HATAY BÜYÜKŞEHİR’İ MUHALEFET (CHP) KAZANMALI

2024 yerel seçimlerine çok kısa bir süre kaldı. Bu süre zarfında özellikle Hatay Büyükşehir Belediye başkanlığı büyük bir önem taşıyor. Partilerdeki aday adayları netleşti. Kamuoyu kesin aday isimlerinin açıklanmasını bekliyor. Tam bu aşamada Hatay iline özel bazı değerlendirmelerin faydalı olduğunu düşünüyorum. Hatay Büyükşehir Belediye başkanlığını Muhalefetin kazanması gerekiyor. Kuşkusuz ki bunun adı da CHP’dir. Neden […]

2024 yerel seçimlerine çok kısa bir süre kaldı. Bu süre zarfında özellikle Hatay Büyükşehir Belediye başkanlığı büyük bir önem taşıyor. Partilerdeki aday adayları netleşti. Kamuoyu kesin aday isimlerinin açıklanmasını bekliyor. Tam bu aşamada Hatay iline özel bazı değerlendirmelerin faydalı olduğunu düşünüyorum.

Hatay Büyükşehir Belediye başkanlığını Muhalefetin kazanması gerekiyor. Kuşkusuz ki bunun adı da CHP’dir. Neden mi?

6 Şubat depremi Hatay açısından bir milattır. Bu şehrin artık yeniden inşa edilmesi gerekiyor. Gördüğümüz o ki bu yeni inşa sürecinde mevcut iktidarın isteği tek seslilik ve bildiğini sorgusuz sualsiz yapmak. Aldığı kararları tartışmaya açmadan, STK ve toplumun görüş ve yorumuna başvurmadan hayata geçirmek istiyor. Onu denetleyen, sorgulayan olsun istemiyor. Oysa Hatay halkının bu yeniden canlanma sürecinde her kesimin sesi ve iradesi süreçte hakim olmalı. Böyle bakıldığı zaman Hatay halkının belli bir bölümünün iradesinin vücut bulacağı tek mecra olarak önümüzde Hatay Büyükşehir Belediyesi duruyor. Bir tek bu mevziden sesimizi tüm Türkiye’ye duyurabilir ve sürece dahil olabiliriz. Aksi durumda çok ciddi bir dışlanma olacak bu da toplumsal psikoloji ve toplumsal denge açısından bir kaos yaratacak. Eğer mevcut iktidar HBB’yi de kazanır ise görüyorum ki kimseyi dinlemeyecek ve onun aldığı kararları artık kimse sorgulayamayacak. En kötüsü de Hatay tep tip inşa edilecek.

AKP seçim çalışmaları sırasında Hatay’a hizmetlerin daha iyi ve eksiksiz gelmesi açısından bir algı yaratıyor. Israr ile deprem sonrası HBB’nin AKP’ye geçmesi gerektiğini savunuyor. Adeta bir tehdit unsuru gibi bunu dile getiriyor. Bize bırakın biz yapalım diyor. Oysa gördüğümüz o ki AFAD’ın dan Hatay valiliğine tüm bürokratik ve icra alanlarında AKP’nin borusu ötüyor. Ülke bir parti devleti olmuş durumda. Öyle ki Hatay valisi Mustafa Masatlı bile valiliğin resmi sosyal medya hesaplarında AKP’nin seçim sloganı olan hastaglerle mesaj yayınlıyor. Muhalefet, CHP tabanı tam anlamıyla dışlanmış durumda. Ve sesimizi duyurabileceğimiz, kendimizi ifade edebileceğimiz hiçbir yaşamsal damarımız kalmasın isteniyor. Buna izin vermememiz lazım.

Hatay yapısal olarak Türkiye’nin en kozmopolit ve en renkli yerlerinden biridir. Hatay’ın tek tipleştirilmesi ve tek tipleştirme sonrası da yeni bir şehrin inşası buraya yapılabilecek en kötü şeydir. Bu denli çok kültürlü bir yörede her kesimin sesi ve soluğunun süreçte aktif olması tarihi bir öneme sahip. Unutmayın, seçilecek yönetim beş yıllığına gelecek. İktidar ve tüm dinamikleri de en az beş yıl daha başımızda. Yani Hatay ili de tam bu beş yıllık zaman dilimi içinde yeniden yeşerecek. Beş yıl çok önemli bir süre ve bu süre zarfında hepimiz sahnede olmalıyız.

Bu aşamada ben bir gazeteci olarak HBB de hangi ismin belediye başkanı olacağından çok bu mevzinin muhalefetin elinde kalması gerektiği ile ilgileniyorum.

İşte bu yüzden HBB’yi muhalefetin kazanmasını çok önemsiyor ve tavsiye ediyorum.

Exit mobile version