Gizemli su kaynağı hastaların umudu …

Dünyada eşi benzeri yok, 150 yıldır biliniyor, ama sırrı hala çözülemedi Antakya’ya bağlı Dikmece Mahallesinde, ormanlık alanda yer alan, sarp kayalıkları aşarak ulaşılabilen gizemli su kaynağı hastaların umut ışığı olmasıyla dikkat çekiyor. Şifalı olduğuna inanılan su kaynağı, izah edilemeyecek bir şekilde, mucizevi bir şekilde, haftanın sadece iki günü yoğurt kıvamına geliyor, birkaç saat sonra da […]

Dünyada eşi benzeri yok, 150 yıldır biliniyor, ama sırrı hala çözülemedi

Antakya’ya bağlı Dikmece Mahallesinde, ormanlık alanda yer alan, sarp kayalıkları aşarak ulaşılabilen gizemli su kaynağı hastaların umut ışığı olmasıyla dikkat çekiyor. Şifalı olduğuna inanılan su kaynağı, izah edilemeyecek bir şekilde, mucizevi bir şekilde, haftanın sadece iki günü yoğurt kıvamına geliyor, birkaç saat sonra da eski haline dönüşüyor. Hastalıklara şifa olduğu belirtilen ve “Ayn el Leben” olarak adlandırılan su kaynağı, bu özelliğiyle özellikle hasta vatandaşların gözdesi. Derdine derman bulmak isteyen çok sayıda vatandaş, şifa bulmak umuduyla, Çarşamba ve Cuma günleri, gün doğmadan yola koyuluyor, oldukça zorlu bir yolculuk ardından su kaynağına ulaşıyor, mucize niteliğindeki suyun dönüşümüne tanık oluyor. Vatandaşlar, şifalı olduğu gerekçesiyle, su kaynağından bidonlarla su almayı ihmal etmiyor.
Yaklaşık 150 yıldır bilinen ancak sırrı hala çözülemeyen su kaynağına ulaşabilmek için yaya olarak, gece karanlığında, ellerinizde fenerlerle, 3 kilometrelik engebeli ormanlık alanı geçmeniz, ardından sarp kayalıkları aşmanız gerekiyor.
Su kaynağının gizemine, mucizevi dönüşümüne şahit olabilmek üzere, Dikmece Mahalle Muhtarı Sezgin Yurtsever ile birlikte oldukça meşakkatli yolu 3 mola vererek kat edebildik, sonuçta ziyaret haline getirilen, kutsal olarak öngörülen mekana ulaştık. Bilimsel izahının olmadığı mucizevi suyun yoğurt kıvamına dönüşümüne tanık olduk, şifalı olduğu belirtilen suyundan da nasiplendik.
Muhtar Sezgin Yurtsever, su kaynağının önemine vurgu yaparken, bugüne kadar buradan faydalanan yaklaşık binin üzerinde hastanın şifa bulduğuna vurgu yaptı. Su kaynağının sadece iki gün, birkaç saatliğine yoğurt kıvamına dönüşmesinin bilimsel bir açıklamasının olmadığına değinen Muhtar Sezgin Yurtsever, hastalığına çare arayanların buraya gelmesinin, suyundan faydalanmasının gerekliliğini ifade etti.
En büyük sıkıntılarının bu kutsal mekana ulaşımın zorluğu olduğunu belirten Muhtar Sezgin Yurtsever, bu konuda yetkililerden yardım beklediklerini söyledi, gizemli su kaynağının binlerce kişiye daha şifa olabilmesi için yolunun mutlaka yapılmasının gerekliliğini ifade etti. Gelmek isteyip de meşakkatli yolu göze alamayanların çokluğundan bahseden Muhtar Sezgin Yurtsever, kutsal suya ulaşımının kolaylaşmasının, burasının halka açılmasının gerekliliğine dikkat çekti, bu nedenle de yetkililerde yol yapımı konusunda destek beklediklerini dile getirdi.
Bizden sonra gizemli su kaynağına ulaşabilmeyi başaran Mehmet ve Ali Atakan kardeşler, Adana ve İstanbul’daki hasta yakınlarının ricası üzerine buraya geldiklerini söyledi, kutsal sudan doldurdukları bidonları da onlara ulaştıracaklarını ifade etti.
Dönüş yolcuğumuzda, su kaynağına ulaşmaya çalışan, güvenlik tedbiri olarak elinde tüfekle yol alan, ıssız, zorlu mesafeyi kat eden vatandaşlarda dikkatimizi çekti. Sonuçta; Günümüzde bir değer haline gelen ve önemsenen bir mekanı devlet de önemsemeli, sağlık turizmine katkı sunacak su kaynağına ulaşımı kolaylaştırmak için yolu mutlaka yapmalı. Bir diğer konu, yapılacak bilimsel araştırmalarla, dünyada eşi benzeri olmayan bir gizeme sahip bu su kaynağının sırrı da kesinlikle ortaya çıkartılmalı. -Mehmet ÖZGÜN-

 

Exit mobile version