Seçim tarihi yaklaştıkça siyaset sahnesindeki hareketlilik daha da belirginleşiyor ve artıyor.
Bir husus aşağı yukarı kesinlik kazanmış görünüyor. Kesinlik kazanan husus, tek adam yönetimi yerine güçlendirilmiş parlamenter sisteme yeniden geçilmesidir.
Geçen zaman içerisinde tek adam yönetiminin yararlı olmadığı, aksine birçok sakıncaları bünyesinde topladığı uygulamalardan görülüp anlaşılmıştır.
Yine tek adam yönetimi ile birlikte parlamento etkisiz duruma gelmiş ve böylece parlamentonun ağırlığı da oldukça zarar görmüştür.
Bu nedenledir ki; belli bir süre sonra seçmen önüne konulacak olan sandıkta, seçmen sadece Cumhurbaşkanı ile milletvekillerini seçmekle kalmayacak, aynı zamanda başkanlık sistemi ile parlamenter sistem arasında da bir tercih yapma durumunda olacaktır.
Bu hususlar göz önünde tutulduğunda, önümüzdeki seçimin daha büyük bir önem taşıyacağı ve ülkenin geleceği açısından önemli kararların alınmasına vesile olacağı da hatırdan uzak tutulmamalıdır.
Demokrasinin tüm kurum ve kuralları ile uygulandığı yerlerde başkanlık sistemi yerine parlamenter sistem geçerlidir.
Eğer bir ülkede başkanlık sistemi var ise, o ülkede demokrasinin bütün kuralarının eksiksiz bir şekilde uygulandığından söz etmek oldukça zordur.
Çünkü başkanlık sisteminde, parlamento büyük ölçüde işlevsiz hale gelmekte ve parlamenterlerin denetim imkânları azalmaktadır.
Bu hususlar göz önünde tutulduğunda, eksiksiz demokrasiden söz edebilmek için, parlamentonun etkin bir konumda olmasının gerekliliği hatırdan uzak tutulmamalıdır.
Eğer bir ülkede; parlamento etkin bir durumda ise,
Eğer bir ülkede; parlamento denetim yetkisini eksiksiz olarak kullanabiliyorsa,
Eğer bir ülke de; parlamento yürütmenin eksiklerini, yanlışlarını, gün ışığına çıkartmak suretiyle bu eksiklerin ve yanlışların düzeltilmesi yolunda adımlar atma hak ve yetkisine sahip olabiliyorsa,
Eğer bir ülkede; parlamento demokrasinin tüm kurum ve kuralarının uygulanabilmesi için her türlü hak ve yetkiye sahip olarak çalışabiliyorsa,
Eğer bir ülkede; hâkimiyetin kayıtsız şartsız ulusta olduğu ilkesi doğrultusunda parlamenterler hareket edebiliyor, adımlar atabiliyor ve kararlar alabiliyor ise,
Eğer bir ülkede; kuvvetler ayrılığı ilkesi tam olarak uygulanabiliyorsa,
O ülkede eksiksiz bir demokratik rejimin varlığından söz etmek mümkün olabilecektir.
Bu gerçekler göz önünde bulundurulduğunda, önümüzdeki genel seçimlerde seçmenin ne denli zor bir karar vereceğini unutmamak gerekir.
Seçmenin vereceği karar ülkenin kaderinin belirlenmesinde rol oynayacaktır.
Doğru kararın sandıktan çıkacağı unutulmamalıdır.
Başkanlık sisteminin devamı yolunda bir karar çıktığı takdirde, tek adam ve tek anlayış yönetimine devam edilecektir.
Eğer güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçilmesi yolunda bir anlayış sandıktan çıktığı takdirde ise, eski sisteme dönülmesi yolunda kararlar alınacak, adımlar atılacak ve alınan kararlar ile atılacak olan adımlar uygulamaya geçirilecektir.
Bu nedenledir ki önümüzdeki seçimlerin, ülkenin geleceği açısından çok büyük önem taşıdığını hatırdan uzak tutmamak gerekir.
Her iki sistemi de savunan siyasi partiler bu amaç doğrultusunda görüşlerini açıklamak, yapacaklarını anlatmak ve böylece izlenecek yolu göstermek suretiyle seçmeni kendi yanlarına çekmek için fazlaca vakit kaybetmeden çalışma, kararlar alma, adımlar atma durumunda olduklarını unutmamalıdırlar.
Zaman su gibi akıp gidiyor.
Bu süreç içerisinde herkes kendi görüşünü daha belirgin bir şekilde ortaya koyacak ve seçmenden kendi görüşleri doğrultusunda oy isteyecektir.
Bakalım hangi görüş galip gelecek…
nabiinal@hotmail.com