Yeryüzünde kurban uygulamasının bayramını yapan kaç kültür var bilmiyorum. Halkı sevenler iyi olmasına, yaşamında yüksek beğenileri tanımasına, hazzını duymasına, uygar duyarlıkları edinmesine çalışır. Halkı sevenler halkın bilgi, bilim sahibi olmasına, gelişmesine çalışır. Tersine değil!
Halkı bilimle tanımak çok önemli ve değerlidir. Bu alanın adı halkbilimdir. Atatürk Devrimiyle, Cumhuriyetle birlikte doğdu halkbilim, pek çok başka alanda olduğu gibi. Ne ki halkbilim doğarken halk düşmanları saldırmakta gecikmediler. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi’nde birçok öğretim üyesi Fakülteden atılırken, atılanların arasında halkbilimciler de vardı. Pertev Naili Boratav, İlhan Başgöz. 1947’de Pertev Naili Boratav ile Sedat Veyis Örnek’in kurdukları halkbilim kürsüsü 1948’de kapatılır. Örnek öğretmenler yeniden kurmak zorunda kalırlar.
Halkbilim dendiğinde işte bu eşsiz adlarla birlikte Halkbilimci Gürbüz Erginer aklıma gelir. 1998 yılında profesör olan Erginer, Milli Folklor Enstitüsünde, Ankara Etnografya Müzesinde, TRT Ankara Televizyonunda çalıştı. Ankara Üniversitesi DTCF Etnoloji Anabilim Dalı Başkanı ve öğretim üyesi olarak görev yaptı. Halk takvimi ve halk meteorolojisi, sosyal normlar, ritüeller, kurban ve belgesel film konularında çalışmalar yaptı.
Erginer’in Kurban adlı kitabı çok değerlidir, Türk halkbiliminde yapılmış en kapsamlı araştırmalardandır (Gürbüz Erginer, Kurban, YKY, 2003). Kurban uygulaması her yanıyla işlenir.
Kurban insanlık kadar eski bir inanç. Adeta Tanrılarla, ardındansa Tanrıyla bir örtük anlaşma saymak yanlış olmaz. Kurban sunayım, beni koru, gözet, dileklerimi gerçek kıl, yakınlarımı koru. Yaklaşım budur. Homeros’un özellikle İlyada Destanında kurban yoğundur. Aztek, İnka, Maya uygarlıklarında insan kurbanı bilinir. İbrahim Peygamberin anlatısı İbrani dinlerce benimsenir. Buna göre İbrahim Peygamber Rab’la ahitleştiğinden, oğlu İsmail’i tam kurban edecekken, Melek Cebrail (Gabriel) koç indirir, koç kurban edilir. Anlatıdaki olay, insan kurbanına insanlık vicdanının tepkisidir.
Tevrat’ta sıklıkla anlatılan kurban uygulaması Süleyman Tapınağı için geçerlidir. İşgal sırasında Süleyman Tapınağı yıkılınca son bulmuştur. Ya da anlatılan bu yöndedir. Yahudilerden aldığı kurban ritüelini İslam günümüze getirir.
Ksenefon’un Onbinlerin Dönüşü Anabasis adlı kitabında neredeyse adım başı kurban kesilir, bağırsaklarında fal bakılır, gelecek aranır.
Hıristiyanlıkta kurban simgeseldir. Ekmek ile şarapla simgelenir. İsa Peygamberin eti ekmek, kanı şaraptır. Komünyon adıyla bilinir. Kansız kurban anlayışı üzerinde yükselir.
Günümüzde şu durum iyice kavranmalıdır. İnsan kurbanından hayvan kurbanına geçilen tepkisel duruma benzer biçimde, hayvan kurbanından bağışa, armağana geçiş için vicdansal tepki bir zorunluluk durumuna gelmiştir.
28.03.2009 tarihinde trafik kazasında yitirdiğimiz Gürbüz Erginer’i saygı, sevgi, özlemle anıyorum. Erginer’e çok şey borçluyuz. Halkbilim değişime uğrayarak her koşulda sürecektir. Kurban üzerine her bireyimiz düşünmelidir.
YORUMLAR