GÜNEYLİ YAZARLAR-OZANLAR

Türkiyemizin güneyi bambaşka bir bölge. Her iklimi eşzamanlı yaşayabilirken güzellikler insanına, sanatçısına, yazarına yansır. Yakın geçmiş soy ozanlar Karacaoğlan, Dadaloğlu bugünümüzü de besler. Ömer Asım Aksoy o soydan, direniş ve Türkçe soyundan gelir. “Sarı sıcak” güneşi gibi sıcak insanlar. İşim gereği çok yer gezdim. Emeğin bugüne göre değerinin bilindiği yıllardı. Hatay, İskenderun, Erzin, Adana, Osmaniye, […]

Türkiyemizin güneyi bambaşka bir bölge. Her iklimi eşzamanlı yaşayabilirken güzellikler insanına, sanatçısına, yazarına yansır. Yakın geçmiş soy ozanlar Karacaoğlan, Dadaloğlu bugünümüzü de besler. Ömer Asım Aksoy o soydan, direniş ve Türkçe soyundan gelir. “Sarı sıcak” güneşi gibi sıcak insanlar. İşim gereği çok yer gezdim. Emeğin bugüne göre değerinin bilindiği yıllardı. Hatay, İskenderun, Erzin, Adana, Osmaniye, Diyarbakır… Tahıl alımlarını yapardık; tepeler oluşurdu neredeyse tahıldan. O koşullarda bile bir şiir, yazın olayı duymayayım; ne eder eder ulaşır, işimin başına da dönerdim. Sevda bu… Kimileri başka türlü yaşayamazlar. Ahmed Arif, Orhan Asena, Cahit Sıtkı Tarancı güney kökenli büyük yazarlar.

Ustam Ayla Kutlu, Lütfiye Aydın, Adnan Binyazar, Hüseyin Ferhad, Adnan Yücel, Orhan Tüleylioğlu, Metin Demirtaş, Zafer Doruk, Ozan Telli, Adnan Satıcı, Ahmet Ada ile böyle, yazın sevdası ardında tanıştım. Ergül Çetin’le aynı kurumu paylaştığımız gibi uzun yazın sohbetlerinden çok zevk alırız. Hasan Varol’la dostluğumuz yine yazınla başlamıştır. Adları anımsamak ve sıralamaya çabalamak sorunlu bir iştir; unuttuklarınız, o an yazamadıklarınız için hayıflanırsınız. Ve Yaşar Kemal’le iletişimim Dil Derneği yönetiminde, yayınımız Çağdaş Türk Dili’ni yayımlamakla sorumlu olduğum döneme rastlar. Ben o denli yücegönüllü, içtenlikli bir insana çok ender rastlamışımdır. Dinolar, toprak egemeni bir aileden gelmelerine karşın, Yaşar Kemal’i özendiren bir yazın ve sanat ailesidir. Abidin Dino, Güzin Dino… Orhan Kemal, Muzaffer İzgü ve diğerleriyle çok güçlü bir yazın dayanağımızdır bölge birikimi.

Osman Şahin’le de o yıllardadır tanışıklığımız. Çağdaş Türk Dili için söyleşmiş, yayımlamıştık. Köy enstitüleri tüm Türkiye’yi, güneyimizi aydınlığa kavuşturdu. Adnan Binyazar’la kardeşliğimiz hem köy enstitüleri örgütçülüğümüze, hem de Dil Derneği çalışmalarımıza dayanır. Güneyli olmasa da Emin Özdemir Öğretmenimi anmadan yapamayacağım. Ali Yüce’yi de unutmak olanaksız. Remzi İnanç yazınımızın tarihçisi.  İhsan Fikret Biçici’yi Remzi Ustam sayesinde tanıdım. Türkülerimizin duru sesi Recep Kaymak’ı tanımamı sağladığı gibi. Ya Musa Eroğlu?.. Günümüzün Karacaoğlan’ı… Necdet Adabağ Türkçemizi İtalyan ekiniyle buluşturan usta. A. Celal Binzet resmimizin Adıyamanlı bilge sanatçısı. Köşe komşum Mehmet Karasu Ustamla yakın zamanda Ankara Çayyolu Kitap Günlerinde özlem giderdik. Yılmaz Güney ne de çok tartışıldı bu kez. Ne ki sanatını kimse tartışmıyor. Oysa gerekli. Ali Özgentürk de Adanalı. Menderes Samancılar da…

Saydığım, değinemediğim adlar ulusumuza büyük bir direnme gücü, ta tarihe uzanan can suyu sağlarlar. Bu yaratı eşsizdir. Sarılacak en güçlü dayanaktır. Dedim ya bu bir derya. Anamadıklarımda dolayı bağışlayın.

 

Exit mobile version