Televizyon ekranlarında gündeme bomba gibi düştü
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, katıldığı televizyon programında yaptığı açıklamayla gündeme oturdu. Fidan, yıllar önce maruz kaldığı bir suikast girişimini kamuoyuyla ilk kez paylaştı. Katıldığı programda, “4-5 sene önce arsenik ve cıva ile zehirlendim, hedef bendim” sözleriyle yaşanan süreci özetledi.
FETÖ’nün karanlık kampanyaları nasıl hedef aldı?
Bir dönem Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanlığı yapan Hakan Fidan, açıklamasında özellikle FETÖ yapılanmasına dikkat çekti. Fidan, “Beni ve ailemi hedef alan propaganda, dünya üzerinde örneği olmayan türden bir karalama kampanyasıydı,” dedi. FETÖ’nün psikolojik harp yöntemlerini kullanarak yalnızca kendisini değil, ailesini de hedef aldığını belirtti.
Zehirleme girişimi nasıl gerçekleşti?
Fidan, detay vermekten kaçınsa da, arsenik ve cıva gibi ölümcül maddelerle gerçekleştirilen bir zehirleme girişiminin hedefi olduğunu vurguladı. Zehirlenme sonucu bir süre tedavi gördüğünü aktaran Fidan, saldırının boyutuna ilişkin teknik ayrıntılara girmedi. Ancak kullanılan maddelerin kimyasal etkileri, olayın ne kadar planlı ve ölümcül olduğunu ortaya koyuyor.
Saldırının arkasında kim var?
Program sunucusu Murat Çiçek, “Bu suikast girişiminin arkasında kim vardı?” sorusunu yönelttiğinde, Fidan bu soruyu cevapsız bıraktı. İsmi açıklanmayan faillerin kimlikleri hala bir sır olarak duruyor. Ancak FETÖ ve diğer organize suç örgütleri ifadeleri, olayın arkasındaki yapının devletin derin güvenlik mekanizmaları tarafından bilindiğine işaret ediyor.
Devletin içindeki tehdit ne kadar derin?
Bu açıklama, Türkiye’de devlet görevlilerine yönelik potansiyel tehditlerin ne denli ciddi boyutlara ulaşabildiğini bir kez daha gözler önüne serdi. Özellikle istihbarat ve dış politika gibi hayati görevlerde bulunan kişilere karşı yapılan planlı saldırılar, devlet içindeki kripto unsurların varlığına dair kaygıları artırıyor.
Hakan Fidan neden şimdi konuştu?
Fidan’ın bu bilgiyi şimdi açıklaması, bir strateji mi yoksa geçmişle yüzleşme mi sorularını beraberinde getirdi. Kamuoyuna yansıtılmayan bir dizi tehdidin varlığına dikkat çeken bu çıkış, özellikle güvenlik politikaları açısından yeni bir döneme girildiğini gösteriyor. Fidan’ın sessizliğini bozması, perde arkasındaki birçok gelişmenin habercisi olabilir.