var. Ama bir mülteci politikası yok. Hala bu insanların geleceği ile ilgili bir karar alınamadı” diyen, Türk-Alman Üniversitesi Göç ve Uyum Araştırmaları Merkezi Müdürü, Göç Uzmanı Prof. Dr. Murat Erdoğan’ın 2016 tespitleri noktasında duranlar, haklı olarak, “Bugün ne değişti?” diye soruyor. Önce, ne söylenmiş, bakalım mı?
“Suriyeliler 2011 Nisan ayından beri Türkiye’ye geliyorlar. Ancak 2014’te ciddi biçimde kayıt yapmaya başladık. O zaman kadar sayı 2 milyonu aşmıştı. 28 Nisan 2016 itibariyle, yani tam beş yıl sonra, sayı 2 milyon 749 bin 862 ulaştı. Kayıt altına alınmış olanların rakamı bu. Alınamayanlar var, süreç hala devam ediyor. Suriyelilerle birlikte dünyanın başka yerlerinden gelen 300 bin kişi daha var. Türkiye, yaklaşık 3 milyon 200 bin mülteci barındırıyor. Dünyada bu sayıdan daha yükseği yok. Konsantrasyonumuz, hala mültecilerden daha çok, rejime. İşler düzelirse, göndeririz ya da giderler diye düşünülüyor.
Göç, insanların kolaylıkla toplum mühendisliği yapacağı bir alan değil. ‘Siyasetin bir parçası olarak geldiler, istersem gönderirim’ diyemezsiniz. Bu dönemler çoktan geçti. Bu saatten sonra, Suriye sınırları içinde yeni bir kent kurmak, insanları oranın içerisine taşımak mümkün değil. Ancak yeni gelecek kitleleri oraya yönlendirirsiniz. Şu an o şekilde kamplar var. Ama onun dışında, Türkiye’dekileri oraya alıp götürmek, hayal. Mümkün değil. 1933 Almanya’sında değiliz. Kampları kurup, insanları toplayıp oraya mı götürecekler? Yok böyle bir şey. ‘Bu insanlara, huzurlu bir gelecek nasıl kurarız’, kaygısına düşmemiz lazım.”
Peki, Hatay’dan Kilis’e, İstanbul’dan Şanlıurfa’ya, o gelecek adına bugüne kadar kaç adım attık, soralım mı?
-Tamer Yazar-

Exit mobile version