Gerici Müfredata Hayır

Atatürkü Anlatmaya Devam Eğitim İş’li Öğretmenler Milli Eğitim önünde ‘Müfredat’a tepkisini ortaya koydu: Hatay Eğitim İş üyesi öğretmenler, dün İl Milli Eğitim Müdürlüğü bahçesi önünde toplanarak müfredat programının gericilik içerdiğini dile getirdi ve “Atatürk’ü anlatmaya devam edeceğiz” mesajı verdi. Dün öğleden sonra İl Milli Eğitim binası önüne toplanan bir grup Eğitim İş üyesi öğretmen adına […]

Atatürkü Anlatmaya Devam

Eğitim İş’li Öğretmenler Milli Eğitim önünde ‘Müfredat’a tepkisini ortaya koydu:

Hatay Eğitim İş üyesi öğretmenler, dün İl Milli Eğitim Müdürlüğü bahçesi önünde toplanarak müfredat programının gericilik içerdiğini dile getirdi ve “Atatürk’ü anlatmaya devam edeceğiz” mesajı verdi.
Dün öğleden sonra İl Milli Eğitim binası önüne toplanan bir grup Eğitim İş üyesi öğretmen adına kaleme alınan açıklamada, eğitimin acil çözül bekleyen sorunlarına kalıcı çözümler üretmek yerine, Bakanlığın yangından mal kaçırırcasına hazırladığı ve bu öğretim yılında uygulamaya koyacağını açıkladığı yeni müfredatta çağdaş, bilimsel ve laik eğitimin son parçalarının da yok edilmeye çalışıldığı kaydedildi.
Eğitim İş üyesi öğretmenlerin açıklaması şöyle:
“İki yıldır süren çalışmalarla meydana getirildiği söylenen müfredat için bu alandaki eğitim-bilim uzmanlarının, Üniversitelerin ve demokratik kitle örgütlerinin tümünün değil, yandaş sendikaların ve Bakan Yılmaz’ın ifadesiyle 100 bine yakın öğretmen ve velinin görüşü alınmıştır. Bu 100 bin öğretmen ve velinin kim olduğu sorusu da, en az müfredatın kendisi kadar karanlıktır.
AKP ‘nin siyasi söylemlerinin direkt ya da dolaylı şekilde yer bulduğu, her vesileyle 15 Temmuz’un hatırlatıldığı, din ağırlıklı içeriklerin artırıldığı müfredatta; pozitif bilimlerin öğretimi geriletilmiş ve Atatürkçülük kavramı gölgeye itilmeye çalışılmıştır.
İktidarı boyunca müfredatı yapboza çeviren AK, bu en köklü değişikliğinde de bilimsel değil siyasi hamlelerle bir değişikliğe gitmiş ve çocuklarımızın –dolayısıyla-ülkemizin- geleceği ile oynamıştır.
Bakan’ın müfredat değişikliğine gerekçe olarak sunduğu ‘sadeleştirme’ tezi de artık bayatlamıştır. Bugüne kadar her müfredat değişikliğini ‘sadeleştirme’ olarak sunan AKP’nin, şimdiye kadarki hiçbir değişikliğinde bunu yapamadığı da, aslında bunu hedeflemediği açıktır.
Çağdaş, bilimsel, laik ve ulusal eğitimin savunucusu Eğitim-İş olarak bu tepeden inmeci, gerici müfredatı yargıya taşıdığımızı, Cumhuriyet’in değerlerini, Atatürk ilke ve devrimlerini, bilimin ana konularını çocuklarımıza öğretmeye devam edeceğimizi belirtiyoruz.”
-SÜPER İMAM HATİPLER!-
Hatay Eğitim İş üyesi öğretmenler bildirisinde, Süper İmam Hatiplerin getirilmek istendiğini, yayınlanan ders çizelgeleriyle de iktidarın siyasi amaçlarını yerine getirmeye çalıştığını gözlendiği öne sürüldü ve şöyle denildi:
“2017- 2018 eğitim-öğretim yılında MEB’den daha çok, Diyanet, gerici dernek, vakıf ve cemaatlerin okullardaki faaliyetlerine tanık olacağız.
Devlet taşınmazlarının bu yapılara devri, tarikat ve cemaatlere yurt/etüt merkezi açma imkanı tanınmasına yönelik adımların hepsine tepki göstermiş ve yargıya taşımıştık. Ancak MEB, karşımıza Ensar Vakfı, İlim Yayma Cemiyeti ve Birlik Vakfı ile imzaladığı protokoller ile çıkmıştır.
MEB’in, modern, çağdaş ve laik eğitim karşıtı, Atatürk ilke ve devrimleri ile Cumhuriyetin ve Devrim Kanunlarının temel ilkelerine aykırı düşünce ve faaliyetleri ile bilinen bu tür vakıflarla işbirliğine gitmesi, ulusal ve laik eğitimin içini boşaltma çabalarının bir örneğidir.”
Hatay Eğitim İş öğretmenleri, basın açıklamasının son bölümünde Bakanlığa çağrı yaptı ve “Hükümetin eğitim alanındaki özel yetkili savcısı gibi davranmaya bırakıp bir Eğitim Bakanlığı olduğunu hatırlamasıdır. Sürgün kararlarını iptal ederek bu utançtan önce kendini kurtarmasıdır” dedi.
Açıklamanın devamı şöyle:
“Çocuklarımızın öğrenmeye değil, sınavlara koşullandırıldığı, öğretmenlerin düşük ücretle, esnek ve güvencesiz çalışmaya zorlandığı, siyasal kadrolaşmanın sınır tanımadığı, okullardan bilim ve sanatın kapı dışarı edildiği, dini referans alan uygulamaların arttığı bir eğitim sistemiyle sağlıklı bireylerin yetiştirilmesi mümkün değildir.
Biz Atatürk’ün öğretmenleri olarak tüm maddi ve manevi sorunlarımızı öğrencilerimize yansıtmadan parasız, bilimsel, demokratik ve laik eğitim mücadelemize, Atatürk’ü ve devrimlerini anlatmaya, haksızlığa, hukuksuzluğa maruz kalmış tüm eğitim çalışanlarının yanında olmaya devam edeceğiz.
Yolumuz çağdaş uygarlık yoludur, yolumuz Cumhuriyet yoludur ve bu yoldan asla dönmeyiz.” -Cemil Yıldız-

Exit mobile version