Hatay Barosu…

Çok sayıda Baro Başkanlığı ile birlikte imza attı, orman yangınlarına karşı bildiri yayınladı: Sürecin Takipçisiyiz… Baroların açıklamasında, “Hukuki sürecin takipçisi olacağımızı bildiriyoruz. Bununla birlikte adli makamlardan da, bu olayların en ince detayına kadar araştırılarak, sonucunun kamuoyuna ve basına duyurulmasını talep ediyoruz” denildi. Aralarında Hatay Barosu’nun da bulunduğu çok sayıda Baro Başkanlığı, ortak bir açıklama yaparak, […]

Çok sayıda Baro Başkanlığı ile birlikte imza attı, orman yangınlarına karşı bildiri yayınladı:

Sürecin Takipçisiyiz…

Baroların açıklamasında, “Hukuki sürecin takipçisi olacağımızı bildiriyoruz. Bununla birlikte adli makamlardan da, bu olayların en ince detayına kadar araştırılarak, sonucunun kamuoyuna ve basına duyurulmasını talep ediyoruz” denildi.

Aralarında Hatay Barosu’nun da bulunduğu çok sayıda Baro Başkanlığı, ortak bir açıklama yaparak, ülke genelinde yaşanan orman yangınlarının önlenmesi, Tunceli çevresindeki yangınların acilen söndürülmesi ile yangınlara neden olan sebeplerin ortaya çıkarılması ve ilgililerin adli soruşturmaya tabi tutulmalarını istedi. Hatay Barosu’nun da imza attığı Barolar ortak metni şöyle:
“2021 yılının Mayıs ayından bu yana Adana, Antalya, Aydın, Burdur, Denizli, Hakkari, Hatay, Isparta, İzmir, Mersin, Muğla, Osmaniye, Şırnak, Elazığ, Tunceli ve bir çok ilimizde, daha önceki yıllarda olduğu gibi orman yangınları çıkmaktadır. Orman yangınlarında her türlü ağaç, otlak alan ve hayvanların barınma yerleri yok olmakta ve bir bütün halinde, canlı yaşamı olumsuz etkilenmektedir.
Dünyamızın endemik çeşitliliği, floristik ve faunistik zenginliğini barındıran coğrafyamızda, ülkemizde yanan her ağaç, kuruyan her dere, ateş altındaki her dağ ve tepe, ölen her hayvan, her canlı, anıt ağaçlar, sadece doğal zenginlik değil, aynı zamanda kültürel, inançsal ve tarihsel birer öğedir. Sahibi değil, yalnızca bir parçası olduğumuz bu dünya, bu nedenle de bizlere çocuklarımızdan emanettir.
Yakın zamanda, nasıl ki Muğla, Aydın, Antalya, İzmir, Mersin, Isparta, Hatay ve daha birçok yerleşim yerinde çıkan yangınlara maddi ve manevi olarak katkı sunduysak, Kastamonu ve Van’daki selzedelerle aynı şekilde dayanışma içinde olduysak, bugün de yok olan ormanlar için Tunceli ile dayanışma zamanı.
Bir bütün olarak, ülkemizde ne sebeple olursa olsun, ormanlarımızın yanması ve yakılmasına karşı çıkıyor ve yok olmakta olan alanların kurtarılması için yetkili makamları derhal adım atmaya çağırıyoruz. Halkımıza, kamuoyuna ve basına çağrımız, kültürel mirasımız olan doğamızdan, yaşam parçamızdan acılar yükselirken, cümle canlıya, kurda, kuşa sahip çıkılmasıdır.
Devletin resmi kurumlarına, bu konu ile ilgili yetkisi bulunan en üst kademeden taşra örgütlerine kadar, bütün seçilmiş ve atanmışlara da bir kez daha, ‘Herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir’ şeklindeki Anayasa’nın 56. Maddesi’ni hatırlatıyoruz.
Yine Anayasa’nın 169. Maddesi’yle, ‘Ormanların Korunması ve Geliştirilmesi’nin devletin güvencesine bırakıldığını ve Orman Kanunu ile Çevre Kanunu hükümlerine göre de ormanları korumak ve yaşatmak için gerekli iş ve işlemlerin derhal gerçekleştirilmesi hukuksal bir zorunluluk olduğunu da unutmayın diyoruz.
Bu kapsamda, Tunceli ilimizde, Hozat ve Ovacık ilçelerimizde 18 Ağustos 2021 tarihinden itibaren birden fazla alanda devam eden yangınlara derhal havadan ve karadan müdahale edilmesi gerekmektedir. Ülkemizin en önemli floristik ve faunistik zenginliğini barındıran coğrafyamızdaki yangınlar daha fazla zarara yol açmadan derhal söndürülmelidir.
Biz, aşağıda imzası olan Baro Başkanları olarak, hukuki sürecin takipçisi olacağımızı bildiriyoruz. Bununla birlikte, adli makamlardan da bu olayların en ince detayına kadar araştırılarak, sonucunun da kamuoyuna ve basına duyurulmasını talep ediyoruz.” -Cemil Yıldız-

Exit mobile version