Gezi Heykeli, Meydan’ı bekliyor

Defne ilçesi Uğur Mumcu Meydanı Düzenleme Projesi’nde sona yaklaşılıyor. Çalışmalar sırasında çıkan tarihi eserler nedeniyle oldukça tartışmalı bir süreç yaşayan meydan düzenlenmesinde sona yaklaşılırken, Hataylı Heykeltraş Mehmet Aksoy tarafından, Gezi sürecinde yaşanan acıları sembolize eden ve Uğur Mumcu Alanı için hazırlanan heykel de alana konulacağı anı bekliyor. Hatırlanacağı gibi, konuya ilişkin konuşan ve heykele dair […]

Defne ilçesi Uğur Mumcu Meydanı Düzenleme Projesi’nde sona yaklaşılıyor. Çalışmalar sırasında çıkan tarihi eserler nedeniyle oldukça tartışmalı bir süreç yaşayan meydan düzenlenmesinde sona yaklaşılırken, Hataylı Heykeltraş Mehmet Aksoy tarafından, Gezi sürecinde yaşanan acıları sembolize eden ve Uğur Mumcu Alanı için hazırlanan heykel de alana konulacağı anı bekliyor.
Hatırlanacağı gibi, konuya ilişkin konuşan ve heykele dair detay veren Aksoy, şunları söylemişti:
“Heykel, 70 ton taştan yapıldı. 3.5 metre boyunda olacak, hatta biraz daha yüksek olabilir. Çünkü kaidesiyle birlikte toplam boyu 4 metreyi bulur sanıyorum. Detaylarına gelirsek eğer… Heykel’in ön tarafında, çapraz duruşta gençler var. Niye çapraz duruş? Çapraz duruşta, ayaklar da kollar da açık, göğüs ise en önde oluyor. Yani, çapraz duruş, ‘kalbimle’ diyen bir duruş… Öne çıkan da buydu aslında. Kalbiyle, ruhuyla olan insanlar Gezi’deydi. Bir Parti’ye ya da başka bir şeye aidiyet falan yoktu, ama kendileri istedikleri için, yaşananlar kendilerine dokunduğu için insanlar oradaydı… Bu anlamda, bu duruşu, kalbiyle ve ruhuyla orada oluşlarını göstermek için, bu çapraz duruşun çok önemli olduğunu düşündüm ve heykel çalışmamda da bu hareketi ön plana aldım. Kollar açık olurken, parmaklar ise dal gibi oldu. 3 gencin yan yana gelişiyle de birlikte, o parmaklar bir ağaç görüntüsü verecek, ki heykelin gölgesi yere düştüğünde de adeta bir ağaç görüntüsü oluşacak… Öndeki gençlerin arkasında ise, acı olacak, gençlerin anneleri olacak. Anneler, gençlerin bir yerde koruması aslında. Onların da kolları açık olacak. Yaşananları vicdana havale eden bir duruşları olacak… O annelerin ilkinin içinde bir çocuk var, göğsün içindeki o oyuğun içinde duruyor… Diğer iki annenin içinde de, mezar taşı sessizliğinde, mezar taşına benzeyen boşluklar var. O boşluklardan, o ilk annenin içindeki boşluktaki çocuğu görüyor olacaksınız.” -Tamer Yazar-

Exit mobile version